Düştüm… Tam ilerlerken en son noktaya ulaşmışken evet, ben en dibe düştüm, dibe çakıldım. Yılmadım kalktım, tökezledim, yürüdüm tekrar düştüm. Nefes nefese kaldım ve evet tekrar düştüm, tekrar kalktım, ”Olmaz” dediğim an koşmaya başladım. Ben, işte şimdi gerçek ben oldum. Ben düşe kalka büyüdüm ve kendimi tanıdım.
Hiç ummadığımız bir anda gelir hayatın tokadı ve hiç beklenmedik bir anda anlarız o tokadın iyi ki olduğunu. Geçmişime not bırakamadım belki ama sevgili geleceğim beni iyi dinle:
Acı çektiğinde üzül üzülebildiğin kadar, canın da yanacak acı da çekeceksin ama mühim olan bundan ders almaktır. Tekrar bakma geriye. Kırma kendini, kızma kimseye sakın yükleme bu ağırlığı kalbine. Düştüğünde hemen kalkmak için çabalama, yaşa o anı doya doya. Elbet kalkacaksın ya tekrar ayağa! Çek o acıyı doya doya ama alma o acıyı hayatının orta noktasına. Kalkacaksın ayağa demiştim ama hemen koşmayı bekleme kendinden, koşamayacaksın ki zaten. Yürü, sendeleyerek düşe kalka yürü. Nefesin kesilecek, soluklan. Bulacaksın kendinde o gücü, yokuş da olsa o düzlük sana. Koş koşabildiğin kadar nefes nefese…
Yanlışlarınla ve doğrularınla gör bu dünyayı. Baksan da hatalarına keşke ile, anlarsan o hatanın sana ders verdiğini, ”İyi ki.” de, böylece dönüşeceksin gerçek sene. Ağlayacaksın hıçkıra hıçkıra belki günlerce ve defalarca. Lakin en son baktığında aynaya, gördüğünde kendini, ne kadar dipte de olsan tekrar kalkıp koşacaksın hep en ileriye.
Yoktur felsefende başkasıyla savaşmak. Sen hep en çok içinde savaşırsın duygularınla ve aynı zamanda en büyük dostun da duygularındır senin.
Kin tutamayacak kadar avuç gibi yüreğin, kötülüklere kalkan tutamayacak kadar da ağır. İyiliğe koşacak kadar kocaman yüreğin ve kucak açacak kadar hafif.
Hayat bundan ibaret kaybetme neşeni, enerjini. Sev kendini. Harcama vaktini boşa, hep doldur hayatını coşkuyla.
Soracaksın kendine kimim ben? Nereye aitim? Hep eksik miyim? Eksikler içerisinde tamamlanmaya çalışan mıyım?
Söyleyeyim… Sen kocaman, yok olacak dünyada bir kum tanesi iken kendi dünyanın hep en özeli, en önemlisisin. En çok kendini, sonra seni sen yapan her şeyi…