Işık hüzmesi tadında bir hayat
Gözlerim yarım bakışta
Bağcıklarım hazır halde
İçeri girmek gerekiyor
Bozuk frekansta güzel bir müzik
Kulaklarım sinirden kuduruyor
Bütün olanlar önceden sonrasıymış
Notaya anlam katan bir sonraki nota gibi
Papatyanın son yaprağında kalmış söz
Hayat zorlamaya gelmez
Üfledikçe harlanır köz
Hayatı anlatıyorum, dinleyin
Hayatı bilmiyorum, dinlemeyin
Hayatı yaşadım, görün
Eleğe kum atmak gibi bir şey
Eksilen de var
Düşüncelerde eser miktarda
Yaşanan onca şey arasında
İçine işleyen bir müzik gibi
Nakış nakış işleyen de
Bir haber bırakan
Yaşamış görmüşten beterdir
Ben kör bir kuyudayım
Yankımla sohbet ediyorum
Duyduğum her ses
Kendi sesimden bir parça
Gördüğüm her şey
Duvara çizilmiş bir resim
Gözlerimden çıkan bir fotoğraf
Siyah beyaz…
Sonra göğe baktım
Denize baktım, baktım…
Ne kadar derinse hayat
O kadardı nefesim
O kadar koyuydu his
His yoktu aslında
Meraktı bunun ucu
Yaşanıyordu bir şekilde
Öyle ya da böyle
Çoğunlukla öyle böyle
Hep bir son vardı
Hangisinin sonuydu benimki?
Hangi sondu?
Geceler boyu düşündüren
Beni benimle zorlayıp durur
Yetemiyorum kendime
Aramıyorum huzuru
Nerede olduğunu bilmiyorum
Yalnız değilim
Yalnız hissediyorum