fbpx

The Long Dark bir hayatta kalma oyunu. Bir survival oyunu. Sade, yalın bir oyun. Hayatta kalma oyunu nedir, nasıl olmalıdır?
Soda alacaksınız ama içinde orman meyvesi parçacıkları olanını üretmişler, sade soda alıp çıktınız.
Cips alacaksınız ama içine adını dahi duymadığınız bir baharatın hazzını eklemişler. Sade patates cipsi alıp çıktınız.
Magnum alacaksınız içinde bilmem nerenin meyvesiyle sütlü çikolatanın mükemmel uyumunun ahenkli dansı var. Klasik magnum alıp çıktınız. Hadi tamam bademli olanını aldınız.
Bazı ürünler vardır, rekabet ettiği alanda rakiplerinden sadeliği ile ayrılır. İşte Lond Dark da böyle bir oyun.
Sıradan bir hayatta kalma oyunu değil, bir klasik demek istiyorum.

Long Dark’ta sıradan bir hayatta kalma oyununda fazlasıyla görülen bazı şeyler yok. Mesela; zombiler yok, hayaletler yok, canavarlar yok. Dolayısıyla hayatta kalma mücadelesinin heyecanını sonuna kadar yaşıyorsunuz çünkü bu heyecanı bölecek, dikkat dağıtacak faktörler yok.
Long Dark’ta sadece hayatta kalma var.

Bu yazıyı hazırladığım süreçte Long Dark halen geliştirme aşamasında. Hikayenin ilk üç bölümü yayınlanmış durumda. Oyunun hikaye bölümü fazlasıyla eleştiri aldı. Ancak ben o kısımlara girmeyeceğim, evet güzel bir campaing ben de isterdim ama benim bu oyunu ücreti karşılığında almamı sağlayan campaing bölümü değildi, bana bu oyunu survival kısmı aldırttı.
Oyunun hem survival kısmı hem de campaign kısmı için hikaye aslında aynı;
Dağlık bir bölgedesiniz ve manyetik bir doğa olayı sonucu medeniyet yıkılıyor. Elektronik cihazlar, motorlar vs. çalışmıyor. Ve siz tek başınıza karlarla kaplı terk edilmiş bir bölgede hayatta kalma mücadelesi veriyorsunuz.
Düşmanlarınız insanın kendisi, yabani hayvanlar ve doğa. Akla yatan düşmanlar. Bu oyun gerçekçi.
00NBdGnQ

Düşmanları sayarken insanın kendisini de düşmanlardan saydım. İnsanın kendisi diyerek anlatmaya çalıştıklarım; soğuk, susuzluk, açlık, uykusuzluk, yaralar, hastalıklar. Bunların hepsi düşünülmüş.
Soğuk işini, ateş yakarak, terk edilmiş evlerde ve kapalı alanlarda vakit geçirerek, yaktığınız ateşte ısıttığınız sıvıları mideye indirerek halletmeye çalışıyorsunuz.
Susuzluk işini, yaktığınız ateşte kar eritip su elde ederek halletmeye çalışıyorsunuz.
Uykusuzluk işini, çok efor sarf etmemeye çalışarak ve uyumak için uygun alanlar bulduktan sonra uyuyarak halletmeye çalışıyorsunuz.
Doğanın insan vücudunda açtığı yara ve hastalıklar için ise ya doğal yöntemler uyguluyorsunuz ya da sağda solda terk edilmiş alanlarda bulduğunuz ilaçları kullanıyorsunuz.
Açlık işini, hayvan avlayarak, balık tutarak, terk edilmiş alanlardaki besinleri yiyerek halletmeye çalışıyorsunuz.
Yabani hayvan işini, kaçarak, ok atarak ya da terk edilmiş bir bölgede karşınıza çıkacak ateşli silahlar sayesinde kendinizi koruyarak halletmeye çalışıyorsunuz.
Oyun özetle; bu parametrelere dikkat ederken ölmemeye çalıştığınız bir oyun.
Long Dark aslında kimilerine sıkıcı bile gelebilir ancak oyuncunun üzerinde yarattığı duygu bambaşkadır.
Şahsıma daha önce hiçbir oyunda alamadığım kadar fazla gerçeklik hissi yaşatmıştır.
Görsellik olarak sanat eseri gibidir. Herhangi bir anda ekran kaydı alınsa tablo gibi görseller ortaya çıkmaktadır.

TJ9U3kjQ

”Bilgisayar oyunları sanat eseri sayılmalı mıdır?” sorusunun cevabı gibi oyundur.
Oyunun yapım ekibi sürekli olarak oyunu güncellemekte, bitmeyen bir yapım süreci… 🙂 Ancak bir kere ana oyunu aldıktan sonra gelmiş gelecek bütün güncellemelerin hepsine ek bir ücret ödemeden sahip oluyoruz. Bu çok güzel bir olay.
Yapım süreci demişken bu güncellemelerin ya da yeni hikaye bölümlerinin gelmesi gerçekten çok uzun sürebiliyor. Firma hikaye modunu yayınladığında 2 bölüm birden yayınlamıştı ancak 3. bölümün yayınlanması 2 sene sürmüştü. Üstelik firmanın tek ve yegane oyunu da Long Dark olmasına rağmen. Bu da bende oyunun yapımına kim bilir ne kadar özeniliyor diye bir düşünceye yol açıyor.
Ancak ben zaten böyle az ve öz işlerin hastasıyım. Bana göre mesela en iyi roman yazarları da hayatı boyunca 3-5 roman yazmış olanlar. Mesela: Aylak Adam/Yusuf Atılgan
Son tahlilde, bana göre Long Dark gerçek bir ”Hayatta Kalma” oyunudur.
İşin içine zombi girdiği zaman o oyun aksiyon oyunu olur. Yani piyasada hayatta kalma etiketiyle satılan pek çok oyun da aslında aksiyon oyunudur.
İndirimi bekleyebilirsiniz normalde 50 TL olan fiyatı aralıklarla 12,50 TL’ye düşmektedir. Ve bu fiyata şahanedir.

Link: Steam
İyi oyunlar.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]