IMDb PUANI: 7.8/10
Yaşam tarzımız elimizden alındığında biz kimiz? Her şey eskisi gibi diyebilir miyiz? Bu sorunun cevabını bulacağımız “Sound of Metal” (2019), bir turne esnasında işitme duyusunu aniden yitiren bir baterist olan Ruben’i ve sonrasında hayatında meydana gelen değişimi konu alıyor. Yönetmen koltuğunda Darius Marder’ın yer aldığı drama film, 2021 Oscar Ödül Töreni’nde altı alanda aday gösterildi, “en iyi film kurgusu” ve “en iyi ses kurgusu” alanında ödüllerine kavuştu. Darius Marder bu film ile ilk kez yönetmen koltuğuna oturmuştur. Filmin başrolünde ise “The Night of” mini dizisinden tanıdığımız Pakistan asıllı İngiliz aktör Riz Ahmed yer almaktadır. Gerçeği söylemek gerekirse filmde rolünün hakkını gerçekten iyi vermiştir. USA Today gazetesine konuşan başarılı aktör Riz Ahmed “Sound of Metal” filmi için 7 ay boyunca çalışıp işaret dilini öğrenmiş ve filmin daha fazla insanı işaret dili öğrenmeye teşvik edeceğini umduğunu söylemiştir. Ayrıca Ruben’in işitme kaybını göstermeye çalıştığı sahnelerde kulak kanalının derinliklerinde beyaz gürültü yayan işitsel engelleyiciler takmıştır ki bu süre boyunca hiçbir şey duyamadığını söyleyen aktör böylelikle role daha iyi girdiğini düşünmüştür. Oscar Ödül Töreni’nde aday gösterilen ilk Müslüman olan Riz Ahmed, film endüstrisine yönelik eleştirilerine yer verdiği sosyal medya paylaşımında, Müslümanların ekranda yanlış tanıtılmasıyla ilgili sorunun artık göz ardı edilemeyeceğini belirtmiş, Ahmed “Ekranda Müslüman karakterlerin olumsuz gösterilmesinden ya da hiç olmamasından bıktım. Sektör değişmeli.” ifadelerini kullanmıştır. Sound of Metal, müzikle alakalı olun ya da olmayın herkesin izlemesi gereken bir başyapıttır. Sizde yaratacağı farkındalığa yer açın. Kaçırmayın derim…
Karakter Analizi
- Ruben Stone: “Riz Ahmed” tarafından canlandırılan Ruben, işitme duyusunu kaybeden bir baterist. Eski bir uyuşturucu bağımlısı olsa da hayatına sevgilisi Lou’nun girmesiyle 4 yıldır kadar uyuşturucu kullanmamaktadır. Ruben karakterinin işitme kaybı yaşamadan önceki hayatında dair çok bir şey bilinmiyor. Sabahları erken kalkıp sevgilisine yemek hazırlamakta, sabah sporunu yapmakta ve sevgilisi ile dans etmeyi sevmektedir. İşitme kaybından sonraki Ruben öfkeli ve depresiftir. Müziğe olan tutkusunu bu işitme engeli kısıtlamaktadır. Sessiz geleceği ile yüzleşmek zorunda kalan Ruben, hayatını nasıl şekillendireceği konusunda karar vermek zorunda kalır.
- Lou Berger: “Olivia Cooke” tarafından canlandırılan Lou, Ruben’in 4 yıllık sevgilisi, aynı zamanda onun başşarkıcısıdır. Lou annesi ile babasının ayrılmasından sonra annesiyle yaşamaya devam eder. Annesinin intiharı ile sarsılan Lou, babasının yanına gitmek yerine bateristi Ruben ile karavanda yaşamaya başlarlar. İşitme kaybından sonra Ruben’i sağır madde bağımlıları topluluğuna katılması için ikna eder. Kendisi ise bu süre zarfında Paris’te babasının yanına yerleşir ve müzik hayatına orda devam eder.
- Joe: “Paul Raci” tarafından canlandırılan Joe, Vietnam savaşında atılan bir bomba ile işitme duyusunu kaybetmiş bir alkol bağımlısı adamdır. Joe aynı zamanda sağır ve madde bağımlısı olan insanlar için bir barınak işletmektedir. Barınak içinde kurduğu topluluğun amacına yürekten inanmakta ve duygusal açıdan çok bağımlıdır. Ruben’i bu topluluğa adapte etmek için çabalamaktadır.
- Diane: “Lauren Ridloff” tarafından canlandırılan Diane, çocuklara Amerikan İşaret Dili’ni öğreten bir öğretmendir. Ruben’e işaret dilini öğrenmesinde yardımcı olmaktadır.
