fbpx

Elimde kahveyle sandalyemde oturmuş, gökyüzüne bakıyorum. Limon ağacımın yanındayım. Toprak kokusuyla limon kokusu birbirine karışıyor, rüzgarla bana ulaşıyor. Bulutların huzuruyla da mest olurken düşünceler beynime ulaşıyor. Yine sorular sorup cevaplar arıyorum. Kendi kendime konuşuyorum.

İnsan sorunlarıyla nasıl baş eder? Nasıl mutsuz olduğu halde mutluymuş gibi rol yapar? Yaşam enerjisini kaybettiğinde o enerjiyi geri nasıl bulur? Sinirlendiğinde ne yapar? Susmak çözüm mü? Vazgeçtiğinde hangi duyguları yaşar? Ya da hangi duyguları yaşamalıdır? Pes etmek güçsüzlük müdür yoksa yeni bir yol için başlangıç mı? Yollar zorluysa nasıl kolaylaşır? Tek başına yol alabilir mi bir insan? Tek başına baş edebilir mi sıkıntılarla?

Hepsine cevabım, evet. Her şeye cevabım, evet. Her şey mümkün çünkü. Hayallerini kurduğumuz ütopyada yaşadığımızı zannederken karanlıkta fark ediyoruz ki aslında bu bizim ütopyamız değil. Başkasının hayallerini yaşıyoruz, bazen çalıyoruz ve bunun farkında değiliz. İnsanları anladığımızı düşünüyoruz, empati yapabildiğimizi, yanılıyoruz. Empati; bir başkasının yerine kendini koyabilmektir. Onun gibi düşünmeye, onun gibi hissetmeye çalışmaktır. Fakat ”ben” düşünüyoruz. ”Ben böyle yapardım.”, ”Ben şöyle derdim.”, ”Ben bunu bu şekilde hallederdim.”. Ama karşındaki ”sen” değil. Senden bambaşka birisi. Aynı şeylere gülebilirsiniz, aynı şeylere ağlayabilirsiniz, aynı şeylere kızabilirsiniz ama aynı değilsiniz. Bir filmin farklı yerlerinde gülersiniz, bir şarkının farklı yerlerinde dans edersiniz, bir resmin farklı yerlerinde duraksarsınız, bir deniz kabuğunun farklı yerlerinden tutarsınız. Çünkü aynı değilsiniz.

Bunu fark etmekle yüzleşebilir misiniz? Duyguların değişebileceğine, hayallerin karışabileceğine, karanlıkların sonundaki aydınlığa inanabilir misiniz? Her koşulda kendinizi değil de bir başkasını da düşünebileceğinize söz verebilir misiniz? Savaşın en büyük nedeni bencilliktir. Nefretin dostu bencilliktir. Mutsuzluğun sebebi bencilliktir. Sizi yüzleşmekten alıkoyan bencilliktir. Her insanı sevememe nedeni bencilliktir. Ve en çok da ben-cil olan duygulardır. Bu duygular sizi hasta yapmaz, bu sizi insan yapar. İnsan olmanın kanıtıdır istenmeyen duygular. Duygusuz biri yoktur, öyle olduğunu zannederler sadece. Kırılmıştır aslında, anlayamasak da.

Hayatı yaşanabilir kılan şeylerden biri duygulardır bana göre. Sonuna kadar yaşamalı, hissetmeli, deneyimlemeliyiz. Mutsuzluğun olduğu yerde mutluluğun, umutsuzluğun olduğu yerde umudun, nefretin olduğu yerde sevginin, savaşın olduğu yerde barışın, karanlığın olduğu yerde ışığın, yıkımın olduğu yerde başlangıcın olduğunu bilmeliyiz, hissetmeliyiz. Yüzleşmeliyiz gerçek duygularla. Yüzleşmeliyiz insanlarla. Yüzleşmeliyiz bencil olduğumuzla. Yüzleşmeliyiz kolaya kaçtığımızla. Ve yüzleşmeliyiz değişime inandığımıza.

Ve önce hayatı, sonra kendimizi ve daha sonra her şeyi sevmeliyiz. En azından denemekle yüzleşmeliyiz.

Gülten Rana içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Gülten Rana içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]