Hiçbir şey yapasım yok, bir o kadar da her şeyi yapmak istiyorum. İçimde bir umut, yolum uzun. Yanımda olanların yanımda kalmalarını istiyorum. Bir de onlarla güneşin doğuşunu izleyip kahve içmek.
İnsan ne zaman kendi kendine konuşmaya başlar? Çocukluktan mı? Düşüncelerine kelimeler yetmediğinde mi? Yoksa delirdiğinde mi?
İnsan ne zaman yalnız kalmaktan korkar ve ne zaman yalnız kalmak ister? Yalnızlık nedir? Ruhen yalnızlık nedir? Peki ya, kalabalıkların içindeki yalnızlık? Aslında her insan yalnız değil midir bir bakıma, kendini anlayan olmayınca?
Böyle böyle soru işaretlerim uzar. Sorularımı bitirmeden bir soru daha eklemek istiyorum ama. Her insanın mantık genişliği kadar mıdır mutluluğu? Ne kadar çok hayal kuruyorsa o kadar mutsuz mudur yoksa? Mutluluk nerededir peki? Mutsuzluktan saklanılır mı?
Bu sorular kadar bir de cevaplarım var. Ama sabrım yok yazmaya. Hala borçluyum ve borçlular bana. Hayallerini yıktığım için, hayallerimi yıktıkları için.
Son bir soru daha. En çok kurulan hayal imkansız olanı mıdır, gerçekleşmesi için peşinden koşulanı mı?
Güneş mutluluksa, ayçiçeğiyim ben.
Yalnızlık denizinde, binlerce balığın yanında yüzen bir balığım ben de.
Mutsuzluk, ümitsizlik ve kırıklık da birer hayvan olsalardı, benim lügatimde nesli tükenmişti.
Ve insanlar hayalleri kadar yaşarlar. Yorulup oturduğun zaman ılık bir rüzgar gibi dolaşır ensende. Aynı ölümün dolaştığı yerde. Yani insan yaşarken ince bir iplik üzerindedir. Ya o ipliğin üzerinde rüzgarla hokkabazlıklar yaparsın ya da korka korka yürüyüp sadece sona gelirsin. Velhasılkelam yaşadığın “an”dan keyif çıkar, hayatla oyun oyna, hokkabazlıklar yap. Çünkü o “an”ın ne öncesini hatırlayabilir ne de sonrasını tahmin edebilirsin.
Ve sevgili, sana küçük bir tavsiyem var. Dostlarını iyi seç. Alışkanlıklarını iyi hale getir. Çünkü dostların ve alışkanlıkların seni sen yapan şeyler. Ve yine ne olursa olsun mutlu olup, şükür edip, teşekkür edip, yeri geldiğinde özür dileyip hep aşık kal. Bir çiçeğe, bir buluta ya da bir adama/kadına.
Ben de teşekkür ediyor ve kucak dolusu sevgiler yolluyorum, bu yazıyı yazma sebebime.