Filmin Özeti
Ruben ve sevgilisi Lou kendilerine ait bir karavanda yaşayan müzik tutkunu bir çifttir. Lou şarkı söylerken, Ruben bateri çalmaktadır. Aslında her şey çok güzel devam ederken Ruben’in hayatı işitme kaybını fark etmesiyle mahvolacaktır. Lou ile birlikte bir alışveriş sırasında Ruben, sesleri boğuk ve vızıltı şeklinde duymaya başlar fakat Lou’ya durumu belli etmez. Durumun gittikçe kötüleştiğini fark eden Ruben teşhis için bir eczaneye başvurur. İşitme kaybından dolayı eczacı ile zor anlaşan Ruben sonuç olarak bir doktora sevk edilir. Ruben doktor ile görüşmesinde bildiği acı gerçekle yüzleşir. İşitme duyusunun %80’ini kaybetmiş ve işitme seviyesi gittikçe kötüye gitmektedir. Doktor, tedavi için bahsettiği implantların ameliyat ile ilerleyen karmaşık bir süreç olduğunu ve implantların pahalı bir alternatif olduğunu açıkladığından şimdilik Ruben tarafından rafa kaldırılır. Daha sonra Doktor, Ruben’e sahip olduğu işitme yetisini de kaybetmemesi için gürültülü ortamlardan uzak durmasını önermiş ancak Ruben turneyi sevgilisi ile tamamlamak ister ve bateri çalmaya devam etmiştir. Yine verdikleri bir konserde Ruben, bulunduğu gürültülü ortamdan kendini dışarı zor atar. Peşinden giden başşarkıcısı yani sevgilisi Lou’ya hiçbir şey duymadığını itiraf eder. Lou, Ruben’in güvenliği için turneyi iptal etmek ister ama Ruben devam etmekte ısrarcıdır ve tartışırlar. Bu noktadan sonra depresif, sinirli ve inkarcı bir Ruben ile karşı karşıyayızdır. İkili yeni bir çözüm arayışındadırlar. Lou sponsorları olan Hector’u arar. Hector, Joe adında bir adam tarafından yönetilen sağır ve iyileşen bağımlılar için kırsal bir barınak bulmuştur. Ruben ve Lou kent kilisesi ile bağlantılı bu sağırlar topluluğuna gitmeye karar verirler. Joe bilgisayar aracılığıyla Ruben’e topluluğun amacını anlatmıştır. Aralarında geçen diyaloglar ile Joe’nin alkolik bir savaş gazisi (Vietnam Savaşı’nda duyma yetisini kaybetmiş), Ruben’in ise eski bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu öğreniyoruz. Ruben, Lou’nun orada onunla yaşamasına izin vermedikleri için bu topluluğu çözüm olarak görmez. Fakat Ruben’in sağlığı için endişelenen Lou, Ruben’i terk eder ve sığınağa geri dönmesi için onu ikna eder. Sonuç olarak Ruben topluluğun içindedir ama kendini oraya ait hissetmez. Ayrıca Joe, Ruben’in sağırlığını kabul etmesini ve dış dünya ile olan ilişkisini toplulukta bulunduğu süre boyunca kesmesini istemiş ve telefonuna da el koymuştur. Adapte olma konusunda sıkıntı çeken ve arayışlar içinde olan Ruben kafayı yeme raddesine gelir. Fakat bu süreç bulunduğu topluluk sayesinde kısa olacaktır. Ruben topluluktaki insanlarla tanışmaya başlar, toplantılara katılır ve yeni hayatına kucak açmaya başlamıştır. Ruben, Amerikan İşaret Dili öğretmeni Diane ve sınıfındaki çocuklarla tanışır. Burada Ruben, işaret dilini öğrenir. Joe, Ruben’e görev olarak erken kalktığı zamanlarda kendisine ayırdığı bir odada oturmasını, oturmadığı dakikalarda odada bırakılan kâğıda bir şeyler karalamasını ister. Ruben bulunduğu ortamdan memnun ve mutlu olmayı öğrenmiştir. Ruben, Diane ve çocuklara davul dersi vermekte, onların oyunlarına katılmaktadır. Joe de Ruben’in bu kabullenişinden memnundur ve onu kalıcı olarak bir çalışan olarak topluluğa davet eder. Ruben’in bu konu hakkında düşünmesini ister. Ruben Joe’nin dış dünya ile olan ilişki yasağını hiçe sayarak gizlice onun bilgisayarından sevgilisi Lou’nun durumunu takip etmektedir. Lou’nun Paris’te müziğe devam