Bir sosyal medya platformunda görmemle bir heves izlediğim bir film.
Birçok blogda olduğu gibi “Hindistan’ın Madras kentinde doğan Ramanujan…” diye başlamak istemiyorum. Filmi neden izlediğimden, izlerken ne hissettiğimden ve bende bıraktığı etkiden bahsetmek istiyorum. Haşa ne bu sektörün içindeyim ne de bir eleştirmen edasıyla üst perdeden konuşmak niyetim. Samimi bir üslup ile tarafımca edilmiş birkaç kelam sadece.
Filmin birkaç kesitine rastladığımda “Sonra izlerim.” deyip geçirmiştim, daha sonrasında da izleyeyim dedim. Matematik alanında bir deha olduğunu düşünüyorum “Srinivasa Aiyangar Ramanujan”ın. Matematikle aram hiç çok iyi olmamıştır, belki de bu sebeple bu tarz başarı öyküleri beni çok etkiler, gaza bile getirir. Hep bir öncelik veririm yaşanmışlığı, derinliği olan filmlere zaten.
Filmin girişini, dokuları ve insanların kültürlerine dokunmalarını çok sevdim. Ramanujan’ın tapınakta geçirdiği zamanlar, iş arama süreci, iş bulduğunda ona iş veren adamın ona olan tepkileri, filme ayrı bir atmosfer katmış. Eşinin hep bir yanının buruk olması ama bunu bir yandan belli etmemesi, diğer yandan belli etmek istemesi çok etkileyiciydi. Filmin biyografik yönünden çok sanatsal dokunuşları beni etkiledi diyebilirim.
Özellikle eşine matematiğin hayatındaki önemini gördüğü motiflerle anlatması ve o an eşinin yüzündeki ifade, aralarındaki sinerji beni oradaymışım gibi hissettirdi.
Film boyunca beni en çok etkileyen karakter Hardy idi. Keşke hayatımda böyle biri olsa dediğim bir role bürünmüş Jeremy Irons.
Sanırım öve öve bitiremeyecek olmamın bir diğer nedeni İngiltere yapımı olması ve benim İngiliz aksanına, edebiyatına, yaşam standartlarına ve ekseriyetle oyunculuğuna hayran biri olmam olabilir. Lakin asla benim hayranlığımla övülecek bir film değil, hakikatte iyi bir yapım olduğu gerçeğini benim hayranlığım örtbas edemez.
Çok da spoiler vermek istemiyorum, çünkü izledikten sonra mutlaka tavsiye edebileceğim bir film oldu benim için.
Filmdeki ırkçılığın ne denli iç acıtıcı olduğunu, bir insanın bir insana nasıl bağlandığını, azmin ne denli etkili olduğunu göreceğiniz bir film.
Srinivasa Aiyangar Ramanujan. Adını belki de birçoğumuz daha önce duymamıştık.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Srinivasa_Aiyangar_Ramanujan
Daha fazla anlatmak ve belki de izleme isteğiniz varsa kaçırmak istemem. Sadece içtenlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Filmden çok daha geniş bir hikâyesi olduğu için bu değerli bilim insanının hayatını da araştırmanızı rica ediyorum.
Her ne kadar yazacak, aktaracak çok şey olsa da yazımı uzatmak ve sizi sıkmak istemem.
Sözlerime filmden bir replikle son vermek istiyorum:
1729 (Muhtemeldir ki gelecekteki arabamın plakası olacak “..CE1729” )
“Büyük ilimler ekseriyetle en mütevazı kaynaklardan gelir.”
Sağlıklı günler dilerim.