işte bildiği bütün yanlışları bana çıkan ben
girilmesi yasak tabelalara hüzünlenip
bir fotoğrafın kanattığı ellerimle
güldüğüm bütün çerçevelerden haykırdım
“ben bu yerin yerlisi değilim!”
doğruyu kaybetti sandığım yozlaşmış ruhumla
adım kalbine düşmüş utangaç bir tüyken
hakkımdan gelmeye çalışan memur tutanakları
salladığım lüzumsuz sınıf defterleri
ve en çok da ait olmadığım yerin insanları
ışıklarımı bir gece daha geç söndürsün diye
bir çiçeği dalından koklamış çocuklar düşledim.
kaybettiğim her şeyi bulacağım parkları ve
itinayla geç kaldığım bütün randevuları unutup
bir fotoğrafın kanattığı dizlerimle
bu son diye uyuduğum bütün gecelerde
uzanınca dokunulan babalar hayal ettim.
doksan üçten beri eğri oturmakla doğrulmuşken
istedim, benim de şarkım ezana denk gelmesin
istedim, kalmasın elimde dünyanın kiri.
önüne çaresizce dikildiğim bütün aynalar
gözlerimdeki mahcubiyetten tanırken beni
Allah’ım, neden gideceğim bütün yerlerden
kalma fikriyle hazırlattın valizimi?
Abonelik
3 Yorumlar
Eskiler