fbpx

Max Weber’in bürokratik yöntemi klasik dönemi ele alan üç yaklaşımdan biridir. Bulunduğu dönemin en etkili ve başarı oranı en yüksek ideal ve düşünce sistemidir.

Max Weber’in o günkü şartlara göre geliştirdiği bu sistemde 3 farklı yönetim öne sürülmüştür. Bu tipolojiler:

  • Geleneksel
  • Karizmatik
  • Ussal

yetkilerdir.

İşletme ve kuruluşların üretim ve örgütsel yapısına göre bu üç seçenekten birisi tercih edilebilir. Modelleri incelediğimiz zaman ussal yetki, aralarında en demokratik olanıdır ve günümüzde işletmeler, ülkeler, kuruluşlar için örgütlerin ortak çalışmasını ve öğrenmeyi hazırlamıştır.  Bunun nedeni sahip olan kadar üretenin de yönetim sisteminde etkili olabilmesidir. Karizmatik yetki, genellikle kahramanlık ve kurtarıcılık arayan standartları ve belirleyici özellikleri ussal yetkiye göre daha katı olan bir tiptir. Geleneksel yetki monarşi gibidir, kolektif olarak adlandırılan şirket modellerinin bir parçasıdır. Genelde yönetim babadan oğula ya da aile üyeleri arasında belirlenir. Bu üçlü tipolojide en katı kuralları barındırır.

Tipoloji sıralamasını ve esneklik yapısını inceleyecek olursak;

USSAL > KARIZMATİK > GELENEKSEL olarak sıraya koyabiliriz.

Geleneksel yetki daha çok kilise, ordu gibi disiplinin elden bırakılmaması gereken yerlerde varlığını sürdürür. Bu öğreti ve işlemlerin didaktik ve kabul edilmiş olması sebebiyle öğretisi bir ve saf disiplinin üzerine kurulmuştur.

Günümüze baktığımız zaman bu kurumlar geçerliliğini koruyorlar ve bu hiyerarşik yapının sürdüğünü ve süreceğini görüyoruz.

Ussal yetki aralarında en demokratik olanıdır. Katılım ve söz hakkı bu yetkide saklıdır. Modern bakış açılarının gelişimi ve modernizme etki eden her şey bu kuramın bir parçasıdır.

Karizmatik yetki çok farklı sınıflandırılabilir . Burada fiziksel özellikler ve düşünce yapısı ön plandadır. Siyasi kademelerde işlevi daha yüksektir.

Bu üç kavramı incelediğimiz zaman hepsi birbirinden ayrılmaktadır. Günün şartlarına göre modern ekonomi, modern teknoloji ve modern siyaseti şekillendiren ayrıcalıklı bir yaklaşım biçimidir.  Bu konunun öne sürüldüğü zamandan itibaren dünyada çok fazla hadiseler meydana gelmiştir. Şu an kabul gören modern sonrası örgüt veya yaklaşımda dahi bu yapılanmanın etkisi görülür.

Bilimsel ve ideal bir niteliği bulundurur. Günün şartlarına göre değerlendirildiği zaman makine ve insan unsurunu kıyaslamış, bürokratik örgüt modelinin diğer modellere göre işleyiş ve üstünlüğü üzerinde durmuştur.

Bu mekanik süreci günümüze uyguladığımız zaman eksi ve artı yönleri olduğunu görebiliriz. Bilimsel metotlara ve dayanaklarla kurulu olan bu yöntem tecrübeye dayalıdır. İnsan unsuru üzerinde durmaz ve genellikle tecrübeye  dayalıdır.

Bu dönemde faaliyetler tespit edilebilir boyutta olduğu için önceden yetki ile bir işin belirlenmesi mümkündü. Ancak şu zaman diliminde karışık pazarların ortaya çıkmasıyla birlikte bu mümkün değildir. Bu yüzden işletmeler ve kuruluşlar takımlara ayrılmışlardır.

2020 yılına bakacak olursa “Harley” markası kendi kendini yöneten takımlarla çalışmaya başlamıştır ve bu durumda bürokratik yapı en aza indirgenmiştir.

İnsan unsuru üzerinde fazla durmayan klasik yönetim anlayışları genel olarak iktisadi insan modelinin üzerinde durmuştur. Zaman içerisinde örgüt bireylerinin duyguları olduğu hatta örgütlerin bir birey olarak saptandığı duyguları olduğu kabul görmüştür. Bu sebepten dolayı insanı sadece iktisadi olarak ele almak mümkün olmayacaktır.

Bürokratik yöntemde örgüt yapısı kapalıdır. Günümüzde iletişim araçlarının gelişmesi ve insan ihtiyaçlarının değişmesinden dolayı örgütler açık ve anlaşılır hale gelmiştir.

İdeal bürokrasi kavramına bakacak olursak her kademeyi bir üst kademe denetler. Gelişen pazar ve karmaşıklığına bakacak olursak kuruluşlar artık yeni ve birbirine bağlı takımlar oluşturuyor. Eskiden herkes sadece kendi departmanından sorumlu oluyordu.

     Din ve devletler bir sisteme bağlı olarak hareket etmek zorundadır. Bunun sebebi o kurumun kârlılığı ya da işlevini yerine getirmesidir. Bu kurumlarda iş aksarsa misyonunu tamamlayamaz ve kopmalar oluşmaya başlar. Bunun önüne geçebilmenin en doğru ve mantıklı yolu katı kuralları olan bürokratik modeldir. Kendi devamlılığını sağlamak oluşturacağı hiyerarşik düzene göre belirlenir.

Bürokratik yöntem günümüz için pek uygun değildir ama kabul edilmesi gereken bir gerçek vardır: Bugün oluşan modele ve zenginliğe katkısı vardır. 21. yy şartlarında insanların daha çok manevi ve psikolojik etmenlere ihtiyaç duymasından dolayı hiçbir kapalı örgüt sistemi verimlilik ve kabul edirlik sağlayamaz. (istisna; din,ordu)

Geri kalan zamanlarda daha çok tarım ve sanayi üzerine yoğunlaşan insanoğlu tek bir iş üzerinde becerisini geliştiriyor, devamında ustalaşıyordu. Günümüzde ön planda olan iletişim ve teknolojiden dolayı insanların sadece bir işte ustalaşması yetmiyor. Bu yüzden bireyler de, örgütler de düzenli olarak bir şeyler öğreniyor.

Modern eğitimin gelişmesi sonucunda insanlar artık durumsal ve tek yönlü kişilikten, çok fonksiyonlu üst insan modeline evrilmeye başlamıştır. İşler genişletilmiş, böylece kişiler sorumluluk ve yönetsel olarak iyi bir noktaya gelmiştir.

Klasik yöntem reddedilmez ancak günümüzde mahiyetini kaybetmektedir!

EVDE KAL TÜRKİYE!

Abonelik
Bildir
guest
2 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Yazar sayımızın 300’ü aştığı şu günlerde hevesli yazarlarımıza yol gösterebilmek veya en azından daha kaliteli içerikler üretebilmeleri adına bazı ipucular vermek için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Bu yazı boyunca bir dijital içeriğin nasıl yazılması gerektiğinden bahsedeceğim. Bublogta içeriklerinin bir kısmı şiir ve denemelerden oluşuyor ve bu yazıda söyleyeceğim şeyler bu içerikler için çok […]
Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]