“Rick ve öncesindeki başkan da yanındaki çalışanları, yanında çalışan kişilerin çocuklarından seçiyordu. Bu sayede sağlam bir sistem olacağına inanıyor, güvenin sarsılmaz olacağını düşünüyorlardı. Ülkenin sistemi bu şekilde tasarlanmıştı. Bu sistem akla yatsa da işleyiş ve yönetim açısından en baştan beri berbat bir durum söz konusuydu. Başkan Jeff’ten sonra eğer kendi adayları başa gelirse aynı durumun devam edeceğinden herkes emindi. Korkulan olay başa geldi. Başkan Rogg akıl almaz bir şekilde Jeff’in yerine seçilmişti. Halk ne yaptığının farkında değil miydi? Anında, mottosu ‘Ölümü içinde yaşamış birisini hiçbir şey korkutamaz.’ olan bir sistem kurup saraya bir hizmetli gönderdik. Bu kişi babam Oliv’di. Kendisi uşaklıktan asıl kapı nöbetçiliğine kadar yükselmişti. Aynı anda sarayın yönetim biriminin alt basamağına giren bir kişi daha vardı. O da zamanla başkan yardımcılığına yükselmiş olan Greff’ti. Başkan Rogg yönetimi sona erince yeni bir başkan seçilecekti. Gayet iyi biliyorduk ki bu seçimin kazananı Rick olacaktı. Kendi elemanlarıydı nasıl olsa. Biz kendi sistemimize odaklanmış, eksiklik olmaması için tüm gayretimizi veriyorduk. Rick’in başkanlığı resmen ilan edilince babamın görevine ben, Greff’in görevine oğlu Daniel geçmişti. Artık saray içi bize hiç de yabancı değildi.
Geçen haftaya kadar hiçbir sisteme müdahale etmemiştik. Vakit gelmişti. Tüm bu adaletsiz yönetim, halkın mağduriyeti son bulacak, hak edene hakkı verilecekti. Bu düzensiz süreç, takım elbiseler altındaki hırsızlık bitecekti. Başkan Yardımcısı Daniel’in bildirdiği saatte koridorun başına geçtim. Başkan toplantıdaydı. Koridorda beni gören hiç kimse yoktu. Diğer nöbetçiler malzeme taşımak için ayrılmışlardı. Koridordaki yerlerinde değillerdi. Seri hareket ederek odaya girdim ve sırasıyla tüm tütsülere zehri yeteri miktarda döktüm. Son tütsüdeki işlemden sonra başarmış olmanın verdiği gurur etrafımı sarmıştı. Yüzümde asil bir gülümseme vardı. Dışarı çıktım ve diğer görevlilerin yanına, malzeme odasına yöneldim.
Daniel ve Başkan Rick odaya ulaşan koridordan geçmeden yaklaşık on beş dakika öncesinde ip gibi dizilmiştik uzun ve sessiz koridora. Kapıya en yakın kısımda ben duruyordum. Başkanın merdivenden çıktığını fark edince duruşumuza dikkat ettik. Beş adım gerisinden gelen Daniel’i de görmüştüm. Planımız noksansız ilerliyordu. Yaklaşan başkana kapıyı açtım. Ardından efendim, diyerek Daniel’e seslendim. Daniel’i kokudan korumaktı amacım. Ardından kapıyı kapattım. Anlaşılan o ki başkan masasına yürümüş ve sandalyesine oturamadan nefesi kesilmeye başlamıştı. Şu anda gösteriş amaçlı yaptığınız bu sorgudayım işte. Birazdan da çıkıp gideceğim. İstesem hiçbir şeyi anlatmazdım. Başımızda Daniel var ve şu anki rezil sisteminizi en baştan kuracağız.”