Öyle melül melül bakıyor gözlerime,
Kırgın ve içten bir o kadar.
Suskunluk hâkimiyeti altına almışken bizi;
Gözler, bilhassa bakışlar;
Başlıyor ebedî koyu bir muhabbete.
Bir an nazeninde ellerin, ellerimin üzerinde.
Bu, ne hoş bir an;
Sevgim en saf hâliyle ulaşmak ister sana
Ve kalbim, anahtarlarını bırakabilirim;
Bütün iplerim de elinde olsa,
Yüreğim öyle kalsa gözlerinde.
Hâlimden memnun, sana meftunum sevgilim.
Bir acı kahve yudumluyorum ardından,
Rüzgârdan nasırlaşmış ellerimle siperim çakmağa;
Yakıyorum, kaçıncı sigaram?
Sen hâlâ yürüyorsun, ellerimde ellerin
Yüreğimde gözlerin, burnumda kokun
Uzaklaşıyorsun adım adım ama inan,
Kalbin, kalbimde kaldı.
Sevgin, içimde saklı.
Ben ise bir vefayla bakıyorum hâlâ,
Gidişini izliyorum acıyla ardından.
Bak ne acı, gözlerimdeki bakışlar.
Hissizleşti, senden sonra.
Yüzüm de gülüyor, mutluyum da.
Hayır sevgilim, içimden sana seslenen beni duy!
İçim ağlıyor, kan ağlıyor.
Nazenin ellerinle parçaladın yüreğimi;
Sanma, yalnızlıkla barışığım sanma.
Sensizliğe alışırım sanma,
Buna alışamaz insan,
Ben; ben değilim sevgilim,
Ben, ne senden önce vardım
Ne de olacağım senden sonra.