Acaba şu ortamda aklımdan geçenleri okuyabilen birisi var mı? Varsa nasıl hiçbir şey yokmuş gibi davranabiliyor? Ben olsam yapabilir miydim acaba? Keşke akıllardan geçeni okuyabilseydim. Bu cümle hayatının geri kalanı için en kritik cümlesiydi.
Sağ olun, sağ olun geldiğiniz için, çok teşekkür ederim. Hediyeler için ayrı teşekkür ederim. Yine beklerim, cümleleriyle misafirlerini uğurladı. Yıl içerisinde olmasını istediği şeyin bu yaşında olacağını bilmeden odaları toplamaya geçti. Her insan yeni yaşına girdiği gece, o gece ile bir önceki yaşına girdiği gece arasındaki bir dileği gerçekleşir. Aylar öncesindeki düşünceleri okuyabilme isteği, gerçekleşen dileğiydi ve sabah kalktığında ne ile karşılaşacağından haberi yoktu.
Yürüdüğü yollar bomboştu. Bu yüzden farkına varamadı yeteneğinin. Herkes yetenek sansa da bu bir kabustu. Hiç kimse düşünmeden, böyle bir şeye sahip olmak istiyorum, derdi. Bunun olmayacağını bildiklerinden. Durup düşünselerdi biraz, vazgeçerlerdi bu istekten. Çünkü söylenenler ile düşünülenler bambaşka şeyler olabiliyordu hayatlarda ve bunları tamamen doğru şekilde ayırt edebilmek insanı çok kısa sürede epey yorardı. Belki delirtirdi.
Otobüse binince çeşitli sesler duymaya başladı. Konuşan bir sürü ses. Ne yapması lazımdı? Ara ara sesin sahibi bir kişi oluyordu. Ona ulaşmalıydı. En azından bir insan sesine dayanabilirdi ama bu gürültü onu çıldırtıyordu. Buldu sonunda ne yapacağını. Bir kişiye bakarsa baktığı kişinin zihnini okuyabiliyor, sadece onu duyuyordu. Bir kişiye ise öyle uzun uzun bakamazdı otobüste. Sakin olmalıyım, diyerek soğukkanlılığını korumaya çalıştı. Yavaş yavaş çözüyordu olan biteni. Önce dileğinin gerçekleştiğini anladı. Sonra nasıl biraz da olsa kontrol edebileceğini.
Bu adam ne pis şeyler düşünüyordu böyle? Şu öğrenciye bakayım biraz da, dedi içinden. Belki dersleri düşünüyordur da düzgün konular dinleriz. Olamaz bu genç ise apayrı bir düşünce seline kapılmıştı. Niçin böyle canice şeyler düşünüyordu. Bir katilin cinayetlerini nasıl işlediğini neden düşünürsün ki? Şu bayana odaklanayım bari, diyerek önceki düşünceleri kenara bırakmak istedi. Maalesef, maalesef ki bu kadın kendisini hiç rahat hissetmiyor. Bu ortama gelene kadar başına gelenleri düşünen bir kadındı bu. Yol boyu etrafında ona bakan vahşi yaratıklar. Otobüste ona çaktırmadan ara ara bakan pis insanlar. Ne açık giyinmişti ne de niyeti pislikti. Açık giyinse bile hiçbir kimsenin ona bakmaya hakkı yoktu.
Tüm bunların yanında en önemlisi benim hiçbir şey yokmuş gibi davranmam ve renk vermemem gerekiyor, diye düşündü. Yaşananları engellemek için elimden geleni yapmalıyım ama insanlara dik dik bakmayı bırakmalıyım.
Çeşit çeşit insanın düşüncesine ortak olduktan sonra aklına onu çıldırtabilecek bir soru geldi.
Ya bir başkası o bilmeden onun düşüncelerini okuyabiliyorsa?
Keşke…