Çok olmuştu tanışalı. Birbirlerini öyle iyi tanıyorlardı ki anlamaları için göz göze gelmeleri yeterli olmalıydı. Fakat kadın böyle düşünmüyordu.
İlk buluşmalarında karar verdiler evlenmeye. Düşünecek bir şey yoktu. Yıllarca bekleseler de sonuç belliydi. Ruh eşini bulmuştu kadın, adam da emindi. Çünkü ilk gördüğünde çok beğenmişti kadını. Konuşmaya başladılar. İkisi de çekingen ama bir o kadar da ilgiliydiler. Hayattan, yaptıkları şeylerden bahsettiler. Kadın başka bir şehirde okuyordu, adam çalışıyordu. Nasıl olabilirdi ki, kadının okulu iki yıl sonra bitecekti. Fakat olmuştu işte, şimdi evliydiler.
Kadın bunları düşünüp geçmişin güzel anılarıyla sarhoş olurken adam içeride yatıyordu. Sorunlarıyla baş etmesinin yolu bazen buydu. Çok bir şey beklemiyordu. Biraz ilgi, biraz anlayış, hepsi bu. Yalnız kaldığında hayatını gözünün önünden geçirir, pürüzleri tek tek bulur üstüne çok düşünürdü. Her gece yaptığı bir ritüeldi bu. Fazla düşünmekten başına ağrılar girer, bir de üzerine bir paket sigara bitirirdi. İşten ayrıldığından beri sürekli bunu yapıyordu.
O gece de bunu yaparken dışarıya çıktı. Sigarasını yaktı. Kulaklığını takıp müzik dinlemeye başladı.
Evlilik neydi? Nasıl olması gerekiyordu? Bunun üzerine çok düşünmüştü. Doğru cevabı hiçbir zaman bulamadı. Zaten bulmasına da gerek yoktu. Mutluydu işte. Bu yeterli olmalıydı. İkisi de parçalanmış ailelerin çocuklarıydı. Belki de bu yüzden ikisi de ne yaptığını bilemez bir hâlde sevgilerine tutunmuşlardı. Mutluydular ama bir o kadar da gelecek için hayaller kurmaktan çekinir hâle gelmişlerdi. Çünkü bazen hayat onlar için zorlu yollar demekti. O yollardan geçerken bir de bu tarz şeyleri düşünüp dert ederdi. Bir şey eksikti. Fakat ne olduğunu evlilikleri boyunca hiç bulamamıştı.
Kalbinin sesini kulaklarıyla duyabiliyordu. İçini bir hüzün kaplamıştı. Oluruna bırakmayı asla beceremez, sürekli bir şeyler düşünüp dururdu. Şimdi de bu düşünceleri yüzünden çarpıntısı tutmuştu. Bir sigara daha alıp yaktı. İçine çekti. Kendini sakinleştirmenin yolu buydu ya da o öyle sanıyordu. Ritüel bitmişti.
Şimdi tek düşündüğü eşinin yanına gidip ona sarılıp uyumaktı.
Kadınlar böyledir işte her türlü zorluğu önce içlerinde düşünür, büyütür sonra hiç olmamış gibi beyinlerinin o güzel raflarına kaldırırlar.
Bu dünyadaki milyarlarca kadından sadece bir tanesinin, yüzlerce rafından biriydi..