fbpx

Doğrular içten mi gelir?

Vicdanı rahatsız etmeyen düşünce ve eylemler, olması gerekenlerse vicdan tartısının evrensel bir değerlendirme ölçüsü mü vardır? Çünkü eğer yoksa herkesin doğru yanlış tartısı farklıdır ve bu durum toplumsal hayatı sürdürebilmede büyük bir zorluk çıkarır önümüze.

İyi olduğunu düşündüğün bir eylem karşı taraf için sendekinin zıttı bir duyguya yol açıyorsa ne şekilde davranman gerektiğine nasıl karar vereceksin? Eğer davranışlarımızı karşı tarafın olumlu algılayacağı forma sokup her insana göre farklı şekillendireceksek bu durum, kendimize has bir karakter oluşumunu engellemez mi? Diğer taraftan da eğer sadece kendi doğrularımızla yol almayı amaçlıyorsak ve davranışlarımız karşı tarafta istediğimiz hissi uyandırmıyor hatta kimi zaman aksine bile sebep oluyorsa ne anlamı var; karşımızda negatif hisler uyandırmanın ve kendimize de anlaşılamamanın hüznünü yaşatmanın.

Çünkü bu his, insanın evrende varoluş sebeplerine bile aykırı. İnsanın hislerini, düşüncelerini olduğu gibi aktaramaması, her alıcının yorumuyla mesajının yeniden şekillenmesi, bir de alıcının o anki ruh haliyle birleşerek mesajın amacından iyice sapma ihtimallerinin olması oldukça can sıkıcı bir iletişim problemi değil midir? İnsan bazen düşünür, tam olarak anlaşılabilmek için karşımda bir ben daha mı olmalıydı illa ki?

Kendini bile bazen tam anlayamadığın bu hayat, kurduğun hipotezleri sana bir bir eletiyor. Hayatın sırrını bulmuşçasına bir hevesle vardığın sonuç, durumdaki tek bir ufak değişkenin farklılaşması ile değiştiğinde, sana da yeni bir hipotez kurmanın yolu görünüyor. Ama bu çok yorucu bir süreç değil mi? Uğruna bu kadar efor sarf ettiğin, bu kadar tecrübe yaşadığın hayata dair doğru bildiğin kanıların bile sadece belli bir süre geçerli olması…

Bir kanıya varmak olmazsa olmaz mıdır yaşamak için? Dümdüz yaşasak peki? Olmuyor. İnsan içgüdülerinden maalesef kopamıyor. Kendini korumak istiyor ve bunun için de genel hap bilgilere ihtiyaç duyuyor. Her ne kadar kendisi kabul etmek istemese de, daima kendi tecrübelerinden değil çoğu zaman başkalarının yönlendirmelerini göz önüne alarak yapıyor hem de bunu…

Küçükken sosyal hayata adapte olabilmek için ailemizin yönlendirmeleri, en başta bizim için doğruluğu tartışılmaz kesin kanılardı. Ancak maalesef bu genel doğrularının bize tüm ayrıntılarıyla sunulması mümkün olamıyor. Yine işin zor kısmı kişinin kendisine kalıyor, tecrübelerinden dilinin yanışına göre kendi doğruları oluşuyor. Örneğin herkesin ebeveynlerinden duymuş olduğu ‘’Her zaman doğru söylemelisin.’’ cümlesini, çocuğun kanun değerinde gördüğü süre bile sınırlıdır. Çünkü kısa süre sonra yanlış bir ortamda dürüstçe söylediği bir cümleden dolayı uyarı alacak ve ‘’Doğru, doğru yerde söylenmelidir.’’ sonucuna ulaşacaktır. Bundan biraz daha zaman geçtikten sonra bu sefer de doğruyu yanlış kişiye söylediğinde, yaşadığı problemler onu yeni bir hipoteze yönlendirecektir: ‘’Doğru, doğru yerde ve doğru kişilere söylenmelidir.’’

Hayat; genel yargılarla yaşanamayacak kadar komplike, tek bir sonuca varılamayacak kadar farklı değişkenler barındıran bir süreçtir. Ancak insanoğlu yargılara varmaktan hiçbir zaman vazgeçmez, tıpkı şuan benim de yaptığım gibi…

Aylin Demirci içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
2 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Aylin Demirci içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]