fbpx

135 yıl önce  bugün Osmanlı İmparatorluğu’nda kadınlar “Saçı uzun, aklı kısa” sözüne savaş açmışlardır. Tam da bugün Osmanlı’nın ilk kadın dergisi “Şükufezar”ın ilk sayısı 135 yıl önce, 18 Ocak 1886’da yayımlanmış. Üstelik derginin sahibi de tüm yazı kadrosu da kadınlardan oluşmaktadır. Arife Hanım’la birlikte Fatma Nevber, Münire, Fatma Nigar, Fatma Naima gibi isimler derginin diğer kadın yazarlarıydı. “Şükufezar”ı özel yapan şey dergideki tüm yazıların kadınların kaleminden çıkmış olmasıydı. Dergideki kadın yazarlar yazılarını eş ve babalarının isimleri ile değil kendi isimleriyle yazıyorlardı. Bulunduğu dönemin kadın dergi profili olan kadınlık, kadının rolü, ev ekonomisi, çocuk bakımı gibi alanların aksine; kadının okumasını, eğitilmesini öğütlemiştir. “Şükufezar”ın önemi kadını ev içinde tanımlanmamasıdır. Diğer dergilerde yer alan yazılar daha çok kadınların ilgi ve görev alanlarına giren öğretici, eğitici konular hakkındaydı. Kadın iyi bir eş, iyi bir anne olarak tanımlanıyordu. Fakat “Şükufezar”da  kadınların bu konulardaki eğitimine dair tek bir yazı bulunmuyordu. Yazarlar kadınların bütün meseleler ile ilgilendiklerini göstermek istemişlerdir. Kadınların gayretleri ile çıkarılmış olan “Şükufezar”ın yani “çiçek bahçesi”nin günümüzde çıkan dergilere örnek teşkil etmesi gerekmektedir. “Şükufezar”ın günümüze beş sayısı ulaşabilmiştir ve şu anda da Erzurum Atatürk Üniversitesi kütüphanesinde Özege Koleksiyonu’ndadır.

Derginin ilk sayısının “Arife” imzasıyla yayımlanan ön sözü ise şöyle “Biz ki saçı uzun, aklı kısa diyen erkeklerin hande-i istihzasına (alaycı gülüşüne) hedef olmuş bir taifeyiz. Bunun aksini ispat etmeye çalışacağız. Erkekliği kadınlığa, kadınlığı erkekliğe tercih etmeyerek şâhrân-ı say ve amelde mümkün olduğu kadar pây-endâz-ı sebât olacağız (Gayret ve çalışma yolunda mümkün olduğu kadar sebatla adım atacağız.). Yazacağımız şeye haklı haksız itiraz vârid olacakmış. Fakat bizim vazifemizde bile olmayacaktır. Haklı olan itirazı risalemizde ma’ü’l-memnuniye derc edeceğimizden (memnuniyetle ekleyeceğimizden) şayan-tahsin görülüyor (beğenmeye değer görülür). Fakat haksız vuku bulacak itiraza elimizden geldiği kadar mukabele etmek daire-i hürriyetimiz dâhilindedir. Hiç esef etmeyiniz.”

Ön sözde de gördüğümüz gibi uzun yıllar kadınların içinde biriken bir savaş söz konusudur. Bu ön söz de bu savaşın sağlam kılıç darbelerinden biri olmuştur. İnsanların, özellikle kadınların bu dergileri okuyup, bilinçlenip bu savaşa devam etmeleri gerekmektedir. Eğer insanlık bu savaşı kazanırsa işte o zaman dünya bir “çiçek bahçesine” dönebilir.

Bu vesileyle “saçı uzun, aklı kısa” kalıp yargısıyla savaşan tüm kadınlara ve “Saçı uzun, aklı kısa” lafını kullanmayan, eşitlik bilincinde olan tüm erkeklere iyi haftalar, iyi insanlar diliyorum.

Yazımı derginin her sayısının kapağında yer alan Şeyh Vasfi’ye ait şu güzel dörtlük ile bitirmek istiyorum.

Ey talibe-i safa-yı mana
İman ile bak şükûfezara
Ezhar-ı edeb şemimi solmaz
Tercih eder ehl-i dil

Açıklaması

Ey gerçek mananın talebesi
Çiçek bahçesine (şükufezara) iman ile bak
Edeb çiçeklerinin kokusu solmaz
Gönül ehli edebi, bahara tercih eder

   

Kaynak: birikimdergisi.com

kadires14 içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
5 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
kadires14 içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]