Mesnevi’den Bir Aşk: Yusuf ile Züleyha
Züleyha bir gece rüyasında gördüğü bir güzele âşık olur. Aşkından hastalanıp yataklara düşecek hale gelir. Günden güne bu rüyanın etkisinde kalıp aşkına kavuşmayı bekler durur. Güzeller güzeli Züleyha aşkından artık bitap halde yataklardan kalkamaz olur. Annesi onu aşkından vazgeçirmeye çalışsa da o, aşkından dönmez.
Bir gece yine rüyasında aşkını görür ve aşkı ona kendisini beklemesi gerektiğini söyler. Züleyha’nın durumundan haberdar olan babası, kontrol edebilmek maksadıyla onu tek başına karanlık bir yerde tutmaya başlar. İki yıl süren bu tecrit hâlinden sonra yine rüyasında aşık olduğu kişinin Mısır Azizi olduğunu öğrenir. Artık aşkını bulmuştur ve Mısır sultanına hemen haber gönderilir. Züleyha çeyiziyle beraber Mısır’a doğru, aşkına gitmek için yol çıkar. Aziz’in yanına vardığında büyük düş kırıklığına uğrar. Çünkü o kişi, Züleyha’nın rüyasında gördüğü kişi değildir. Mısır Azizi her ne kadar uğruna kul köle olsa da Züleyha onu bir türlü sevmez. Çünkü Züleyha’nın aşkı, hâlâ rüyalarda onu beklemesi gerektiğini söylemektedir.
Yusuf da Züleyha’dan habersiz, bir gece rüyasında güneş ve ayın on bir yıldızla birlikte kendisine secde ettiklerini görür. Rüyayı yorumlayan babası, bu rüyadan kardeşlerine bahsetmemesi konusunda onu uyarır. Fakat rüya kardeşlerinin kucağına gider ve kardeşler Yusuf’u babalarından kıskanmaya başlarlar. Gezmeye götürme bahanesiyle Yusuf’u ikna ederler ve kuyuya atarlar. Üç gün, üç gece kuyuda kalan Yusuf’u bir oradan geçen kervan oradan kurtarır ve Mısır’a köle olarak götürür.
Rüya Mısır’da Gerçek Olur
Mısır’da köle olarak satılan Yusuf’u, Züleyha görür ve onun rüyasında âşık olduğu kişi olduğunu anlar. Bir servet ödeyip onu oradan kurtarır ve satın alır.
O sırada evli olan Züleyha, Yusuf’u elde etmek için elinden geleni yapar. Onun için köşkler, saraylar yaptırır fakat Yusuf bu aşka razı gelmez. Günlerden bir gün yine Züleyha, Yusuf’un aklına girmek için onu mahrem odasına çağırır. Yusuf o sıra olacakları anladığı an, arkasını dönüp hızla oradan uzaklaşırken Züleyha, Yusuf’un gömleğini arkasından çeker ve kapı açılır. Daha sonra Yusuf’u Aziz’in yanında gören Züleyha, her şeyi Aziz’e anlattığını sanarak Yusuf’un kendisine saldırdığını söyler. Bir şekilde bu durum halk arasına yayılır ve olayı duyan herkes Züleyha’yı ayıplar.
Yûsuf seni sevdiysem, dedi Züleyha,
Hükümdarın tahtına hükümdardan başkası oturamayacağından.
Şehzade için saklanan giysiler ancak şehzadenin bedenine uyacağından.
Padişahların ülkeler fethettiği görülmüştür de
Kölelerin ülkeler fethettiğine bir Yûsuf’ta tanık olmuşuzdur.
Görüyorsun ya Yûsuf, seni sevdiysem
Yazgım bana yapacak başka bir şey bırakmamış olduğundan.
Senin güzelliğin gibi benim de muhabbetimin nedeni olmadığından.
Ve biliyor musun ki seni sevdiysem
Bütün ruhların yaratıldığı
Ve henüz ruhlara cesetlerinin biçilmediği o mecliste,
Senin yanında yer almış olduğumu hatıramda taşıyor olduğumdandır bu.
Bunca kolay terk ediyorsam varlığımı senin varlığına
O şimşek parıltısı ânın anısını göz bebeklerimde sakladığımdandır.
Bu kadar tanıdık buluyorsam kalbimi kalbine,
Bu kadar tanıdık ses veriyorsa kalbim kalbine,
O ezelî uğultuyu hâlâ kulaklarımda taşıdığımdandır.
Seni bu kez hatırladıysam Yûsuf, o kez unuttuğumdandır…
Yusuf Zindana Atılır
Züleyha bu suçlamalara cevap vermek için bir yemek düzenler ve Yusuf’u gelenlere gösterir. Yusuf’un güzelliği karşısında bütün kadınlar ellerindeki bıçaklarla parmaklarını keserler ve Züleyha’ya hak verirler. Züleyha ise sonradan yaptığına pişman olur. Gecelerini zindanda Yusuf’u seyrederek geçirir. Bu durum yıllarca devam eder. Yusuf yıllar sonra; Mısır sultanının gördüğü, Mısır’ın yedi bereketli yılına ve sonrasında gelecek yedi kurak yılına delalet eden rüyasını yorumlayınca zindandan kurtulur ve Mısır’a Aziz olur.
Kocası ölen Züleyha ise Yusuf’un aşkıyla yokluk ve sefalet içinde yaşlanmış, güzelliğini kaybetmiştir. Bir şekilde karşısına çıkmayı başaran Züleyha’nın hâline acıyan Yusuf, duasıyla onun eski güzelliğine kavuşmasına yardımcı olur ve onunla evlenir. Ancak bu kez de Züleyha, Yusuf’un aşkına karşılık vermez. Onun dünya nimetlerinden el çektiğini gören Yusuf, bir saray yaptırarak Züleyha’nın rahat bir şekilde yaşamasını temin eder. Böylece yıllar geçer. Bir gün Yusuf, ata binmeye hazırlanırken Cebrail, onun vadesinin dolduğu haberini getirir. Yusuf, Cebrail’e ruhunu teslim eder. Züleyha ise sevgilisinin mezarının başında yas tutar.
Hz. Yusuf: Bu sen misin Züleyha?
Züleyha: Bir zamanlar bendim ama şimdi bütünüyle sensin. Arada bir Züleyha yok. Onca servetime ne olduğunu sormayacak mısın?
Hz. Yusuf: Biliyorum hepsi Yusuf’un yolunda harcandı.
Züleyha: O ihtişamlı hayatıma ne oldu diye sormayacak mısın?
Hz. Yusuf: İşittim ki hepsini benim yolumda feda etmişsin.
Züleyha: O güzelliğin, o çekiciliğin nasıl kaybolduğunu bana sormayacak mısın?
Hz. Yusuf: Aşk acısı, can yakıcı ve beden eriticidir.