Bildiğimiz üzere II. Dünya Savaşı’nın sonunda Soğuk Savaş süreci başlıyor ve dünya, ABD ve Sovyet Rusya’dan oluşan iki kutuplu bir düzenin etrafında şekilleniyor. Bu kutuplar arasında her alanda olduğu gibi uzay ve havacılık alanlarında da rekabet yaşanıyor ve pek çok ülke bu alanlara yönelik ajanslar kurarak gerekli çalışmalara başlıyor. Günümüzde de devam eden bu çalışmalar, bilimsel araştırmaların yanında görüntü alma, izleme, haberleşme ve konum gibi birçok alanda insanlığa katkı sağlamaya devam ediyor.
Ülkemiz, uzay araştırmaları faaliyetleri anlamında birçok ülkeden geri olsa da bu konuda hatırı sayılır bir kapasitesi bulunuyor. 1985’te kurulan Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) ile uzay çalışmaları için bilgi birikimi ve altyapı oluşturulması amaçlanıyor. 2018 yılında ise uzay ve havacılık alanında araştırmalar ve faaliyetler yürütmek üzere Türkiye Uzay Ajansı (TUA) kuruluyor. Bu yazımda, Türkiye’nin uzay çalışmalarıyla ilgili faaliyetlerini ve kapasitesini özetlemeye çalıştım.
Türkiye’nin Uyduları
Ülkemizin uydu kapasitesi; yapay uydular, yer gözlem uyduları ve keşif uyduları olmak üzere üç farklı başlıkta inceleyebiliriz:
Türkiye’nin Yapay Uyduları
Ülkeler, uzay yeteneklerine göre aşağıdaki kategorilerde yer alıyor:
- Yapay Uydular
- Fırlatma Yeteneği
- Ay’a İnsan Uçuşu
- İnsanlı Uzay Uçuşu
- Uzay İstasyonu
- Dünya Dışı Yönetimler
Ülkemizdeki uzay çalışmaları daha çok uydularla ilgili olduğundan ülkemiz “Yapay Uydular” kategorisinde yer alıyor. Başka bir ifadeyle uzayda uydusu bulunan ülkeler bu kategoriye dâhil ediliyor. Türkiye’deki ilk uzay faaliyetleri, 1994 yılında TÜRKSAT 1B uydusunun uzaya yollanmasıyla başlıyor. Ülkemizdeki yapay uydu çalışmalarıyla ilgili diğer gelişmeler ise şöyle:
- 1996 senesinde TÜRKSAT 1C (Avrupa ile Orta Asya arasında doğrudan bağlantı kurmak (haberleşme) için),
- 2011 yılında TÜRKSAT 2A (Rusya’yı da kapsayacak şekilde TV yayınları için),
- 2008 yılında TÜRKSAT 3A (Haberleşme ve TV yayınları için),
- 2014 yılında TÜRKSAT 4A (İngiltere, Çin ve Afrika kıtasını kapsayacak şekilde TV yayınları için),
- 2015 yılında TÜRKSAT 4B (Hızlı internet bağlantısı için),
- 2021 yılında TÜRKSAT 5A (Üç kıtada yayın ve veri iletimi yapmak için)
uzaya gönderiliyor.
Ülkemizin önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi planladığı yapay uydu projeleri ise şunlar:
- Haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 5B’nin 2021 yılının Ekim ayında uzaya gönderilmesi hedefleniyor.
- Türkiye’nin ilk millî haberleşme uydusu olacak olan TÜRKSAT 6A’nın ise 2023 yılında uzaya fırlatılması planlanıyor.
Türkiye’nin Yer Gözlem Uyduları
Yer gözlem uydusu, Dünya yörüngesi üzerinde yer alan ve çevresel izleme, harita oluşturma ve meteoroloji gibi askerî olmayan amaçlar için kullanılan uyduları ifade ediyor. Ülkemizin ilk uzaktan algılama ve yer gözlem uydusu olma özelliği taşıyan BİLSAT 2003 yılında uzaya gönderiliyor. BİLAST 2003; afet izleme, şehircilik, çevre izleme ve haritacılık gibi alanlarda ülkemize katkılar sağlıyor. Sonrasında Türkiye’de tasarlanan ilk yer gözlem uydusu olan RASAT, 2011 yılında uzaya fırlatılıyor ve daha yüksek çözünürlükte bilgilerin toplanmasına imkân tanıyor. Türkiye’nin ilk yerli ve milli yer gözlem uydusu olan İMECE’nin ise 2022 yılında uzaya fırlatılması planlanıyor.
