8 Ağustos 1986 tarihinde Adana‘da dünyaya gelen Şahin Vural, Tiyatro ve Televizyon oyuncusudur. Ailevi nedenlerden dolayı küçük yaşlarda eğitimine ara vermek zorunda kalan Vural, çocukluk hayali olan oyunculuğun peşini bırakmayarak 2011 – 2013 yılları arasında İstanbul’da oyunculuk eğitimi almıştır. Tekrar Adana’ya dönen Vural, Zeynep Kankonde ve Halil İbrahim Kurum‘un öncülüğünde Mujinga Oyunculuk Atölyesi‘nde tiyatro ve oyunculuk eğitimine devam etmiştir. Hali hazırda 2 kitap yazmakta olan Vural; Radyo, Sinema ve Televizyon bölümünü bitirerek üniversite eğitimini tamamlamak istemekte. 2018 yılında vizyona giren ve Türk sinema sektöründe son yılların en iyi yapımlarından birisi olan Müslüm filminde de rol alan Şahin Vural, Bir Zamanlar Çukurova dizisi ile oyunculuk kariyerine devam ediyor.
–Kendinde en normal ve sıradan bulduğun şey ne?
+Sabırla karşımdakini dinlemek -saçmalıyor olsa bile- .
–Bir süper kahraman olsan asla sahip olmak istemeyeceğin süper güç ne olurdu?
+Açgözlülük gücü olmasını istemezdim. Bana kalırsa en tehlikeli güç bu.
–En çok nefret ettiğin, asla dayanamayacağın şey ne?
+Çocuklara eziyet edilmesi beni çok üzer ve nefret ettiğim bir şey bu. Ağlatılsınlar istemem ve bir anda inen bakkal darabası beni bitiriyor.
–Hayattaki en büyük hayalin ne?
+Hollywood’da kendi yazdığım bir senaryo ile hikayesi bana ait olan bir filmin oynaması ve tabii benim de oynadığım bir film.
–Günün en sevdiğin zamanı hangi saatler?
+12:30, 16:30, 18:00. Ezan sesini çok seviyorum ve huzur bulduğum saatler arasında. Ne olduğumuzu bilmekte fayda var.
–Bu gövde içinde birden beş yaşına dönsen yapacağın ilk şey ne olurdu?
+Annem ve babam için ölümsüzlük iksiri bulmak olurdu.
–Çocukken en çok sevdiğin yiyecek neydi?
+Kağıt helva ve pamuk şeker.
–En çok dinlediğin şarkı nedir?
+Ahmet Kaya – Şafak Türküsü. Anneye hitap etmek bir başkadır bu ülkede.
–En çok sevdiğin özlü söz nedir?
+”Benim hakkımda bir düşüncen yoksa fikrin de olmasın ve saygının olduğu yerde taşıyacağım sevgilnn ağırlığını tahmin bile edemezsin.” Hayatın ifadesi budur benim için.
–Sonsuza kadar yaşlanmayacak olsan, hangi yaşta kalmayı tercih ederdin?
+27-28 yaş.
–Herhangi birini seçebilecek olsanız akıl hocanız olarak kimi seçerdin?
+Nazım Hikmet olurdu.
–Geçmiş ya da gelecekte herhangi bir olaya şahitlik edebilecek olsan hangi olayı seçerdin?
+Halepçe Katliamı’na şahitlik etmek isterdim.
–Bir günlüğüne ölümsüz olsan ne yapmak isterdin?
+Okyanusun dibine inmek isterdim, en derinine hem de. Saklı cenneti görmek için.
–Ölü ya da yaşayan herhangi biriyle tanışabilecek olsaydın bu kim olurdu?
+Çirkin Kral-Yılmaz Güney, Tarık Akan.
–Piyangoyu kazansan yapacağın ilk şey ne olurdu?
+Türkiye’nin dünyayı kurtardığı bir film yapmak isterdim. Oscar’lık hem de. Her şeyi Avrupa’nın yapması gerekmiyor.
–Hayali bir kahraman olsan kim olmak isterdin?
–He-Man
–Otobiyografini yazsan adı ne olurdu?
+”Bir Doğu’da Aşk Hikayesi” olurdu ama kavuşamayanlardan.
–Başardığın en zor şey neydi?
+Okul eğitimimi mecburi olarak yarıda bırakıp tekrar başladığı güne kadarki o aradaki zor ve ailevi geçen hayat olmuştur.
–Seni daha güçlü bir insan yapan şey?
+Sabır.
–Çocukluğunla ilgili en çok özlediğin şey nedir?
+Ayakkabı boyacılığı yapmayı özledim.
–Seni heyecanlandıran, hatırladığın en eski anın nedir?
+Babam her akşam işten gelinceye kadar bir şeyler getirmesini beklediğim anlardır.
–Kendi paranızla aldığınız ilk şey nedir?
+Kendi paramla aldığım ilk şey bit pazarından krem renkli bir pantolon ve bir kırmızı siyah oduncu gömleği oldu.
–Oyuncu olmaya nasıl karar verdin ve nasıl başladın?
+Küçükken evde ve komşuda küçük oyunlar sergilerdim. Özellikle de ablalarım ve babama. Büyüdükçe bunun bir meslek olduğunu fark ettim. Her zaman bir He-Man olmak istemişimdir TV’de. Aslında ondan esinlenerek ve özenerek karar verdim. Ekranda ben de onun gibi olabilirim diye. Bir çizgi kahraman sebep olmuş diyebilirim bu duruma.
–Asla yapmam dediğin bir rol var mı?
+Sanat başka bir dünyadır. Sınır tanıyan kişilere hitap etmez. Benim için rol sınırı yoktur açıkçası.