Kavuşur karanlık aydınlığa,
Durma, göğe bakalım.
Umutla dolar içimiz,
Isıtır yüreğimizi.
Durma, göğe bakalım.
Gidelim,
Mavi gök kubbenin altında,
Ayaklarımızın götürdüğü yere.
Durma, göğe bakalım.
Dolar birazdan şehrin ıssız tenha yerleri,
İnsan akınına uğrar şehrin caddeleri,
Durma, göğe bakalım.
İnce bir yağmur yağar belki,
Gökkuşağı sarar şehrin üzerini.
Durma, göğe bakalım.
Çıkalım şehri gören bir tepeye,
Hafiften esen rüzgar titretsin bedenimizi.
Durma, göğe bakalım.
Kuşlar tamamlar göçünü,
Bahar gelir memlekete.
Durma, göğe bakalım.
Acılar gelip geçer.
Mutlu günlerin sarhoşluğuyla,
Durma, göğe bakalım.
Nereye gittiğini bilmediğimiz bir otobüse binelim,
Neresi olduğunu bilmediğimiz bir yerde ineriz,
Kayboluruz belki,
Durma, göğe bakalım.
Çeker aydınlık birazdan,
Şehirden kendini.
Durma, göğe bakalım.
Vaktimiz dar sevgili,
”Vakit tamam.” der,
Göklerden gelen ilahi bir ses.
Durma, göğe bakalım…