Tam karşımda duruyordu göz bebeklerini öptüğüm adam. Bu ne endam, ne dik duruştur. Öylesine derin, yorgun ve aynı zamanda sert nasıl bakabilir bir insan? Dünyanın tüm ormanları birleşip yansa dumanı böyle tütemez, bu nasıl ateştir sevdiğim? Sönmeyen ve arkasına zamanı bir dağ gibi alan bu ateş, seni de beni de kül eder. Biz, dikenleri var diye hiç sevilmemiş, değer görmemiş kaktüs çiçekleri, bir fotoğrafın karesine sığmış ama dünyaya sığamamış iki hayat, aynı kökten beslenen ama birbirine dokunamayan ağacın iki dalı. Köklerimiz aynı olsa da, göklerimiz farklıydı biliyorum. Ben senin eldivenin, sen benim ellerim imişsin.
Nereden geldi gözlerine hem zamansız hem amansız olan bu korku? Ruhuna ince ince işleyip kalelerle, kulelerle çepeçevre koruduğun, seni sen yapan duyguların nasıl öldü? Hayallerini yüklediğin mutluluk adasına giden umut gemin neden battı? Ne farkı kaldı ütülü gömleğinin buruşturulmuş bir market poşetinden? Kalmadı, ne farkın ne hakkın. Kalbim yokluğunda başka yüreklerin varlığından bile habersizken, kalbin varlığımda başka vücutlara nasıl ev oldu? Hiç mi sızlamadı için? Direnmedi mi ellerin, senin olmayana uzanırken? Haykırmadı mı yüzüne çaresizliğimi, dudaklarının aynadaki yansıması? Artık hissetmelisin içimdeki kaktüs çiçeğinin gün geçtikçe daha da çok battığını göğüs kafesime. Acıtmayı kendine görev bilmiş sanki, mıknatıs sanıyor kendini, çekiyor kendine tüm anılarını, umutsuz kasırgalarını, zamanın tüm ayıplarını. Anlamını yitiriyor ağzından dökülen kelimelerin her biri. Yitirmeyle kalmıyor, hiç var olmamışçasına yok oluyor içimin derinliklerini acıta acıta. Anlarsın diye sessizliğimden, avaz avaz susuyorum. Duymazsın, duyamazsın çığlıklarımı. Saygı duymaktan aciz ruhun feryadımı duysa ne olur? Oysa ben, yastığımı ısırarak ağladığım odamda hayali kokunu bile duymuştum. Kalp gözün perdesini çekmiş sanki, uğruna adanmış bir ömrü hiç edişinden belli. Ruhun sevişmemiş sevgimle, her gece sırtımı yaslayıp ciğerim sökülene kadar ağladığım o duvarı, dokunduğunda vücudumdaki her hücreyi harekete geçiren ellerinle sen örmüşsün.
Abonelik
0 Yorumlar