fbpx

Vasconcelos’un en çok bilinen sadece ismi geçtiğinde bile hüzünlendiren efsane kitabı. Geç kalınan, okunmayan her gün için pişmanlık yaratabilir içinizde. Bu yüzden her çocuk “Şeker Portakalı”nı okuyarak büyümeli. Çocukların daha duyarlı yetişkin birey olmaları açısından geliştirici bir kaynak. Satır aralarına sığınabileceğimiz; kendinizden, çocukluğunuzdan iz bulabileceğiniz, ağlarken aynı zamanda tebessüm edeceğiniz harika bir eser.

Orjinal adı “My Sweet Orange Tree” olan kitap Can Yayınları baskısı ile hayatımıza girdi. İlk basımı 1983 yılında yapılmış ve en iyi kitaplar arasında yer almıştır. Her yaştan okura derin izler bırakan kitap okunması gereken kitaplar arasında ilk sıralardadır.

Kitabın ana kahramanı Zeze ile tanışalım. Zeze, bütün yaramazlıklarına rağmen hassas, duygusal ve zeki bir çocuktur. Çevresine karşı yaptığı yanlış davranışlar yani haylazlıklar içindeki sevgiye engel olur. Ne kadar iyi niyetli olursa olsun sürekli başına bela açar. Bir taraftan da içinde öfke başlar. Sebebi ise yoksul bir ailenin çocuğu olmasıdır. Aile fertleri kendi dünyalarındaki acıları bizim küçük Zeze’mizden çıkarırlar. Babasının iş bulamayışı, abisinin yoksulluk yüzünden yaşadıkları, ablasının sevgiliden ayrılık gibi bahaneleri dayak yemesinin nedeni sayılır ve küçük çocuk üzerinde baskı kurulur. Öyle ki bu dayaklar öldüresiye boyuta kadar gelir. Ancak hepsiyle o kocaman yüreği ile başa çıkar. Çok sevdiği, dostum dediği şeker portakalı fidanından ayrılacak olmasını bile kabullenir. Ancak bir gün o kocaman yüreğin bile kaldıramayacağı bir olay gelir başına. Belki de kitabın hepimizin içine işlediği bizi ağlatan, duygulandıran bölümüne sıra gelmiştir. Ve Zeze çocukluğunu yitirmiştir artık. Tek başına yaşadıklarını anlatabildiğini, onu gerçekten çocuk yüreği ile gören, sevgi ve merhameti ile baba şefkati gösteren arkadaşı Portuga artık hayatta değildir. Zeze bunun ağır bir yük olduğunu anlar. Çocukluğu da sevgili Portuge gibi yok olmuştur artık.

Ah Zeze o masum kalbinle bizlere öğreteceğin o kadar şey var ki! Zeze ile tanışmanızı canı gönülden ister ve keyifli okumalar dilerim.

Alıntılar ?

▫️ ”Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek.”

▫️  “Nen var Zeze?”

“Hiç şarkı söylüyordum.”

“Şarkı mı söylüyordun?”

“Evet.”

“Öyleyse ben sağır olmalıyım.”

İnsan içinden de şarkı söylediğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim.

▫️ “Çocuk yüreği unutur ama affetmez.”

▫️ “Neyi bekleyeceğiz, Zeze?”

“Gökyüzünden güzel bir bulutun geçmesini.”

▫️ “Sevginin ne olduğunu gerçekten keşfedeli beri, bütün sevdiklerimi sevgiye boğuyordum.”

▫️ “Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum.”

▫️ “İnsan yüreğinin, bütün sevdiklerini içine alabilmesi için çok büyük olması gerektiğini bilmelisin.”

Abonelik
Bildir
guest
6 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]