Kültür Bakanlığının yayımladığı son video; kimimizi şoka uğrattı, kimimizi üzdü, kimimizi ise öfkelendirdi.
Tam anlamıyla bağımsız olan bir ülkede yöneticiler, turistin göreceği her vatandaşını aşılayacağı ”müjdesini” vermek yerine; ülkesine gelecek her turiste aşı zorunluluğu koymayı, vatandaşını ve ülkesini korumanın vazgeçilmez şartı sayar.
Bu video, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını temsil eden hükûmetin, ülke ve vatandaşlar adına konuşarak turizm potansiyeli olan ülkelere verdiği bir mesajdır. Nedir o mesaj? Sanıyorum aşağı yukarı şöyle bir şeydir: “Lütfen gelin, ülkemize döviz girdisi sağlayın. Çünkü biz güçsüzüz, paramız yok. Hem bakın aşılandık da biz, inanmıyor musunuz, alın işte! Vallahi aşılandık, n’olursunuz inanın bize!”
Yunanistan Kültür Bakanlığının yayımladığı tanıtım videosuna bakma şansı bulanlar bilecektir ki turizm gelirine muhtaç olsanız bile, bunu “Bizde huzur var, mutluluk var, aradığınız ne ise o var, öyleyse sizin bize ihtiyacınız var.” şeklinde bir mesaj vererek yaparsanız o zaman yabancı turistlerin ve devletlerin ülkenize olan saygısı da artar ve ülkenizi seve seve ziyaret ederler.
Öyleyse, burada verilen mesajla ve videonun kendisi ile Türk insanı hem kendi yöneticileri tarafından ”ezik, güçsüz, aşağı” görülmüş hem de yabancı insanların gözünde saygısını kaybetme ve kale alınmama tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmıştır.
Çok uzun süredir bu toprakların ekonomik durumu iyi değil, Batı sanayileşirken ve sermayesini katlarken biz bu treni çeşitli sebeplerle kaçırdık ve durum ortada.
Çok uzun süredir bu topraklar eğitimsiz, cahil, bilgiye ve bilen insana düşman insanların sesinin gür çıktığı bir yer; Batı Rönesans’ı, reformu, aydınlanmayı hülasa kendi insanının kültür seviyesini yukarı çıkaracak tonla uygulamayı gerçekleştirirken biz var olan kültür sermayemizi de yok ettik ve yine yerimizde saydık, sonuç bugün dahi ortada.
Fakat Türk insanının kendini her bakımdan bu denli ”ezik, güçsüz, aşağı” gören bir atmosferin içinde yaşadığını, hiç zannetmiyorum.
Kendine olan güveni hiç bu kadar zedelenmemiştir insanımızın ve bence bu açlıktan da, cehaletten de büyük bir problem.
Bu videoya gelen ilk tepkiler; yani büyük bir üzüntü, öfke, hayal kırıklığı… Eğer ki olaya salt ideolojik-politik olarak değil de bu açıdan bakılıyorsa sevindirici bir durumdur bu. ”Sevindirici”yi fazla bulduysanız ”ümit verici” diyelim en azından.
Ki zaten verilen tepkinin amacı söylediğimiz türdense bu videodaki zihniyete ve bu videoyu hazırlayanlara asıl büyük tepki zamanı geldiğinde verilecektir.