Yürümek beden ve ruh sağlığı için mükemmel bir aktivitedir. Özellikle sabah yürüyüşleri insanın güne başlarken iyi hissetmesini ve enerjik olmasını sağlar. Çoğu insan bu kadar basit bir eylemin vücuduna etki edebileceğine inanmaz. ”Çoğu insan”ın içine girmeyenlerden Alman Saarland Üniversitesi’ndeki araştırmacılara göre günde 25 dakika yürümek insan ömrünü ortalama 7 yıl uzatıyormuş. Yedi yıl çokmuş, biz daha ondan önceki yılları zor geçiriyoruz diyenleri birkaç adım fazla atmaya ikna etmek için bir alt konuya daha değineceğim.
Bir konuyu düşünmek için oturup kahve içmek, oturup duvarları izlemek, yatarak tavanı izlemek bazı insanlar için iyi bir yöntem gibi gözükebilir. Fakat aslında vücudu hareket ettirmemek ve sadece beynimizde bir etkinlik olmasını beklemek, bir konuya odaklanmayı oldukça zorlaştırır. Aklımıza gelmesi gereken, fikir üretmemiz gereken konunun yanında ‘Bu ne alaka şimdi?” diye iç organlarımızın duyacağı yükseklikteki bir sesle söylenmemize sebep olabilecek binlerce farklı düşünce zinciri daha sürüklenir asıl konumuzun peşinden. Bir de aynı konuyu yürüyüş sırasında aklımıza getirdiğimizi canlandıralım. Yürürken kollarımızın hafifçe veya hızlıca yanlardan sallanması, bacaklarımızın aynı yerden kıvrılıp düzleşmesi, omuzlarımızın öne arkaya hareket etmesi gibi vücudumuzun tamamında gerçekleşen ritmik hareketler odaklanmayı ve yaratıcılığı ”Gözümle görmeden inanmam.” diyeceğiniz boyutta artırır. Bunlar sadece benim düşüncelerim olsun isterdim tabii ki. Fakat bu ilk benim aklıma gelemezdi, çünkü bu araştırmalar gerçekleşirken benim beynim henüz oluşmaya başlamamıştı bile. Hayır, abartmıyorum. Hatta daha da abartmalıyım belki. Çünkü bu konu eski bir çağda, milattan önce 640 yılında doğan Hipokrat ile açıldı. ”İnsanın en iyi ilacı yürümektir.” diyen Hipokrat bilimi de bu konuya yönlendirmeyi başardı. Kısa süre sonra zamanın düşünürleri de bu konuyla yakından ilgilenir oldu. Nietzsche’ye göre ise sadece yürürken akla düşenler gerçekten büyük düşüncelerdir.
Bundan sonra asansörde kalma riskinizi sıfıra indirecek merdiven kullanmayı, bakkala arabayla gitmek yerine yürümeyi, on beş adım uzağınızdaki arkadaşınızın evine taksiyle gitmek yerine tertemiz havayı içinize çekerek gitmeyi bir kez daha düşünüp öyle reddederseniz, sizi biraz etkileyebildiğim için mutlu olurum.