Kitap okurken klasik müzik dinlemeyi çok severim. Kitabı, yaşamamı ve daha sonra o müziği dinlerken, o kitabı okurken hissettiğim duyguları tekrar anımsamamı sağlıyor. Kitaba göre doğru seçimlerle dinleyeceğiniz müzik; anlatılan hikayeyi, yazarı, kitaptaki kahramanları ve dönemi bizzat yaşamanıza yardımcı olabilir. Naçizane kitap-müzik tavsiyelerimle sizlerin de bu duyguları yaşayabileceğinizi umuyorum. Güzel okumalar…
1) Emile Zola – Germinal
19. Yüzyılda maden işçilerinin özgürlüklerini ve ücretlerini arttırmak için sermaye çatışmasını, bu çatışmanın ortasındaki bir aileyi ve bu ailenin kızıyla, evde kalan konuk arasında filizlenen aşkı anlatan bu kitabı okurken dinleyebileceğiniz harika bir eser.
“Mutlu olmak için iyi bir tanrıya ve ille de onun cennetine ihtiyacınız var mı? Kendi başınıza, yeryüzünde mutluluğu inşa edemiyor musunuz?”
Felix Mendelssohn : The Hebrides (Fingal’s Cave) – Overture
2) Goethe – Faust
Şeytana hep yenilmiş olan insanoğlunun şeytanla bahse girişini anlatan ve yazarın 64 yıl üzerinde çalıştığı muhteşem yapıt. Tabii ki hoş bir şarkı eşliğiyle, kitabı ruhunuzun derinliklerinde hissedebilirsiniz.
“Niye ki bu bitmek bilmez yaratılış, yok olacaksa bir gün yaratılmış!”
R. Schumann – Fantasiestücke Op. 12 (M. Argerich)
3) Tolstoy – Savaş ve Barış
Tolstoy’un akıllara durgunluk veren, kaleme alması yedi yıl süren şaheseri… Napolyon’un ortalığı kasıp kavurduğu zamanları anlatan roman, soylu Rus ailelerinin hayatlarından kesitler sunmakta. Napolyon’un 1812 seferinin tek kazananı olan Tchaikovsky’nin 1812 Overture adlı başyapıtı eşliğinde o günleri yaşayabilirsiniz.
“Sana da oluyor mu?” dedi.
“Artık hiçbir şey olmayacakmış, iyi olan her şey geçmişte kalmış gibi geliyor mu?”
“Sıkıldığın değil ama üzüldüğün oluyor mu?”
Tchaikovsky – 1812 Overture (Full with Cannons)
4) Balzac – Vadideki Zambak
Vadideki Zambak’taki olaylar 1809-1836 yılları Fransa’sının taşrasında ve Paris’inde geçer. İçinde yaşadığı toplumu ve toplumdaki belirgin tipleri eşsiz bir gözlemcilik ve titizlikle eksiksiz olarak canlandıran Balzac’ın yaşamında özel bir yere sahip olan “Vadideki Zambak” platonik ve umutsuz bir aşkı konu alır. Bu kitapta size eşlik edecek şarkıya da platonik aşık olacaksınız.
“Ne var ki insanın sevdiği bir kimse tarafından yaralandığını hissetmesinde bile ölçüsüz zevkler var.”
Maurice Ravel – String Quartet in F major
5) Friedrich Nietzsche – Böyle Buyurdu Zerdüşt
Kitabın ana karakteri Zerdüşt otuz yaşına geldiğinde her şeyi geride bırakıp dağlara çıkar ve zamanını kendisi ile geçirir. Yalnızlığın tadını uzun süre çıkartan Zerdüşt’ün düşüncesi değişir ve dağdan inmeye karar verir fakat onu bekleyen dünya çok farklıdır.
“İnsan da ağaca benzer. Ne denli yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o denli yaman kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinliğe, kötülüğe.”
NOT: Nietzsche’nin herhangi bir kitabını okurken dinlemenizi şiddetle tavsiye edebileceğim tek bir isim var: Richard Wagner.
6) Victor Hugo – Notre Dame’ın Kamburu
Oldboy filminin soundtrackleriyle gönüllere taht kuran Yeong-Wook Jo’nun Cries and Whispers eseriyle okumanız şiddetle tavsiye edilir.
“Kadınların hor görüldükleri yerlerde tanrılara yalvarmak boşunadır.”
Oldboy Soundtrack – Cries and Whispers
7) Shakespeare – Fırtına
Shakespeare’in son oyunu ve sanatsallığın en tepesindeki oyunlarından biri. Böyle bir esere de ancak Vivaldi eşlik edebilirdi.
“Rüyaların yapıldığı maddeden yapılmayız biz ve uykuyla çevrilidir küçücük hayatımız.”
8) Walt Whitman – Çimen Yaprakları
Whiteman, bu ölümsüz eserinde işçilerin, kadınların, kölelerin, sıradan insanların hikayelerini destansı bir anlatıya dönüştürmüş, estetikçi fikirlerini şiire yansıtarak döneminin edebiyat anlayışında büyük bir kırılma yaratmıştır. Bu muhteşem şiirleri okurken Debussy’nin Reverie adlı eserini dinlemek, Einstein ile görelilik kuramı üzerine konuşurken alacağınız hazza eşdeğer olacaktır.
“Duydum beni suçluyorlarmış Duydum beni yerleşmiş inançları yıkmaya çalışmakla suçluyorlarmış, Ama gerçekte ben ne yerleşmiş inançlardan yanayım ne de onlara karşı (Onlarla ortam ne’m olabilir? Ya da onların yıkılışıyla) Ben, Manhattan’da, bu devletlerin bütün kentlerinde, içerilerde, kıyılarda Tarlalarda, ormanlarda, suları yarıp ilerleyen bütün teknelerde Sırtımı koca koca yapılara, kurallara, güvenilen kişilere dayamadan Arkadaşlığı öveceğim ve bütün yüreklere arkadaş sevgisini sokacağım. Onu yerleşmiş bir inanç haline getireceğim.”
9) Franz Kafka – Milena’ya Mektuplar
Kafka’nın duygularını kağıda döktüğü ve yayınlanmasını istemediği bu muhteşem eseri okurken, Kafka’nın özel hayatını gözetliyor gibi hissedebilirsiniz. Bu gözetlemeyi daha nahif hale getirmek adına Shostakovich’in ünlü Waltz no.2’si size yardımcı olacaktır.
“Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?”