Derdim ne bilmiyorum. Biliyorum aslında ama anlatmaktan sıkıldım. En başından bir şeyler yanlış başladı sanki. Ya da doğru başladı ama yanlış devam etti. Şimdi ise doğru yapmaya çalışıyorum her şeyi. İşte derdim bu. Özetle bu.
Değer verdiğim insanlar tarafından haksızlığa uğramak benim suçummuş gibi yanlış tercihler yapmaktan korkuyorum. Sanki haksızlığa uğramayı ben tercih etmişim gibi kendimi suçluyorum. Örneğin; dostum dediğim insanın bana en büyük kötülükleri yapması ya da beni seviyormuş gibi davranan sevgilinin aslında beni sevmemesi. Bunlar benim suçummuş gibi cezasını ben çekiyorum. O insanları hayatıma alarak en büyük hatayı ben yaptım ve bu yüzden yaşananları hak ettiğime inanıyorum belki de. “Ama bilemezdin ki.” dediğinizi duyar gibiyim. Bunu ben de biliyorum ama bunu bilmek bir şeyi değiştirmiyor işte.
Güvenmekten ve inanmaktan korkan bir adet “ben” var elimde. Ben ne yaparsam yapayım kendimi tam olarak güvende hissetmiyorum. Sevmekten, değer vermekten korkar oldum. Dost dediğim insanlardan yine kazık yemekten, bir gün birini seversem eğer o kişinin beni incitmesinden korkuyorum.
Ben hiç hesapsız kitapsız sevilmedim mi?
Ben hiç takdir edilmedim mi?
En çok güvendiğim insanlar güvensiz mi hissettirdi bana?
En çaresiz anımda yalnız mı kaldım ben?
Ne oldu da böyle oldu?
Ne oldu da böyle oldu?
Ne olduysa oldu ama böyle oldu işte.
İçimde hiç geçmeyen bir yanlışlık hissi var. Sanki bir şeyler hep yanlışmış gibi. Hiç doğru olmayacakmış gibi. Ben hiç huzurlu hissetmeyecekmişim gibi geliyor. Şarkılarıma sığınıyorum. Yastığıma sarılıyorum. Barış Manço’nun dediği gibi “Bir gün dönecek dönence biliyorum.” ya da bunu bilmek istiyorum. Bu yanlışlık hissi ile yaşamak çok zor. İnanmak istiyorum, sevmek istiyorum. En çok da güvenmek istiyorum. Bu yanlışlık döngüsünün kırılmasını istiyorum. Nasıl kırılacak bu döngü? Bu sorunun cevabı bende olsa bu yazıyı yazıyor olur muydum? Belki de biliyorum cevabı ama hiçbir işime yaramıyor o yavan cevap. “Kendine güven, kendini sev, anı yaşa.” gibi olumlamalar işe yaramıyor. O yanlışlık döngüsünde anlık nefes almamı sağlıyor ama beni çıkarmıyor o döngüden. Fakat şunu da biliyorum bu derdin devası bende. Bu dert öyle ya da böyle buldu beni. Benden istediği ne bilmiyorum. Fakat benden istediğini alana kadar bırakmayacak beni biliyorum. Kendime, hislerime, doğrularıma, yanlışlarıma dahi kucak açmadan bırakmayacak bu döngü beni. Ben kendimi pamuklara sarmadan şefkat göstermeyecek bana. Ben tüm gücümle karşısında durmadan gitmeyecek hayatımdan.
Sorunlar farklı ama cevap hep aynı. Bu yüzden direnmeyi bırakıyorum. Bu yanlışlık döngüsünün bana söylemeye çalıştığı şey her ne ise ona kulak vermeyi artık kabul ediyorum. Yanlışlığın içindeki doğruları bulmaya niyet ediyorum.