Korkuyorum ve bil istiyorum
İncecikten yağan karın altında
Veyahut çıkan her dolunayda
Bir İstanbul gecesinde
Sıra sıra dizilmiş bankların yalnızlığı
Ve soğuk çırpınışları içimin
Denize sıfır şehirlerinde
Salkım salkım korukların
Dilimde bıraktığı buruşukluk
Ve sen dudaklarımda
Bardağımda karşımda duran deniz
Korkutuyor bu kalabalık beni
Ve bir o kadar tenhalık
Hani bir şehre gidersin tanımadık
Daha önce hiç ayrılmamışsındır bildiğin semtlerden
Sırtın yadırgar yattığı yeri
Hani uyku da tutmaz, bir sağa dönersin bir sola
Sonra bi’ kalbin vardır bıraktığın o mahallelerde
Yüzünün çizgilerine gizlemiştir yıllar, memleketin kokusunu
Uzaklar hani şimdi yakındır sana
Ve şimdi sen uzaksındır yakınlara
Korkutuyor beni bu yeniden başlamak eylemi
Sırtımdaki bu çanta
İçi de boş üstelik
Korkuyorum ve bil istiyorum
Mevsimler kovalarken birbirini yılların fütursuz kovalamacasıyla
Güz yağmurlarıyla uyurken nahif bedenim
Silinip gider bir bahar sabahında ismim
Bir damla yaş gözlerinde
Zihninde bir hatıra bırakmadan
Korkutuyor bu kimsesizlik
Gözlerindeki bu boşluk
Derin okyanuslar gibi büyüyor içimde