Kafamızda kıramadığımız prangalarımız olduğu sürece onların bize yaptıkları yalnızca bir can kesiği. Önce prangaları kırmalı sanıyordum fakat önce yaraları sarmak gerekiyormuş. Yaralar iyileşmeye başlayınca prangalar da kırılmaya başlıyor. Ama bir türlü iyileşmeyen yaralar var. Mesela geçen gün otobüs çarptı bana. Üstümden tır geçtiğini sanmadım, gerçekten otobüs çarptı. Biraz bacağım morardı, e biraz da ben abarttım şimdi. Ne var canım hep onlar mı abartacak, azıcık da ben abartayım. Abartmak yazma eğiliminde olan insanlar için elzemdir. Abartmazsak nasıl yazabiliriz ki. Yine de siz abartmayın, bırakın bizim gibi konuşamayan dilsizler abartsın. Siz konuşurken yeterince abartıyorsunuz, keşke diyorum insanlar biraz da susmayı abartsaydı. Ama sonra da bizim gibi yazmayı abartırlardı. En iyisi dili olan konuşsun, eli olan yazsın.
Düşündüm de yazmak için abartmam gerekiyor fakat ben susmak işini abartmışsa benziyorum. Mesela duygulardan bahsetmem gerekirdi. Hayatta yaşadığım duyguları içimde x100 ile hissettiğimi insanlar bilemez ki. O zaman bilsinler bir zahmet dedim. Ve yine işi abarttım, yani yazmaya başladım. Yine düşündüm ve dedim ki böyle olmak benim suçum değil. Yani susmak, yani yazmak ya da her ne ise…
İçimde bitmek bilmeyen bir yazma aşkı var. Her kelimenin hakkını verecek kadar açıklama yapmak istiyorum. Bu da benim manifestom olsun ne var yani. Ama bunu yaparken her şey birbirine giriyor. Kelimeler birbirine karıştıkça iyi oldu diyorum, her şeyi açıklamanın ne anlamı var ki. Bırak hayat bilinmeyenlerle dolsun. Bilmemek bizi daha bilge yapıyor, çünkü hayat her şeyi bildiğini sananlarla dolu. Ve ben bu manifesto ile hepsine meydan okuyorum. Bu hayatta bilmemek büyük lüks. Bile bile yapılan hataların telafisi de olmuyor. En iyisi, hatayı da bilmeden yapmak. Bilince çok can yakıyor. Sana yapılan ve senin yaptıklarının terazisi ile işlemiyor bu dünyanın adaleti. Herkes terazisini içine kuruyor. Ve herkes kendi adaletini istiyor, çünkü hep kendi haklı çıkıyor. Yapmayın nolur, biraz da haksızım demeyi öğrenin. Bakın işte o zaman çok haklı oluyorsunuz.