Okumak bazen yaşadığın şehri, bazen tüm dünyayı, bazen geçmişi, bazen bugünü, bazen bir yabancıyı, bazen sadece kendini keşfetmektir. Okumak avuçlarımızda tuttuğumuz hayallerdir, bizi kendi dünyamızdan biraz olsun uzaklaştırıp bambaşka dünyalara götürür. Kitapların olmadığı bir hayat düşünemiyorum. Bunlar en çok keyif aldığım kitaplardan birkaçı. Keyifli okumalar
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu – Stefan Zweig
Bu mektup kadının çocukluğundan beri ilgi duyduğu bir adama nasıl sırılsıklam âşık olduğunu ve onu bir saniye bile görmenin neler hissettirdiğini anlatmıştır. Mektubun akışında bir yandan kadının hayattaki zorluklarla nasıl baş ettiği ve bu zorluklar karşısında nasıl değiştiğini, bir yandan adamın kendini ve hayattaki yerini sorgulaması ile baş başa kalırız. Ana karakter olan kadına bir yandan sinirlendiğim, bir yandan ağladığım; ”Ben olsam ne yapardım acaba?” diyerek okuduğum bu aşk hayatını mutlaka okumanızı tavsiye ederim ve kitaplığınızda mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum.
Dönüşüm – Franz Kafka
Kitap; ailesi ile yaşayan, sorumlulukları olan ve düzenli bir iş hayatı olan bir adamın bir sabah uyandığında böceğe dönüştüğünü fark etmesiyle başlar. Böcek olduktan sonraki hayatında nasıl dışlandığı ve bu zorluklar karşında nasıl hissettiğini anlatmaktadır. Sıradan bir hayatı varken birden böceğe dönüşmesindeki asıl resmedilen aslında sistem içinde köleleşen, düzenli olarak sorumluklarını yerine getirmenin beklenti hâline geldiği bu toplumda getirmediği zaman da toplum tarafından dışlanan bir insanı resmetmiştir.
Tehlikeli Oyunlar – Oğuz Atay
Hikmet adında ”tutunamayan” bir adamı konu alıyor. Karşımıza yeni boşanmış ve mutsuz bir adam olarak çıkıyor. Hayatına yalnız ve düşünceleri ile devam etmiştir. Hikmet, arkadaşları ile vakit geçirse bile onu iç dünyasındaki düşüncelerinden kimse alıkoyamaz. Benim çok fazla sevdiğim Oğuz Atay kitaplarından biridir. Ama bunu daha iyi anlamak ve sevebilmek için ilk önce Oğuz Atay Tutunamayanlar’ı okumamız gerekir.
Yaşamak – Yu Hua
Çin’de 1966-76 yılları arasında süren Kültür Devrimi’nin getirdiği toplumsal değişimleri anlatmaktadır. Diyalog hâlinde iki farklı anlatıcı karşılıyor okuyucuyu. Köy ve kasabaları dolaşarak insanlarla sohbet eden asıl anlatıcı günün birinde Fugui adında yaşlı bir köylüyle karşılaşır ve Fugui’nin hayatını okumaya başlarız. Etkileyici ve sürükleyici bir yaşam öyküsünü okumak isteyenler için mutlaka eline alması gereken bir kitaptır.