fbpx

Bugün bir hocam derse “Nedensiz sevgi var mıdır?” diyerek girdi. “Anne” cevabını işittiğinde, Hayır seni doğurdu, büyüttü besledi ve sende ona bunun için derin bir minnet duyuyor onu bu yüzden seviyorsun, dedi. Biri “Aşk birini nedensiz sevince aşkmış, o zaman aşk.” dediğinde, k nedensiz olur mu, saçmalama tarzı cevaplar geldi. Soruyu neden sorduğunu merak etmiştik elbet, çünkü ne alakaydı değil mi? “Bence evlat.” dedi hoca, “Sorun neden sevdiğimi, cevap veremem.” dedi. Oğlanla kavga ettim de ondan soruyorum, dedi en sonunda. Biraz üzücü, trajikomik böyle bir diyaloğa şahit oldum bugün. Sonra etraflıca oturup düşündüm. Gerçekten, nedensiz sevgi var mıdır?

Ben onun gözlerini seviyorum dediğinizde, gayet de bir sebeptir bu. Tamam temelde gözleri güzel diye bir insanı sevmezsiniz. Fakat dış görünüşü başta hoşunuza gider, bu bir nedendir. Huylarınız benzer, kafanız uyuşuyordur, bu bir neden. Fakat buradaki neden-sonuç ilişkisi elbette bu yönleriyle ele alınmamalı. Bir insanı seversiniz, çünkü iyi hissettiriyordur. İyi hissetmeyi herkes sever değil mi? O zaman duyduğunuz bu sevgi zaten bir insana değil, o insanın size hissettirdiklerine duyulan bir sevgidir. Bu işleri tamamen değiştiriyor.

“Nedensiz sevgi var mıdır?” Bana sorarsanız, her şeyin bir nedeni vardır. Ben bu insanı neden seviyorum diye düşündüğünüzde aklınıza hiç de bir şey gelmiyorsa bilinçaltınızda bir şeyler onunla olduğunuzda daha çok yerine oturduğu için seviyorsunuzdur. Böyle olmalı, bu denli bencil bir evrende nedensiz sevgi diye bir şeyin varlığına inancım yok. Her sonucun bir nedeni oluyor ve her durum bazı sonuçlara ön ayak olan nedenlere dönüşüyor. Sevgi de bunlardan biri neden olmasın? İnsanı, insan yapan hisleridir. İnsan hissettikçe insandır. Belki en güzel hissiyattır sevgi ve durum böyleyken sevginin bencil olduğunu söylemek hiç hoş olmuyor fakat öyle olduğu gerçeğini de ne yazık ki değiştirmiyor.

Belki bir insanı kendinizden çok seviyorsunuz, onun için canınızı verirsiniz. Bunlar her aşkın çılgın dönemlerinde en basit sevginin bile söyleteceği sözler. Fakat gerçekten böyle bir konuma düşse; kendi canını, sevdiği bir başkasının önüne koyamayacak kadar saf sevgiler var. Bu sevgilere nedensiz denebilir mi? Maalesef iyi hissederek yapılan her şey, her ne kadar direkt bencillik kavramının sözlük anlamını karşılamasa da bir yerde öyledir aslında. Yani bir neden vardır.

“Nedensiz sevgi var mıdır? “Bence yoktur. Belki hocamın dediği gibi, nedensiz sevgi vardır ve bu evlat sevgisidir. Ama bu sevgiyi hiç tatmayan biri için düşündüğünüzde bence, her şeyin bir nedeni vardır. Öyle olmasa sevgi bu kadar basitleşmezdi. Fakat bir yerde sevgiyi basitleştiren şey belki çağımızdır da denebilir. Eskiden sevgi, duyulan özlemdi ki özlem en güçlü, bütün hisleri en hakiki tutan duygulardan biridir. Artık insan istediğine istediği zamanda ulaşabiliyor. Belki bu bizlere iyi gelse de sevgi adına kötüdür. Sevginin nedenleri olur, bu nedenler de sevgiyi basitleştirir. Ama gariptir, aynı nedenler bir yerde bazen sevgiyi güçlendirir de…

Fakat ne derse desin insan, nedensiz sevgi yoktur.

Zeynep Yavuz içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
4 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Zeynep Yavuz içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]