KÜBİZM VE KÜBİST SANATÇILAR
Kübizm resim sanatında bir akımdır, bir şeyde gözün her türlü yönlerden görebileceği özellikleri bir arada, geometrik biçimlerde göstermeye çalışır. Bu tarz resimlere kübik denir.
“Kübik” deyimi ilk önce 1908’de Fransa’da ressam Georges Braque’ın tabloları için kullanılmıştı. Sonradan başka ressamlar da aynı akımda eserler vermişlerdir.
İlk kübist ressamlar Pablo Picasso, Georges Braque, Juan Gris, Fernard Leger’dir. Henri Matisse ile Andre Derain, Lhote, Metzinger gibi birçok ressamlar da bunlara katıldılar. Daha sonra bu tarz mimarlığa da geçti.
Kübizm de kendinden önce “fovizm” gibi “empresyonizm” akımına karşı bir tepki olmuştur. Empresyonizm, ışığın eşya üzerinde yaptığı değişikliklerin, biraz da fiziğin görme bahsiyle ilgili sonuçlardan kaynaklanarak adeta bilim yolundan incelerken ressamların açık renklerle çalışması gibi sonuçlar sağlamış, fovizm ise bu renkçiliği daha ileri götürmüş saf renklerle yüzey yapma yolunu açmıştı.
Kübizm, bunlara karşılık, eşyanın uzaklık ve yer içinde kapladığı hacim meselesini temel hareket noktası olarak aldı. Bunu, çeşitli yollardan ifade etmeye çalışarak empresyonizme karşı en sert tepki durumuna girdi. Aşırı bir görüş olduğu için, bu akımı ortaya atanlar da onların fikirlerini paylaşanlar da kısa zamanda kübizmden vazgeçtiler.
PABLO PİCASSO
İlk kübistlerden olan Pablo Picasso, yakın arkadaşı Georges Braque ile kübizm akımını temsil eden resimler yapmıştır. 1907 yılından 1914 yılına kadar olan 7 yıllık süreçte, sürekli kübist akıma örnek gösterilebilecek tablolar ortaya çıkartan Picasso, bu tip eserlerde en başarılı olduğu resimlerini çıkartabilmiştir. Kübist akımın genel özellikleri; geometrik şekillerin kullanılması ve resimlerde geometrinin taban alınmasıdır. Tabloda hangi nesne ya da canlı resmediliyorsa resmedilsin, çizim teknikleri şekil olarak geometrik şekillerde temellendirilmektedir. Yani tablolarda çizilen her şey geometrik şekillere bölünerek kendi orijinal şekli gösterilmeye çalışılmıştır.
Kübizmin diğer bir özelliği ise uzay boşluğunda üç boyutlu olarak yer alabilecek bir cismi iki boyutlu olarak resim tablosunun üzerine yansıtabilmektir. Böylelikle Pablo Picasso, çizdiği portre resimlerin hepsinde insanların hem önden görünüşlerini hem de profilden görünüşlerini resmedebilme yeteneğine sahip olmuştur. 1. Dünya Savaşı yıllarında Picasso, Roma’ya gelerek orada arkadaşı Jean Cocteau ile yaşamaya başlamıştır. Sahne dekoratörü mesleğine adım atan Pablo Picasso, bu mesleği yaparken dansçılık yapan Olga Kokhlova isimli kadınla tanışır ve kısa süre sonra Olga Kokhlova’yla ikinci evliliğini gerçekleştirir. Bu evliliğinden bir oğlu olan Pablo Picasso, eşinin ve çocuğunun pek çok resmini yapmıştır.
GEORGES BRAQUE
1907’de, heyecan verici bir genç İspanyol ressam Pablo Picasso ile tanışan Braque, yaşamında bir sonraki büyük dönüm noktasına geldi. Bu, yeni bir devrimci sanat formunun doğmasını sağlayan ömür boyu sürecek bir dostluğun, karşılıklı saygının ve sanatsal işbirliğinin başlangıcıydı: Kübizm. Bu sanat formu, sık sık fikir alışverişinin bir ürünü idi. Birbirlerini etkilediler ve birbirlerinin enerjilerini beslediler. Braque’i çarpık düzlemler ve sığ alanlarla dolu bir dünyaya getiren Picasso’ydu, geometrik formları hayata geçiren Braque, en sevdiği idolü Cézanne’den esinlenilen bir dokunuştu. Braque’nin bu erken safhadaki resimleri, soyut bakış açılarına, bükülmüş perspektiflere ve somber renklere sahipti. Genellikle ”Analitik Kübizm” olarak bilinen Kübizm’in bu evresinden gelen Braque’nin en önemli çalışması, ‘L’Estaque’deki (1908) evlerdir. Kübizm tabiri, bir Fransız sanat eleştirmeni Louis Vauxcelles’in 1908’deki bir sergisinde yaptığı çalışmalardan birini tarif etmek için kullandığı ”küp” kelimesinden geliyor.
PAUL CEZANNE
Post-empresyonist bir ressam olarak görülen Cézanne, modern sanatın gelişmesine yaptığı katkılar ve etkisi nedeniyle modern sanatın babası olarak anılmıştır. Kübizm, Cézanne’ın doğadaki her şeyin geometrik bir biçimde ifade edilebileceği fikrinden kaynak almaktadır. Cézanne modern resmin kurgusunu yapılandırmış, kübizmin ilk ürünlerini vermiştir. Çalışmalarını takip eden Picasso ve Braque önderliğinde, Leger, Gris, Picabia, Duchamp gibi ressamlar kübizmi geliştirdi.
Resimdeki geleneksel değerlere başkaldırıp doğadaki nesneleri koni, küp, silindir, küre gibi geometrik figürlere indirgeyerek resimler yapar. Matematiğin evrenin dengesindeki öneminin farkındadır. Nesneleri geometrik figürler halinde düzenleyerek dinamik bir görünüş sergiler. Yıkananlar, Paul Cézanne’ın yıkanan insanları resmettiği bir dizi resminin en büyük olanı. Dizideki diğer küçük boy çalışmalardan ayırt etmek için ”Büyük Yıkananlar” olarak da adlandırılır. Matisse’in ”Yaşama Sevinci” resmine hem de Picasso’nun ”Avignonlu Kızlar” resmine esin veren bir resim.