”En meşakkatli meslek nedir?” diye sorsam çok bencilce olacaktır eminim. Her mesleğin kendi zorlukları, başarısıyla getirdiği mutluluğun ayrı tatları, bazen ciddi sıkıntıları vardır. Toplum kriterleriyle bakıldığında sıradan olan bir insanı baz alırsak ancak kendi işi için fazlasıyla konuşabilir. Misal bu insanın mimar olduğunu düşünelim; bildiğim kadarıyla ”planlama” mimarlığın olmazsa olmazıdır. Bu işi yapan bir insan bundan bahsederken sıkıntılı bir iç çekebilir… Veyahut bu insanın mahallede marketi olduğunu düşünelim… En havalı söyleyişi bakkal işletmecisi olur sanırım, neden olmasın? Bakkal işletmecilerinin sıkıntısı sepet salan teyzelerdir. Buna şahit olabileceğiniz bir konumda oturuyorsanız her gün görmeniz kaçınılmazdır… Bu iki birbirinden alakasız meslekleri örnek vermek istememin sebebi; her mesleğin kendine göre bir sıkıntısı var. Ve bunu yalnız o mesleği yapan bir diğer kişi anlayabilir. Aynı şekilde her mesleğin ayrı bir mutluluğu da vardır. İhaleyi kazanmak mimar için mutluluktur, lüks bir araba açık market bulamayınca gecenin yarısında bakkala geldiğinde… Bu da bakkalcı için mutluluktur herhalde…
Ancak yine de mesleklerin bir tutulmasını çok da doğru bulmuyorum. Eğer bir şirketin başında patronsanız ve bu babadan kalmışsa şirketinizdeki bir çalışanın insan gözünde değeri çok daha fazla olmalıdır. Ama oturduğunuz patron sandalyesini hak etmiş iseniz, evet gerçekten orada dururken sizinle bir çalışan arasında çok fark yoktur. Çünkü siz de zamanında oydunuz, ve o da sizin kadar çalışırsa bir gün siz olacak. Böyle birçok denklemler kurulabilir aslında. Dünya zaten başlı başına bir kurmaca ve düzen dünyası değil midir? Yine de her şeyi bir kenara ittiğimizde benim yapmayı hedef koymamış olsam da çok saygı duyduğum bir meslek var: Öğretmenlik…
Düşünsenize yıllarca okuyor öğreniyorsunuz, ne için? Bilgilerinizi sırf paylaşabilmek için okuyorsunuz veyahut görünen bu… Öğrenciyi, bilgiye ihtiyacı olan boş bir kafayı yola getirebilecek tek meslek… Eğer bir gün mimar olursanız öğretmen sayesinde… Eğer bir gün bakkalcı olursanız… Bu sizin tercihiniz veyahut hayatın kazığı olabilir belki ama yine de haksızlık yapmayan ve mahallenin sevilen insanıysanız bu da yine öğretmen sayesindedir. Her zaman şanslı olmuyor insan evladı, çünkü hayat insanları karşılaştırmaya programlanmış bir düzenek. Ancak yine de eğer okuduysanız, öğrendiyseniz; hayat, size güzel öğretmenler verdiyse başarı yolundan gitmek artık bir zorluk değil, bir tercih oluyor…
İleride topluma kazandırılmış nitelikli insanlar hep bir öğretmen elinden geçmiştir. Edebiyatçılarımıza bakalım, birçoğu döneminde okul okuyamamış, eğitim görmemiş insanlar. Eğitimden mağdur ve hayatın zorluklarıyla geçirilmiş yılları vardır yazarların… Ve yazarlık, yaşanmışlıkla başlamaz mı zaten? Öğrenmek gerçekten güzel bir duygu… Herhangi bir konuda öne atılıp konuşmak, bilgi alışverişi yapmak harika bir duygu… Ve bize bunları aşılayanlar öğretmenler oluyor. Birçok insan öğretici olmayı bir meslek bile görmüyor, meslekleri öğreten olarak görüyor. Ancak bu gerçekten doğru mu? Doğruysa da cümlenin çelişkisini görmek zor değil, her halükarda öğretmenlik yine çok zor bir yol…
Eğer biz gençler olarak herhangi bir platformda özgürce konuşabiliyorsak bize bunları aşılayan öğretmenler sayesinde değil midir? Kendimizden emin konuşabiliyor, çıkan her şarlatana inanmıyor, susturulmaya baş kaldırabiliyorsak bunlar öğretmenler sayesinde değil midir? Çevremde, hele de bu okuldan uzak kalınmış dönemde, öğretmen mesleğine yapılan birçok saygısızlığa şahit oldum. Savunduğunuz bir konuda yanlış konuşan insanları umursamamak bazen mümkün olmuyor. Ben her mesleğin farklı zorluğu olduğuna inanıyorum, aklınıza gelen her meslek onu yapan için zordur. Çünkü bildiği kadarı budur. Çarşıda çay dağıtan bir çocuk için de zordur bu meslek, çünkü bundan fazlasını görmemiştir… Ancak öğretmenlik çok ayrı bir konu, biraz bunun üzerine konuşsak arada keşke…
Bu ve benzeri platformlarda gençler olarak rahat bir şekilde düşüncelerimizi ortaya dökebiliyoruz. Savunduğumuz düşüncelerin tersini savunan insanları dahi tebrik etmeyi biliyoruz. Çünkü bu bize aşılanmıştır ve böyle de olması gerek… Bunlar insanın her ne kadar kişiliğiyle alakalı olsa da kişiliğimizin yerine oturduğu gençlik döneminde farkında olmadan en çok öğretmenlerden etkileniyoruz. Evet birilerini örnek almak cümleye döküldüğünde hoş görünmüyor. İnsan kendisi olmalı her zaman, bu doğru. Ancak yine de bazen bir sese ihtiyaç duyarız. Thomas Hughes; Dinlerseniz, size her zaman doğru yolu gösteren bir sesin var olduğunu unutmazsınız. Bu ses, öğretmenlerden gelecek ve bence bu meslek; toplum için bir kurtuluş olacaktır.