Her ana bir anlam yüklüyorum. İnsanların bana söylediği her cümlede iyi-kötü bir anlam arıyorum. Bazı kelimelere çok değer veriyorum. Bazı insanlara hep hayran kalıyorum. Bazen kendimi seviyor, bazen sevmiyorum. Her günüm farklı düşüncelerde geçiyor. Her gün farklı hayaller kuruyorum. Her gün başka bir benle uyanıyorum. Hayat, işte bu yüzden çok garip. Sen hep farklısın ama hayat hep aynı. Güneş hep doğudan doğuyor, batıdan batıyor. Kirazlar hep yazın çıkıyor. Atkılar kışın işe yarıyor. Akşamsefaları hep akşamları açıyor.
Kendimize kurallar koyuyoruz. Listeler hazırlıyor, ajandalar tutuyoruz. Ama fark ettiniz mi bilmiyorum, takvim yaprakları bizi beklemiyor. Kurallar evreninde değil ihtimaller evreninde yaşıyoruz. Yeni yıl için planlar yapıyor, hayaller kuruyoruz fakat yüzde yüz gerçekleşeceğine ihtimal veremiyoruz. Çünkü sadece plan yapmak hoşumuza gidiyor, hayal kurmak mutlu ediyor, geleceği düşünmek rahatlatıyor. Yaptıklarımız ve yapamadıklarımız geride kalıyor. Tutulmamış sözler unutuluyor. Bir yaş daha büyüyoruz. Birkaç tane daha yeni arkadaş ediniyoruz. Değişiyoruz. Değişmiyorum dedikçe değişiyoruz. Çünkü her yıl biraz daha bilinçleniyoruz. Biraz daha öğreniyoruz, belki fark etmeden biraz daha öğretiyoruz. Ama her koşulda yaşıyoruz. Yaşlanıyoruz.
Hayallerimiz yıkıldıkça, kalbimiz kırıldıkça vazgeçiyoruz. Yeni yılda sözümüzden cayıyoruz. Çünkü inanmak istiyoruz. Bir kez daha güvenmek istiyoruz, yeni bir yıla, yeni bir hayata. Hatayı da burada yapıyoruz. Aylara, yıllara değil kendimize inanmalıyız. Önce kendimizi tanımalıyız. Her gün aynaya baksak da, her gün aynı kişi değiliz. Sevdiğimiz, sevmediğimiz, inandığımız, inanmadığımız, güldüğümüz ve nefret ettiğimiz şeyler her gün değişiyor. Örneğin bir biber tohumu her zaman tatlı biber vermiyor. Tatlı diye umduğumuz şeyler acı çıkıyor. Yine de acı – tatlı hayata devam ediyoruz. Çünkü içten içe yaşamayı seviyoruz.
Ve gerçekten hayata kalbinle baktığın zaman hayatın sırrını görebilirsin. Ve umarım bu yıl görmek için geç kalan sen olmazsın.
Candan Erçetin kısaca özetlemiş zaten, bundan daha fazla bir şey diyemem:
“Anlatacak hikâyelerim bitmedi henüz.
Anlaşacak dostlarım tükenmedi.
Yorgunluk, kırgınlık hepsi gelir geçer
Her şeye rağmen yaşamak güzel.”