fbpx

“Tanrı bizlere bir mesaj daha gönderdi! Bu mesajı inananlar olarak hepiniz biliyorsunuz buna şüphe yok. Bizler sizin bu mesaja inanmanızı ancak kendinizi tehlikeye atmamanızı tavsiye ediyoruz. Bizler bu dünyada ölümsüz yaşamı hiçbir zaman arzu etmedik. Bu durum bu zamana kadar sorun teşkil etmedi. Her ne kadar tanrıya erkenden ulaşmak istesek de bunun ecelimizle olması taraftarıyız. Konuşmamı kimsenin kendini tehlikeye atmamasını tavsiye ederek sonlandırıyorum. Tanrı sizinle olsun.”

Bu Müslümanlar çıldırmış. Sadece kendilerinin rüya yoluyla gördüğü bir mesaj olduğunu savunuyorlar. Tanrı, yarattıklarını ayırmaz diye düşünüyorum. En azından her türü kendi içinde değerlendirir. Neymiş bu mesaj? Siz biliyor musunuz?

Belirli tarihten itibaren kendisine inananlar içinde sadece bir kişiyi ölümsüz kıldığını ve bunun bilinmesinin sadece ölümü deneyerek olacağını iddia ediyorlar.

Ah Müslümanlar! Akıllarınca inanmayanların sonsuz yaşam sevdasını yem olarak kullanıp onları inanmaya teşvik ediyorlar. Hatta bu işin içinde nüfus politikaları bile olabilir. Peki Müslümanlar neden böyle bir yalanı tercih ediyorlar? Bu işin sonunun nereye varabileceğini hiç ön göremiyorlar mı? Neyse ne? Bunlar intihar mı ediyorlar ne yapıyorlarsa yapsınlar. Yok olmak bu kadar kötüyken dünyanın zevklerini tercih ederim.

Odalarına geçtiklerinde hepsi de gece rutinini yapmaya başladı. Rutin bitince yatağa geçtiler ve aklı başında, derdi olan her bireyin yaptığı gibi düşünce tufanına balıklama daldılar. Müslümanların haklı olduğu ihtimalinin üzerine düşündüler. Bunu o an düşünen kişi sayısı o gün o televizyon yayınını izleyen, haber kanallarını takip eden, sosyal medya hesabı olan kişilerin tümü kadardı.

Sofia bu gündemi bir kenara bırakarak yaşamını gözünden geçirdi. Geçmişte yaşadıklarını ve gelecek için planlarını düşündü. Müslümanların hayattan sonrası hakkındaki düşüncelerini merak etti. Sonuçta doğru olduğu kabul edilirse bu çağrı onlara gelmişti. Elindeki telefondan ölüm sonrası yaşamı araştırmaya başladı.

Dünya, güneş ışınlarının onların üzerine geleceği kadar döndüğünde ev halkı uyanmıştı. Masaya oturdular ve mahmurluğun geçmesini beklediler. Aynı zamanda da kahvaltı için hazırlıklara yeltenmişlerdi. Mellie kahve almasını söylemek için büyük kızının odasına girdiğinde yatağının toplanmış vaziyette olduğunu gördü. Mellie bu duruma çok şaşırmıştı. Mutfağa döndüğünde Sofia’nın odasında olmadığını söyledi. Bu sırada açılması âdeta refleks olmuş televizyonun bol reklamlı kanalı gündüz haberlerini sunuyordu. Dünkü açıklamadan sonra başta Müslüman ülkelerde olmak üzere intihar sayılarının artışını ve yetkililerin, daha fazla intihar girişimini engellemek için çalıştığını söylüyordu.

Kırk iki dakika sonra Sofia daireye girdi. Üstündekiler çok şık olmakla beraber kirlenmiş durumdaydı. Ailesi bu saatte bu kılıkla nerede olduğunun hesabını soruyordu. Ne sağlığı umurlarındaydı ne de bu vaziyeti. Bu kadar erken nereye gitmişti.

“Benim…” dedi kısık sesle. Birkaçı dönüp yüzüne bakmakla yetindi. Tenezzül etmeyenler vardı içlerinde. Mellie “Ne sensin?” diye sordu. “Tanrının seçtiği kişi benim.” dedi. Ailesindeki her bireyi ayıltacak bir gülüşme başladı malzemelerin bitmeye başladığı kahvaltı masasında. Bunun apaçık bir yalan olduğunu düşünüyorlardı. Sofia ise haklı olduğunu bilmenin gücüyle onlara bakıyordu.

Yeterince gülüp dalga geçtikten sonra onunla konuştular. Bunu neden söylediğini sordular. Böyle bir yalan için bu kadar prodüksiyona gerek olmadığını düşünseler de şakanın güzel olması hoşlarına gitmişti.

“Dün gece yatağımdayken araştırmaya başladım. Müslümanların inançlarını okuyup yeni mesajın içeriğine baktım. Anlatması kısa sürse de yirmi bir saattir uyumamış hâldeyim. Gece çıkıp inancımın gerektirdiğini yaptım. Yaklaşık üç saat çeşitli yollarla ölmeyi denedim. Belki bu sefer becerememişimdir diyerek diğer yöntemleri denesem de sonunda kabullendim. Ölümsüz olduğumu anladım. Yol boyu düşüncelerim beni bırakmadı. Ömrüm boyunca sevdiğim herkesin ölümünü göreceğim. Sayısız hastalıkla boğuşup sonunda iyileşeceğim. Muhtemeldir ki yaşlandıkça gençleşip normal insanlardan farklı bir hayat süreceğim. Tanrım elbet bunu düşünmüştür.”

Ailesi bu durumu tepki vermeden dinledi. Onun, ailesindeki üyelerin intihar girişiminde bulunmaması için yalan söylediğini düşündüler. Kuşkusuz her biri bunu düşündü çünkü Sofia için en önemli şey ailesiydi. Onları kaybetmek en büyük korkusuydu. Onların intihar sonucu öldüğünü görmek istemediğinden kendisinin seçilmiş kişi olduğunu onlara inandırmaya çalıştığını varsaydılar. Ailesi onun bu yalanlarına çok tepki gösterse de Sofia haklıydı.

Sofia Müslüman oldu. Sayısız intihar girişiminde bulundu. İntihar etmeye giderken yatağını topladı, en şık elbisesini giydi, kimseye haber etmedi ve telefonunu evde bıraktı.

@HLTYNR içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
@HLTYNR içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]