fbpx

İnsan öldükten sonra 3 şey onunla mezara gelecek. Malı, çocukları ve ‘ameli.’ Toprak atlıldıktan sonra malıyla çocukları geri gidecek, birtek ‘ameli’ onda kalacak.

Sonra mezarından iki şey ondan bölünecek; toprağın üstünde ki malı ve toprağın altında ki bedeni. Ruh bunları görecek. Haram mı helal mı demeden biriktirdiği malının hesabını göreceği için dizini dövmek isteyecek ama diz nerede el nerede?

Biz bunları düşünmeyerek basit hatalar yüzünden, karşımıza çıkan hayırlı insanları terk edip kıymeti bir hiç olanlara mahkum kalıyoruz. Kalbi çirkine sırtını ezberletmemenin bedelidir belki tüm bunlar. Amelini kötülükle harmanlamak nasıl iyi mi?

Kibirli olanın verdiği can hasebiyle seni o ölçüde küçümsemesi gibi bir huyu var. Yapılan iyiliklerde göze kakılır olmuş. İyileştirdiğin kim varsa seni hasta etmeye and içiyor.

Başkalarının seni gördüğü ölçüde düzgün davranman seni iyi yapmaz. Sen yalnızken nesin? Seni aşağılayanlara karşı adil olmanın acısıyla tanıştın mı hiç. Ne yapardın?

Yükseldiğin bir ölçüt sayarın mı var? Kendine iyi biriyim demen, çok yalancı birinin ben hiç yalan söylemiyorum demesi gibi bir hal.Tıpkı, namus ve ahlak şövalyeliği yapıpta aslında en ahlaksız olan biri gibi. Nietzsche haklıydı.

Fırın sahibi olduğun için güzel giden her şeyin mahvolmaması adına, ekmek almaya gücün yokmuş gibi davranman seni iyi biri yapmıyor. Zenginlik kalpte, o da gizlenmez. Yoksa amelini de unutursun.

Mal sahibi olmanın gururlu haliyle tanışıpta nefsine hakim olabildin mi. Sevdiklerini incittin mi malın var diye. Nefsinden kaç darbe aldıysan onların üzerini örtebildin mi tövbelerle?

İnsanlara iyilik yapıpta mükafat mı bekledin? Hani iyilik yayılırda ben de karşılık bulurum diyerek iç çektim mi diye hiç sorabildin mi kendine?

İyi biriyim demen neye göre? Kalbin hal ölçütünü sen kendin bilemezsin. Açıpta kendi kalbine mi baktın? Bu tıpkı giden bir cenazenin ardından iyi veya kötü biri diye yorum yapan insanlar gibi. Bunu bilemezsin.

Yukarılara tırmanınca ego denen köpek tarafından kovalandın mı Nietzsche gibi. Ne yapardın? Sevilen olma kapılarını kapatıp mütevazi bir biçimde seven olmanın zor haliyle tanıştırdın mı kendini. Yapabilir misin?

İçinden binlerce kötülük geçenlerin kendini iyi biri gibi görmesinin gülünçlüğünü yaydın mı birilerine? Sana karşı hatasını zayıflık olarak gördüğün kişinin bir kusurunu yaydın mı gizledin mi?

Hatalarının farkına varmasının fırsatını tanıdın mı sevdiklerine? Yoksa duvar mı oldun. Kendi içinden geçen kirli düşüncelere, bir başkasının kirli düşüncelerini bilme ihtimaline utandığın gibi utanabildin mi. Yenebildin mi içinde ki canavarı?

Bir acı sarmalındayken ne kadarlık bir teslimiyetle sarılabildin Allaha? Çok sevdiğin Dünyan Allah’ı unutabileceğin ihtimalini hatırlatabiliyor mu sana? Dili var mı?

Her elim bir olayında Allah’ın sana yakınlığını hissedebildin mi. Tam bir teslimiyetle onun yoluna sarılabilmenin onun senden razı oluşundan eminliği mi sardı yoksa nefsini?

Günde 5 vakit günaha giriyorum diyememenin kötülüğünü mü yaşattın kendine? Ben kimim ki diye hiç sorabildin mi? Eğer sanslıysan 75 senelik ömründe 75 kez görebileceğin mevsimlerin kısalığını hiç hatırlatabildin mi kendine?

Seni övdükleri sürece onların yolundan gittiğini bilmemek nasıl bir duygu. Vejeteryansın ve boğanın sana saldırmayacağını düşünüyorsun. Kaç darbe alıpta ayağa kalkabildin?

Her gün doğumundan sonra ki güneşin doğacak oluşunun bilinirliliği insanı ayakta tutuyor. Neyse ki umut var. Umut, gün doğumunu sana gönderen Allah’ın bilinirliğinde saklı.

İnsanda bir yer var ve bir şeyler hortlamadan gömeyebiliyorsun. Orası da zihin. Tecrüben birikiyor ve bu sayede. Göm ki, açığa çıkacak acın kanatmasın senin bedenini. Gömersen yok oluyor. Yaşamak; unutmakta saklı. Hatırlarsan ölürsün.

images 5 8d26eeb6

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Yazar sayımızın 300’ü aştığı şu günlerde hevesli yazarlarımıza yol gösterebilmek veya en azından daha kaliteli içerikler üretebilmeleri adına bazı ipucular vermek için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Bu yazı boyunca bir dijital içeriğin nasıl yazılması gerektiğinden bahsedeceğim. Bublogta içeriklerinin bir kısmı şiir ve denemelerden oluşuyor ve bu yazıda söyleyeceğim şeyler bu içerikler için çok […]
Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]