fbpx

Senin O’ndan farkın ne? Dersleri çok iyi. Neyini eksik ettik senin?

Benimle O’nun arasındaki fark: O’nun ebeveynleri. Anlamıyor musunuz bu koca yaşınızla. Ben bile görebiliyorum bu durumu. Görmek derken farkında olmayı kastediyorum. O’nun dersleri iyi ne eksiğin var O’ndan, demek ne kadar basit değil mi? Suçu başkasına atmaya alışmışsınız siz. İş, o suçu üstlenip harekete geçmeye gelince neden tek başımayım? Neden yanımda değilsiniz? O’nun annesi babası O’nun yanında. Bakın O’ndan farkım bu işte. Nereden bildiğimi de söyleyeyim: sınıfta anlatıyor her şeyi. Umarım her şeyi anlatıyordur da daha fazlası yoktur. Ya daha fazlası varsa? Annem böyle yaptı. Babamla bunu yaptık. Geçen hafta abim ve babamla da maç izlemeye gittik, dedi. Ben beyaz takımı tuttum bilmiyorum hangi takım ama babamlar çok heyecanlıydı, dedi. O çevresindekilerin heyecanına ortak olmuş bir çocuk. Bize de anlatın olan biteni, anlamasak da bilelim bizim de göründüğümüzü. İnsanların bizi görmezden gelmediğini. O ilerde ailesinin üzüntüsüne ortak, dertlerine duvar olur. O’na bakan iki kişi gözükse de tüm sınıf O’nu dinliyorduk aslında. Aslında tüm sınıf onun gözünden olması gereken çocukluğa bakıyorduk, penceremiz olmuştu. Fırtınalı günümüzde içimizi ısıtması için açtığımız penceremiz. Biz sormuyorduk, neler yaptınız, diye. O doğrudan anlatıyordu. Çocuk bu, paylaşmaktan çekinmez. Paylaştıkça azalmaz onun için hiçbir şey. O yüzden geri durmadan anlatıyordu. Anlıyorsunuz değil mi? Sonra zil çalıyor. Hazırlanıp çıkıyoruz. O hızlıca, hayat dolu şekilde, gözleri fırıl fırıl, seri adımlarla çıkıyor sınıftan. Bir çocuk nasıl olması gerekiyorsa öyle o. Enerjisi bitmiyor, diye yorum yapılan bir çocuk. Ütopik değil, ulaşılmaz değil. Biz, yani sınıftaki diğer çocuklar, şarjı bitmiş telefonlar gibiyiz. O var ya telefona da bağlı değil. Çünkü ihtiyacı yok. Aslında bizim de ihtiyacımız olan şey telefon değil ama onu veriyorlar elimize. Her gün okula gitmiyoruz biz. O’nun yanına gidiyoruz. Anlatsa da nasılmış çocukluk öğrenelim diye.

Bir gün gelmedi okula. Sınıf boş gibiydi. Çok sıkıcıydı o gün. Ertesi gün geldi ama biraz sönüktü gözlerindeki ışıltı. Sonradan öğrendik ki abisi vefat etmiş. Aslında abimiz vefat etmişti. Öğrendikten sonraki gün ben dahil birçok çocuk okula gitmemiştik. Acılıydık çünkü. Şimdi diyorum ki, ertesi gün nasıl oldu da gelebildi okula? Sonra aklıma geldi. Ebeveynleri ona öyle bir yaklaşmış ki üzüntüsünü emmişler adeta. Aslında ben yaşasam aynısını o gün okula gönderirdiniz beni. Evet, buna eminim. Hatta ben de okula gitmek isterdim. Çünkü gideyim de O’nun anlattıklarını dinleyip mutlu olayım diye. Üzüntüm vefat sebebiyle de olmazdı. Rutin bir üzüntüydü bu. Çünkü vefat eden kişi benim için pek bir şey ifade eden birisi olmazdı. Ne ben onu tanımış birisiydim ne de o beni tanıyan birisiydi. Lütfen yaklaşın bize. Çocuklar düşmanınız değildir. Çocuğunuz sizdendir. Neşe kaynağıdır evlerin. Yorgunsanız ve ayağa kalkamıyorsanız yatırın yanınıza konuşun. Sohbet edin. Sohbet edin ki bu çocuklar anlatamadıklarını, anlatmak istediklerini böyle kağıtlara haykırmasın. Düzgün yaklaşın ki ülkenin geleceği dediğiniz bu çocuklar utanmasın, sıkılmasın.

@HLTYNR içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
@HLTYNR içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]