Feynman Tekniği, gerek bir konuyu ilk defa öğrenmek istediğimizde gerek mevcut bir konuda bilgimizi derinleştimek istediğimizde ya da bir sınava çalışmak için başvurabileceğimiz en etkili öğrenme tekniklerinden biridir. Tekniği açıklamadan önce adıyla andığımız tekniğin mucidi Richard Feynman’ı kısaca tanıyalım.
Richard Feynman, Yahudi kökenli Amerikalı teorik fizikçidir. Ailesi zamanında Rus İmparatorluğu’nda Yahudilere karşı yapılan zulüm ve ayrımcılıklar sonucu Amerika’ya göçmüş ve Richard burada dünyaya gelmiştir. Çok geç konuşmaya başlamış olan Feynman onu her zaman destekleyen ve onu bilgilendirmeye her daim hazırlıklı olan babasından yoğun bir şekilde etkilenmiştir. 15 yaşındayken ileri cebir, türev ve integral gibi konuları öğrenen Richard Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde lisans eğitimini, Princeton Üniversitesinde doktorasını tamamlamıştır. Meşhur Manhattan Projesi’nde de görev alan Feynman, 1965’te kuantum elektrodinamiği alanındaki çalışmaları nedeniyle 1965’te Nobel Fizik Ödülü‘nü ABD’li Julian Schwinger ve Japon Shinichirō Tomonaga ile paylaşmıştır. Üniversitedeki matematikçilere kullandıkları kavramları basit bir dille anlatmalarını istemesiyle meşhurdur. İki çeşit kanserden muzdarip olan Feynman 15 Şubat 1988’de son ameliyatından kısa bir süre sonra hayata gözlerini yumdu.
Bu tekniğin özü tıpkı Feynman’ın matematikçilere yaptığı gibi konuyu bize basitçe anlattırmaktır. Tekniğe göre ilk yapmamız gereken şey bir konuyu seçip onu anlamaya çalışmak, daha sonrasında ise tıpkı bir öğretmenin tahtada yaptığı gibi yazarak anlatmaya başlamaktır. Bunu tekrarlayarak takıldığımız noktaları rahatlıkla tespit edebilir ve bunlar üstüne tekrar çalışabiliriz. Süreci tekrar ederek konuyu takılmadan baştan sona kadar anlatmayı başarabildiysek eğer, ikinci aşamaya geçebiliriz. Bu aşamada önceliğimiz, konuyu anlatırken kullandığımız dili olabildiğince basit tutmak veya konuyu bir analoji ya da bir şema veya bir grafikle açıklamaya çalışmalıyız. Eğer anlatımı hâlâ akıcı bulmuyorsak ya da anlatımda laf kalabalığı seziyorsak bu durum konuyu muhtemelen çok da iyi anlamadığımızı gösterir ve bu hâlde anlamak ve dolayısıyla basit bir dille açıklayabilmek için süreci tekrar etmemiz gerekir. Bu yöntemin etkililiği konuyu açıklarken konu hakkında düşünmeyi sağlamasından geliyor. Bu yöntemin felsefesini özetlemek istersek ”Bir konuyu basitçe açıklayabiliyorsan bu onu iyi öğrendiğin anlamına gelir.” diyebiliriz.
”Yaratamadığım şeyi anlayamam.”
Richard Feynman