fbpx

Can sıkıntısı bir şehir olarak düşünülürse bunun en yakışacağı yer kesinlikle Kars olurdu. Orhan Pamuk’un Kar romanında da bu durumu görüyoruz. Bu sıkıntı hâli Kars’ın kötü bir yer olduğu anlamına gelmiyor. Aksine dinlerken durduk yere sizi dertten derde sokan bir şarkı gibi bitmesini istemediğiniz bir sıkıntı bu.

Ekran Alintisi b75eefca

Geçmişin hafızasını taşıyan, eski ile yeni arasına sıkışmış bir şehir Kars. Bir yanda Rus mimarisinin harika örnekleri, bir yanda da yeni ama karaktersiz binalar…

Bu ikilemle Kar romanında da karşılaşıyoruz. 2002 yılında yayınlanan roman, yıllar sonra eve dönen bir yazarın hikâyesi. Hayat onu doğduğu şehre, Kars’a geri çekmiştir. Burada, kaybettiği aşkıyla tekrar karşılaşır ve yeniden şiirler yazmaya başlar ancak anavatanını kaplayan siyasi çatışmalar nedeniyle hem sanatta hem de romantizme başarısız olur. Büyüdüğü Türkiye artık romantizm ya da şiir için fazla politize olmuştur. Ne bu sıkıntıdan kurtulabilir ne de Kars’tan vazgeçebilir.

1 org zoom 750206d2

Kars bir şehirden fazlasıdır; coğrafyası ile romanın olay örgüsünü belirleyebilen bir şehirdir. Orhan Pamuk, romanını neden memleketi İstanbul yerine Kars’ta yazdığı sorulduğunda, çocukluğundan beri bu şehrin arkaizmine ve güzelliğine, özellikle de belirgin yabancılık duygusuna ve benzersizliğine hayran olduğunu söylemiştir.

Kars’ta üç ay yaşadım. Kar yağmış sokaklarında Ruslardan kalma binaların arasında yürürken o can sıkıntısını yoğun bir şekilde hissettim. Sanki bir asır önceki dünyada yaşıyormuşsunuz gibi… İnsanda o kadar “sanki burada hiçbir şey olmuyor” hissi uyandırıyor ki şehirde kimse nefes almıyor gibi hissediyorsunuz. Bunların hiçbiri size olumsuz olarak yansımıyor ama. Sessiz sakin bir kendine dönüş… Mimarinin bozulmadığı şehirde, kar yağdığında yürümek insanı durulaştırıyor.

DQq0ID5X4AE9mnV 2263c6d4

Son olarak komşu şehir olan Erzurum’dan nasıl bu kadar farklı olabilir gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Bakış açısı ve zihniyet olarak kesinlikle farklı. Herhangi bir bağnazlıkla karşılaşmadım.

Karadeniz’den alışkın olmadığım şekilde düz olmasıyla, hayran kaldığım mimarisiyle, -35 derecede bile keyifle yürüdüğünüz nizami sokaklarıyla, Çıldır’daki sarı balığıyla, kar yağmış gar manzarasıyla özlediğim bir şehir Kars…

Yakın bir zamanda Doğu Ekspresi ile tekrar ziyaret etmek “yapılacaklar listemde” en başlarda ama kesinlikle Doğu Ekspresi’nden dolayı değil, kar yağmış sokaklarında tekrar uzun uzun yürümek için…

Berkan İnan içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Berkan İnan içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]