Bugün bir hocam derse “Nedensiz sevgi var mıdır?” diyerek girdi. “Anne” cevabını işittiğinde, Hayır seni doğurdu, büyüttü besledi ve sende ona bunun için derin bir minnet duyuyor onu bu yüzden seviyorsun, dedi. Biri “Aşk birini nedensiz sevince aşkmış, o zaman aşk.” dediğinde, Aşk nedensiz olur mu, saçmalama tarzı cevaplar geldi. Soruyu neden sorduğunu merak etmiştik elbet, çünkü ne alakaydı değil mi? “Bence evlat.” dedi hoca, “Sorun neden sevdiğimi, cevap veremem.” dedi. Oğlanla kavga ettim de ondan soruyorum, dedi en sonunda. Biraz üzücü, trajikomik böyle bir diyaloğa şahit oldum bugün. Sonra etraflıca oturup düşündüm. Gerçekten, nedensiz sevgi var mıdır?
Ben onun gözlerini seviyorum dediğinizde, gayet de bir sebeptir bu. Tamam temelde gözleri güzel diye bir insanı sevmezsiniz. Fakat dış görünüşü başta hoşunuza gider, bu bir nedendir. Huylarınız benzer, kafanız uyuşuyordur, bu bir neden. Fakat buradaki neden-sonuç ilişkisi elbette bu yönleriyle ele alınmamalı. Bir insanı seversiniz, çünkü iyi hissettiriyordur. İyi hissetmeyi herkes sever değil mi? O zaman duyduğunuz bu sevgi zaten bir insana değil, o insanın size hissettirdiklerine duyulan bir sevgidir. Bu işleri tamamen değiştiriyor.
“Nedensiz sevgi var mıdır?” Bana sorarsanız, her şeyin bir nedeni vardır. Ben bu insanı neden seviyorum diye düşündüğünüzde aklınıza hiç de bir şey gelmiyorsa bilinçaltınızda bir şeyler onunla olduğunuzda daha çok yerine oturduğu için seviyorsunuzdur. Böyle olmalı, bu denli bencil bir evrende nedensiz sevgi diye bir şeyin varlığına inancım yok. Her sonucun bir nedeni oluyor ve her durum bazı sonuçlara ön ayak olan nedenlere dönüşüyor. Sevgi de bunlardan biri neden olmasın? İnsanı, insan yapan hisleridir. İnsan hissettikçe insandır. Belki en güzel hissiyattır sevgi ve durum böyleyken sevginin bencil olduğunu söylemek hiç hoş olmuyor fakat öyle olduğu gerçeğini de ne yazık ki değiştirmiyor.
Belki bir insanı kendinizden çok seviyorsunuz, onun için canınızı verirsiniz. Bunlar her aşkın çılgın dönemlerinde en basit sevginin bile söyleteceği sözler. Fakat gerçekten böyle bir konuma düşse; kendi canını, sevdiği bir başkasının önüne koyamayacak kadar saf sevgiler var. Bu sevgilere nedensiz denebilir mi? Maalesef iyi hissederek yapılan her şey, her ne kadar direkt bencillik kavramının sözlük anlamını karşılamasa da bir yerde öyledir aslında. Yani bir neden vardır.
“Nedensiz sevgi var mıdır? “Bence yoktur. Belki hocamın dediği gibi, nedensiz sevgi vardır ve bu evlat sevgisidir. Ama bu sevgiyi hiç tatmayan biri için düşündüğünüzde bence, her şeyin bir nedeni vardır. Öyle olmasa sevgi bu kadar basitleşmezdi. Fakat bir yerde sevgiyi basitleştiren şey belki çağımızdır da denebilir. Eskiden sevgi, duyulan özlemdi ki özlem en güçlü, bütün hisleri en hakiki tutan duygulardan biridir. Artık insan istediğine istediği zamanda ulaşabiliyor. Belki bu bizlere iyi gelse de sevgi adına kötüdür. Sevginin nedenleri olur, bu nedenler de sevgiyi basitleştirir. Ama gariptir, aynı nedenler bir yerde bazen sevgiyi güçlendirir de…
Fakat ne derse desin insan, nedensiz sevgi yoktur.