ettiğini öğrenir. Ruben, Lou’nun şarkı söylerken kaydedilmiş bir videosuna denk gelir. Ruben’in sevgilisinin sesini duyamadığından ötürü yaşadığı drama şahit oluyoruz. Ruben artık ait olduğu yaşamda bir gelecek göremez ve ekipmanlarını ile karavanını satarak implantları almaya karar kılar. Ruben, ameliyata girmiş artık sadece 4 hafta kadar implantların aktivasyonunu beklemesi gerekmektedir. İmplantların aktivasyonunu beklerken Joe’dan karavanını geri alması için ona borç para vermesini ister. Joe, Ruben’in bir bağımlı gibi davrandığını söyleyerek reddeder. Sağırlığın bir engel olmadığı inancı üzerine kurulu olduğu için Ruben’den topluluktan ayrılmasını ister. Ruben’in implantları etkinleşmiştir fakat hayalindeki gibi bir işitme yetisine kavuşamamıştır. Hayal kırıklığına uğrayan Ruben, Paris’e sevgilisine sürpriz yapmaya gider. Ruben ile Lou bir araya gelmişlerdir ve Ruben müziğe dönmek için sabırsızlandığını söyler. Fakat Ruben, Lou’nun mimiklerinden eskisi gibi olmayacağını anlar ve şu kelimeler ağzından dökülür: “Sorun değil.”. Ertesi sabah Lou uyurken Ruben evi terk eder. Sokakta yürürken işittiği her ses anlamsız gelmeye başlamıştır. Ruben parktaki bir banka oturur ve orada işlemcilerini çıkartır. Sessizlik içindeki huzuru belki de bulmuştur karakterimiz.
Film Eleştirisi
Her şeyden önce Sound of Metal filminin ismine ve afişine ön yargıyla yaklaşıp bunun tamamen bir müzikal film olduğunu düşünmeyin. Bu bir dram filmidir ve metal müzik sevmeyenlerin maruz kalacağı türden metal yoğunluklu değildir. Dram filmi diyorum fakat filmi izlerken yanınıza bir kutu mendil almanızı gerektiren, gözyaşlarını tutamayacağınız türden ağır bir dramın da işlendiğini düşünmüyorum. Tek cümle ile özetlemek gerekirse seyir zevki yüksek, farkındalık yaratacak, benzersiz bir film diyebilirim. Filmin ana teması duyamamanın verdiği tedirginlikle, bir yandan umudunu koruyan, bir yandan da korku dünyasına yavaş yavaş hapsolan bir müzisyenin sürecini işliyor. Benim açımdan filmin hikâyesinin çok basit, konunun farklı olması filmin tutması açısından riskli bir yapım olduğunu gösteriyor. Basit bir hikâyeyi bu kadar duygu yüklü işledikleri için müthiş bir yapım olarak görüyorum. Filmin baştan aşağıya her şeyi çok iyi fakat ayrı bir parantez açmak gerekirse Riz Ahmed rolünü kusursuz, harikadan öte oynamış. Filmdeki umut ve korkuyu perdeye müthiş yansıtmış. Sanki verilmek istenilen her türlü duyguyu bu adamla birlikte beraber yaşadım. Yapılan eleştirilerin çoğunluğu da sorunlu bir konunun oyuncuların performansları ile aşılmış olduğu kanaatinde. Ruben karakterinin iç hesaplaşması tamamen filme yansıtılıp yaşadığı duygular birebir hissettiriliyor. Kullanılan ses teknikleri olağanüstü bir etki yapmış ve size o tedirginliği çok güzel yaşatıyor. Duyma kaybını hissettirmek için kullandıkları boğuk ses efektleri tam işlev görüyor. Bu konuda acayip bir ürperti hâli ve gerçeklik türemiş. Çoğu eleştirmen bazı yerlerde filmin temposu düşük kaldığından 2 saatlik filmin biraz daha kısaltılabilir olacağı düşüncesinde fakat yönetmenin ilk filmi olduğundan bence bu yanı göz ardı edilebilir. Yine de benim gözüme batan herhangi bir tempo düşüklüğü hissetmedim. Yönetmen Marder’ın bir röportajındaki şu sözlerine kulak verip de seyretmemek kaçınılmaz: “Bu bir uyanışın filmi. Pek çok insan sağır olmayı fiziki bir engel olarak görüyor. Bu durumun gerçekte bir yaşam kültürü olduğunu anlamıyoruz…”
«”SOUND OF METAL” FİLMİNİ AMAZON PRİME’DAN İZLEYEBİLİRSİNİZ»