İçimde ev sahipliği yaptığım bir dünya ve ben, yalnız ona sahibim. Hakimiyetimin bütün tesiriyle koskoca bir dünya ve ben, bu dünyaya da sığamıyorum. Öyle ki istersem bütün günüm dolar güneşin ışıklarıyla. Bazen bir kar yağar ve ben bütün bu huzurla kaybolurum. İstiyorum, kim istemez? Ben bu dünyaya hâkimim ve neden bir harikalar diyarında yaşamayı istemeyeyim? Ancak bir yumru var ki yüreğimde, şimşekler çaktırıyor beynime. İçimde fırtınalar kopuyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Güllerle dolu bir bahçedeyim, ayaklarım çıplak. İsteğim toprağa basmak, onu hissetmekti. Ancak şimdi dikenlerle bir kan gölü olmuş ayaklarım, hiçbir şey yapamıyorum. Ne yapayım, dikenin hesabını gülden nasıl sorayım?
Kafamın içinde uzunca zonklayan bir çalar saatle kalkıyorum her gün. Ne işe yarıyorum ki? Arkadaşlarım, güzel bir hayatım ve ben. Yetmiyor bana, neden? Ne istediğimi biliyor ama bir o kadar bilmiyorum. Kitap okuyorum bazen, 2 saatte dünyasına girip çıktığım yepyeni bir hayata dahil oluyorum. Ve sonra 2 saat süren satırların nasıl uzun yıllar koktuğuyla avutuyorum kendimi. Bir gün diyorum, bir gün sahte gülüşlerle süslemediğim bir hayatım olacak benim de. O kadar acı ki içimde feryatlar, figanlar koparken insanlarla böyle sakin konuşmam. Kendimi ifade edemiyorum, istiyorum. İstiyorum ama yapamıyorum işte. Karakterimden midir ki bir olay yaşanıyor ve içimde neler diyorum. Ama karşımdakine yalnız şunlar çıkıyor dudaklarımdan ”İyi, tamam, haklısın, doğru…”
Biraz acı yaşayınca ağlamak ne iyi gelirdi. ”Yeter!” diye bir bağırmak ama sesim yankılanmasın. Bunun acısını da ayrı yaşamak istemiyorum ancak böyle oluyor değil mi? Dışarıya gülerken gülüşleriniz o anda öylece katıla katıla sürüyor, gidiyor. Ancak ağlayınca, yankılar öylesine asılı kalıyor. Çünkü üzgünken insan, neden ağlamanıza katılmak istesin? Şayet ben bile, insan evladıyım işte. Ağlarken ortak olmaktansa gülerken ortak olmayı tercih ediyorum insanlara. Bu böyle işte, bu her neyse o… Ve hissettirdikleri beter, beter.
Bir şeyi kendim de yapıyorum diye kimseyi suçlayamaz mıyım? Suçlarım efendim, tutamıyorum kendimi. İçime içime kusuyorum işte. Olayın bu tarafında olmak, bu her neyse; her zaman kötü. Giderken güzel ama kalırken nasıl yanıyor içim. Herkesin böyle değil midir zaten? Sayısız insandan biriyim işte. Milyarlarca insan arasında yalnızlık çeken, milyarlarca kilometrelik dünyaya sığamayan bir varlığım yalnız.