Rafet’ten Ferhunde’ye
18.05.1998
Seninle yürüdüğümüz caddede, hani ilk kez beraberken… O sarı binayı fark etmiştim ben biliyor musun? Havanın ne denli yağmurlu olduğunu da düşünüyordum. Seninleyken daha farklı hissediyormuşum meğer senden. Senin için güz, bahara dönüyormuş yanımda; yağmur güneşten parçalar gibi geliyormuş sana. Oysa ben, her şeyi bütün gerçekliğiyle görüyordum. Yağmur yağıyordu işte, hazan soğuğu vuruyordu. Ve eski püskü bir sokakta, tüm dikkatleri üzerine çeken kocaman sarı bir bina vardı orada; fark etmemek çok zordu. Ve ben bütün bu kusurlar içerisinde seni görüyordum sevgilim. Ne garip, ben mi yanlışım yoksa sen mi? Senin güneşin bendim, öyle söylüyorsun. Ama biz o gün yağmurun altında yürüdük sevgilim, güneş küskündü bize aylardır ve aylarca öyle olacaktı. Sense benim için, bütün bu gerçeklikte tek doğruydun. Yağmur vardı, güneşi tercih ederdim. Soğuktu hava, sıcağı tercih ederdim. Ve eski bir kenar mahallede yürüyorduk öyle, seni daha güzel yerlere götürmek isterdim belki. Ama bunlar sen yanıma gelene kadar sorundu sevgilim; bütün bu kusurlarda sen, kusursuz kalan tek şeydin.
Bana söyle, nasıl inkar edeyim? Seninleyken dünya güzelleşmiyordu, hayır bu doğru değil. Dünyanın nasıl kirli bir yer olduğunu benden iyi biliyorsun, sen ve benim için bunlar çok fazla. Hayır, sen bu berbat dünyayı güzelleştirmiyordun sevgilim, senin buna gücün yetmez. Ama güzelliğin öylesine kıskandırırdı ki dünyayı, inan bana! Kibir kokan, acı dolu bu dünyaya sen gökyüzüydün benim için sevgilim. Ve büyük kısmı su olan bu dünyada, gökyüzünden denizlere yansıyan paha biçilemez güzelliktin sen. Seni kendimden bile kıskanırdım, oysa öyle çok da güzel değildin.
Hep senin istediğini yaptım, ”Git.” dersen de giderdim ”Kal” dediğinde de kaldım. Sen kelime oyunlarını seversin, beni anlıyorsun sevgilim. ”Kal.” dediğinde kaldım ve hep ”Kal.” dedin bana. Gitmemi istemedin biliyorum ama gittim. Hep ”Senin istediğin olsun.” derdim, gözüm kör olmuştu aşktan. Ama sen hiçbir şey istemezdin benden. Senin öyle çok paran da yok, babam seni istemeye bile gelmezdi, içten içe hep bilirdin bunu. Zaten sen bir gariptin. Seni neden sevdiğimi bilmiyorum, şimdi senden uzakta düşününce her şey öyle berrak ki. Her istediğini almak isterdim, çünkü yapabiliyordum sevgilim. Senin gücün çok şeye yeterdi, yetmediği yerde ben olayım istiyordum. Ama sen buna izin vermedin. Benden hiçbir şey istemedin ve beni öylece sevdin, sadece sevdin.
Ama ben senin içimde yaktığın, sönmeyen ateşle tüttürdüğüm sigaramın son dumanında bile seni düşündüm. İçtiğim son yudumda, uykuya dalmadan duyduğum son notalarda hep sen vardın. Biliyorum, sana olan aşkımı okumak istemedin. Öyle güzel konuşmuş, yazmışsın ki bana. Ama bir şeyi unutuyorsun sevgilim; seni senin kadar tanıyorum. Sadece tek bir soru soruyorsun bana, biliyorum. Neden gittim? Nasıl gittim? Nereye gittim? Gittim (?)
Bazı şeyleri neden konuşamazdım biliyor musun? Neden dinlemeyi tercih ederdim? Çünkü sevgilim; senin derdin de, tasan da, mutluluğun da öyle güzeldi ki. Dinlerken seni, nasıl zevk alıyordum biliyor musun? Sesin içimde yankılanırdı, buna aşıktım. Ama ben esirgedim senden sesimi, çünkü kelimeler yetmezdi. Bütün gerçekliğiyle kabullendiğim bu dünyada, kelimeler kifayetsiz kalıyor söylemek istediklerime. Sevgilim biliyorsun, sevmiyorum işte konuşmayı, okurken senin satırlarını sesin kulaklarımdaydı. Ama şimdi yazmak ne kadar da zor geliyor bana. Bazen gitmek gerekir sevgilim, üzgünüm. Sen ve ben olacağız yalnız. Sen ve ben, biz olamayız, ben notalarım; sense sözler. Sözler biter sevgilim, belki bir yerde notalar da biter. İşte her şey bu kadar, her şey biter. Ve senin sahip olmak istediğin sevgiyi sana veremediğim için üzgünüm. Ben sadece bitmesinden korktum.
Biliyorum sevgilim, sırf bitecek diye başlamasına izin vermemek yalnızca acizlik. Biliyorum. Ama o şarkı gibi değiliz, biz birbirine uymayan iki yabancıyız. Uzaktan sesi güzel gelen bir şarkı ama sözleri anlamsız. Sözleri anlamlı bir kitap, ancak müzikten yoksun. Sen ve ben sevgilim, ayrı ruhlarız. Sen ve ben, biz olamayacak kadar yalnız ve bir o kadar kalabalığız sevgilim, üzgünüm.