Türkiye’nin Keşif Uyduları
Keşif uyduları, yer gözlem uyduları gibi geliştirilmiş ancak askerî ve istihbarat anlamında donanıma ve uygulamalara sahip olan uydu türlerine karşılık geliyor. Görüş alanı uzay yerine yeryüzüne yönelik olan keşif uyduları, çoğunlukla keşif amaçlı kullanılıyor. Ülkemiz ilk olarak 2012 yılında Göktürk-2 ve sonrasında 2016 yılında Göktürk-1 uydusunu uzaya fırlatarak askerî istihbarat amaçlı çalışmalara başlıyor. TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü ile birlikte ASELSAN’ın alt yüklenici olarak görev alacağı proje ile geliştirilecek Göktürk-3 uydusunun ise 2025 yılında Dünya yörüngesine yerleştirilmesi hedefleniyor.
Uzay Çalışmalarıyla İlgili Kuruluşlar
Son zamanlarda uzay çalışmalarına yönelik önemli adımlar atılsa da yatırımların daha çok başka alanlara yapılması ve yüksek teknoloji düzeyine ulaşılamaması nedeniyle ülkemizin uzay çalışmalarında lider bir ülke olmayı başarması uzun vadede zor gözüküyor. Ancak yine de bu konuda çalışmaların artması gelecek adına ümit verici. Bu kısımda Türkiye’nin uzay çalışmalarıyla ilgili kurum ve kuruluşları hakkında genel bilgilere ulaşabilirsiniz.
Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY)
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında imzalanan protokolle 1985 yılında kurulan Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY), Ankara Elektronik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü adı ODTÜ yerleşkesinde yer alıyor. TÜBİTAK UZAY; küçük uyduların tasarlanması, üretilmesi, test edilmesi, Türk Uzay Programı’na liderlik edilmesi ve uzay teknolojileriyle ilgili uluslararası işbirliklerinin yapılması konularında çalışmalarını sürdürüyor.
Saçılmalı Demet Hattı
Uydu ve uzay çalışmalarında dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlayan Türkiye, uydu bileşenlerinin uzaya gönderilmeden önce radyasyona karşı dayanıklılıklarını test etmek için gerekli altyapıları kurma çalışmalarına başlıyor. Bu amaçla ODTÜ tarafından 2017 yılında “Parçacık Radyasyonu Testleri Oluşturma Laboratuvarı” projesi kapsamında, “Saçılmalı Demet Hattı” sistemi kuruluyor.
Türkiye Uzay Ajansı (TUA)
23 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 2018 yılında kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA), Türkiye’nin uzay bilimleri programı yanında uzay araştırmaları ve genel havacılık araştırmalarından da sorumlu bir kuruluştur.
Türkiye Uzay Ajansı tarafından yürütülen Milli Uzay Programı önümüzdeki 10 yılı kapsıyor ve ülkemizin uzay politikalarıyla ilgili vizyonunu, stratejilerini, hedeflerini ve projelerini belirliyor. Milli Uzay Programı’nın amaçları ise şunlar:
- İhtiyaç ve yeteneklere göre öne çıkacak teknoloji ve altyapıları geliştirmek,
- Ülkemizin dışa olan bağımlılığını azaltmak,
- Ülkemizin kalkınmasında uzay teknolojilerinden faydalanmak,
- Millî teknolojileri kullanarak uzay alanındaki mevcut teknolojileri ve başarıları daha ileriye götürmek,
- İnsanlığın bilgi ve tecrübe birikimine katkı sağlamak,
- Başta gençler olmak üzere ülke insanının uzayla ilgili farkındalığını artırmak.