fbpx

• Hepimizin ruhumuzun derinliklerinde sakladığı, kimseye söyleyemediğimiz, belki de ölene kadar kendimize saklamak istediğimiz anılarımız vardır. Peki bu anıları saklamak istememizin sebebi nedir? Bu anıların bize acı vermesi mi yoksa bizi anlayacak birilerinin olmaması mı? Bence bizi anlayacak kimsenin olmaması. Acılar paylaştıkça azalır, ruhumuz hafifler ancak acılarımızı anlatmaya başladığımızda toplumun acılarımızı, yaşadıklarımızı küçük görmesi, bizi susturup umursamamaları insanı kendi kabuğuna iter. Acılarımızın küçümsenmesinden, yok sayılmasından dolayı sinirleniriz ama utancımız sinirimizi bastırır. Utanırız, o kadar utanırız ki kendi kabuğumuza çekilip sessizleşiriz. Sanki hiçbir sorunumuz yokmuş gibi davranırız sahte gülücükler atarız çevremize, bu gülücüklerin sahteliği canımızı acıtmaya başladığında gülümsemeyi bırakırız. Bu sefer toplum tarafından somurtgan olduğumuz için yargılanırız. Ancak öyle bir noktaya gelmişizdir ki kimsenin ne dediğine aldırış etmeyiz.

• Tek bir kişinin bize gülümsemesi ile hayatımız değişir mi? Bizi karanlığın içinden çekip çıkarır mı? Kirlenmiş ruhumuzu tek bir gülümseme temizler mi? Evet temizler. Ruhumuzun derinliklerindeki karanlık sandığımız anılar bizim en mutlu olduğumuz anılardır. Hayatımızın en güzel anılarıdır. Gülümsemesi ile hayatımıza ışık getiren kişinin hayatımızdan çıkması canımızı o kadar yakar ki onun olmadığınızı her anımsadığımızda ruhumuz yüzlerce kez ölür. Bedenimiz insanların arasında ancak ruhumuz , kalbimiz o kişi ile hayallerdedir.

Kürk Mantolu Madonna aşk, yalnızlık ve insanın kendine yabancılaşması gibi kavramları en ince ayrıntısıyla ruhumuza işleyen bir kitaptır. Her ne kadar teması aşk acısı gibi görünse de tıpkı yukarıda bahsettiğim gibi toplum içinde yalnızlaşma, psikolojik baskı ve aşk acısı daha ağır basıyor. Ben eseri okuduktan sonra defalarca kez elime alıp altını çizdiğim yerleri okudum hâlâ okumaktan çok zevk aldığım ve iyi ki okumuşum dediğim bir eser. Umarım sizler de aynı duyguları hissedebilirsiniz. Buraya kadar gelip sıkılmadan okuduğunuz için teşekkür ederim ☺️
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Yazar sayımızın 300’ü aştığı şu günlerde hevesli yazarlarımıza yol gösterebilmek veya en azından daha kaliteli içerikler üretebilmeleri adına bazı ipucular vermek için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Bu yazı boyunca bir dijital içeriğin nasıl yazılması gerektiğinden bahsedeceğim. Bublogta içeriklerinin bir kısmı şiir ve denemelerden oluşuyor ve bu yazıda söyleyeceğim şeyler bu içerikler için çok […]
Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]