Kimsesi yok arkasında, kimse gelmiyor yanına
eli bir el beklerken yarında, hayalleriyle yaşıyor geceyi avuçlarında
sonrasında bir hikaye yazılacak arayışlar içinde olan bu kızı yazacak yalınca
kızın sonu da pek müphem, kayıp gitmesine karşın koruyacak onu yıldızlar
gözlerin pembeye boyandığı o gecede siyahlık bürünecek renklere
renklerden bir gökkuşağı oluşacak ansızın parlayacak şimşekten sonra
yağmurlardan sonra gelen en felaketlisi, gören gözlerin ışığıdır geceyi
bir daha hiçbir karanlık korkutamayacak o korkusuz göz bebeklerini
yalnız başına yürüyecek yolunda, güneş geldiğinde olacak yanında gölgesi
verilmiş bir akıl ile kalmış yapayalnız, kalbi ile tertemiz bu kızın güncesi
her güne verilmiş bir aforizmayla yaşadığı öylesine karışık, öylesine belirsiz günleri
anlamlar havuzuna yeni kulaçlar kazandıran aklındadır onun tüm felaketi
karanlığa seslenen ruhunda var olan varlıklar dost şimdi ona
yarattığı senaryonun hem başrolü hem senaristi yapıyor kendini hiçlikler sinemasında
bozulan ve eksilen şeyleriyle karşı çıkıyor bu düzene, uyumsuzluğuyla baş başa
sessizlikle yıkıyor içini çoğu zaman, ele veriyor ruhunu içindeki melodi
göğe seslenen bir peygamber gibi arıyor hakikati, ayakta tutacak sebebi
o ışığı görmek istiyor gözlerinde, kalp gözünün açılmasını bekliyor bir derviş gibi
dayanacak gücü kalmadığı bir gece vakti sandalını alıp gideceği o vedasını beklerken
savaşan şeytanlarına yenilen umudunun bir daha yeşermemesi içindir ki toprak ana’ya sitemi
kalıplara sığmayı kabullendirmeye çalışırken kendine her gece başka bir mücadeleyi yaşıyor
mücadelenin sonunda hem kazanan hem kaybeden olmak benliğini derinden sarsıyor
hiçliği yediremeyen ruha anlatılmaya çalışılan onca anlam ve yasa anlamını yitiriyor
yitik bir ruh ile sabaha açılan gözler kapanacağı gün arzusu ile yaşama tutunuyor.
yaratılan özden uzaklaştıkça anlamlı gelen anlamsızlıklar sarayında
tapındığımız şeytanlar bizi uzaklaştırıyor bizden değerli kılarcasına
kandırılan ruhların yarattığı gerçekliğe inanan zavallıların oynadığı dünya tiyatrosunda
hayat trajik bir öyküdür kimilerine öylesine masal gelen yalanlığıyla.