“Karanlık Enerji” Nedir ?
Merhabalar,
Uzay bilimi meraklısı bulunduğumu bundan sonra biliyorsunuzdur ve yine ilgimi çeken bir konuyla alakalı inceleme yaptım, tubitak, nasa vb çoğu uzay bilimi ile alakalı bulguların yer aldığı kaynaklarda araştırdım ve bulduğum,anladıklarımı size aktaracağım. Hazırsanız başlayalım…
Karanlık Enerji Nedir ?
Karanlık enerji, kozmolojik bilgileri tanımlamak amacıyla öne sürülmüş bir tür enerjidir. Evrenin karanlık enerji yoğunluğunun 1,67 x 10-27 kg/m3, Güneş Sistemi‘nin Plüton’un yörüngesinin içersinde kalan kısmındaki toplam karanlık enerji miktarının ise aşağı yukarı 6 ton bulunduğu hesaplanıyor. Bu değer çok ufak olmasına rağmen, sıradan madde ve karanlık maddenin aksine karanlık enerji uzaya homojen olarak dağılır. Evrendeki toplam karanlık enerji miktarı hem madde miktarından hem de karanlık madde miktarından çok daha fazladır. Gözlemlenebilen evren, aşağı yukarı olarak %68,3 karanlık enerji, %26,8 karanlık madde, %4,9 sıradan madde içerir.
Karanlık enerjinin varlığına dair en mühim veri, evrenin genişleme süratindaki artıştır. Kütle çekim gücünün maddeyi birbirine doğru çekmesinin pozitif bir basınca sebep olduğu düşünülürse, evrenin genişlemesi ile yükselen karanlık enerji miktarının negatif bir basınca sebep olması gerekir. Yani karanlık enerjinin varlığı, evrenin genişleme süratinin yükselmesine sebep olan itici bir gücün kaynağıdır.
Hubble’ın Evren’in genişliyor bulunduğunu keşfetmesinden bu yana tüm gökbilimciler, Evren’in genişleme süratinin, içerdiği maddenin kütleçekim tesirleri sebebiyle, yavaşlaması gerekliliğini düşünme eğiliminde olmuştur. Bu amaçla 1998 ve 1999 senelerinde, birbirinden bağımsız çalışan iki ekip (Saul Perlmutter ve Brian Schimidt’in liderliğindeki) Evren’in genişleme süratinin arttığını keşfettiğinde, gökbilim aleminde büyük bir şaşkınlık yaşanmıştı.
Uzak gökadalardaki süpernovalar üzerinden oluşturulan hesaplara dayanan bu bulgu, daha sonra iki değişik ekip doğrultusundan diğer ilerlemiş aygıtlarla yinelendi ve aynı sonuca ulaşıldı: Evren giderek daha süratli genişliyordu. Gözlemler Evren’in genişlemesine yol açan bir “enerji”nin varlığına işaret ediyordu. Peki, ama neydi bu enerji?
Karanlık Enerji Nedir ?
Bu bozukluğun en net yanıtı: “Bilmiyoruz”dur. Gerçekten de karanlık enerji karşısındaki bilgisizliğimiz, karanlık madde karşısındaki bilgisizliğimizden bile daha büyüktür. Onun ile alakalı nerdeyse hiçbir şey bilinmiyor. Karanlık enerjiye dair tanınan esas iki olgu şunlardır:
Evren’de düzgün bir dağılımı var. Her yerde aşağı yukarı aynı yoğunlukta bulunuyor. Evren’in genişlemesiyle eş güdümlü yoğunluğu azalmıyor, sabit kalıyor. Tıpkı karanlık madde gibi karanlık enerji de görünmezdir. Fakat karanlık enerjinin kütleçekim tesirleri Evren’in içine çökmesini desteklemez; tersine genişlemesini destekler, onun genişleme süratini arttırır. Bir diğer söyleyişle karanlık enerji kütleçekime ters yönde işleyen, nesneleri birbirinden uzaklaştıran bir kütle-itim gücü gibidir.
Elimizde henüz karanlık enerjiye dair tasarlanan birbirinden değişik, şu “olası” teorilerden -düşünceler de denebilir- fazla bir şey yok:
Karanlık enerji, şiddeti çok düşük, homojen dağılım gösteren ve uzayın kendisiyle temaslı bir tür enerjidir. Buna “vakum enerjisi” denir. Karanlık enerji, vakum enerjisinden biraz değişik olarak vakte ve konuma göre değişen bir tür enerji olabilir. Buna “beşinci element” denir. Aslında karanlık enerji diye bir şey yoktur; kütleçekim gücünün kendi eksikliğinden kaynaklanan ama göremediğimiz bir halle karşı karşıya olabiliriz. Bu düşünceler arasında, bilim insanları doğrultusundan en tutulanı henüz “vakum enerjisi kuramı” dır.Boşlukta hiçbir şey bulunmadığını, esasen bu amaçla boşluk dendiğini biliriz. Fakat bugünün fiziği “boşluk” olgusuna biraz değişik bakıyor. Buna göre bizim “boş” diye tanımladığımız uzayda, bazı atomaltı parçacıklar ve karşı parçacıklar devamlı oluşup yok olur. Bunlar yeni bir dizi parçacık değildir; tersine hepsi de herkesin bildiği parçacıklardır: fotonlar, elektronlar, pozitronlar vs. Bu proses çok çok zayıf da olsa, bir basınç yaratır. Çok çok zayıf olmasına karşın, Evren’in engin büyüklüğüne dağılmış bulunduğundan, çok tesirli bir kuvvet olarak karşımıza çıkar.
Karanlık Enerji Nedir ?
Peki, acaba tıpkı karanlık madde gibi karanlık enerjinin de Evren’imizin biçimlenmesinde bir rolü olmuş mudur? Son oluşturulan gözlemlere göre, ilk dokuz milyar sene süresince Evren’in genişleme süratinin giderek yavaşladığı, ama bugünküden aşağı yukarı beş milyar sene kadar evvelce tekrar artmaya başladığı meydana çıkmıştır. İlk dokuz milyar sene süresince, Evren’in genişleme süratinin yavaşlıyor oluşu gökadaların birbirlerine daha yakın bulunduğu dönemlerde, kütleçekim gücünün daha kuvvetli hissedilmesinden kaynaklanır. Aynı vakitte Evren ufakken, gökadalar arası boşluk, yani karanlık enerjinin kaynağı da ufaktı.
Bir diğer söyleyişle hem vakum enerjisinin kaynağı ufaktı, hem de onun tersi yönde işleyen kütleçekim gücü daha tesirliydi. Fakat Evren genişledikçe, bu denge değişmeye başladı: Kütleçekim gücünün tesirleri azalırken, vakum enerjisi giderek güçlendi. Yaklaşık beş milyar sene evvel ki bir “eşik anı”ndan sonra Evren’in genişleme sürati artmaya başladı. Bundan sonra Evren’imize asıl biçim veren güç karanlık enerji oldu. Şu anki resme göre Evren’imiz, şayet bilinmeyen bir amaçla günün birisinde ters bir tesir meydana çıkmazsa, genişlemesini yükselen bir süratle edebiyete dek sürdürecek.