”Nerede bu makas; iplik nerede, 322453 gir içeri, nasılsın bakalım bugün?” Mengele bugün erken başlamış anlaşılan. ”332497 bana çabuk ikiz çocukları getir.” duraksadım benim numaramdı bu fakat altı gündür çamurlu sudan başka bir yemeğim olmadığından akli dengem yerimde değildi. Gözlerim bulanık görüyor, başım sürekli dönüyor. ”332497 ikizleri getir!” diye bağırdı Mengele. Hemen dışarıya çıktım. 43, 44, 45 hangisindeydi bu ikizler? Heh, 47! Buldum. Kapının önünde iki kişi bembeyaz olmuş bedenle can çekişiyordu, kapıyı geçip tahta yatakların üstüne çıktım ”Hey Morgen (Günaydın)” diyerek uyandırdım ikizleri . Gözlerini açtılar, ”Gelin.” dedim tereddütsüz kalktılar ve ellerimden tuttular ikisi de birbirinin kopyasıydı sanki. ”Mengele ne yapacaktı bu çocuklara?” dedim içimden, odasına girdik; ikizleri sandalyeye oturttum ve asistan koltuğuna yanaştım. ”Hoş geldiniz.” dedi Mengele, ikizlere şeker dolu kavanozundan iki tane şeker uzattı ve bana döndü. ”Asistanlıkta ilk günün bugün, o yüzden fazla zorlamayacağım. Fresing’de nasıl ünlü bir doktordun bilmiyorum ama burada yanımda reich (İmparatorluk) ve führer (Adolf Hitler) için çalışmaktan gurur duyacağına eminim.” dedi. Konuşamadım, ağzım mühürlendi sanki ama Mengele ikizler için benden neşteri istediğinde irkilerek “Hemen.” dedim. İkizleri mermerin üstüne çıkarttı, kıyafetlerini çıkartmalarını istedi ve ”Bacaklarınızı uzatın.” dedi. İkizler uzattılar bacaklarını, Mengele neşterle ikizlerden birinin bacak derisinden başlayarak diz derisine kadar derin bir yarık açtı, çocuk açı içinde kıvranırken bana ”Tut şu çocuğu.” dedi. Çocuğu arkasına yaslayarak ellerini yanlarda duran kelepçelere geçirdim, aynısını diğer çocuğa da yapmamı istedi Mengele. Diğer çocuğun da ellerini aynı kelepçeye taktım. Bir ya da iki dakika sonra çocukların kelepçeli ellerinden kan geldi, içim parçalandı ama Mengele iki çocuğun da bacaklarından dizlerine kadar olan derilerini neşterle kesip kenara koymuştu. Çocuklar on beş dakika sonra bayıldılar. ”Bu çocuklar iyi dayandı. Önceki ikizler bu acıya dört dakika dayanamamıştı.” dedi. Şaşkınlıktan cümleyi idrak edemedim. ”Çıkart şu kelepçeleri ve yüzüstü yatır çocukları.” dedi Mengele. Vücutlarındaki kanları bezle siliyordum ki ”Bırak o pis Yahudi kanını temizlemeyi!” dedi ”Yüzüstü yatır hemen.” dedi. Bezi bırakıp yüzüstü yatırdım çocukları. Sırtlarında neşterle bir kare çizdi ve o bölgedeki derilerini elleriyle yırttı, yanda bulunan diğer derileri aldı ve çocukları dik konuma getirmemi istedi, ”Sırt sırta getir çocukları.” dedi. Çocukları iki elimle sırt sırta tutuyordum. Mengele çocukların bacaklarından aldığı derilerle çocukları sırtlarından dikmeye başladı, bir buçuk saat sürdü. ”Çocukları bırak, ellerini yıka.” dedi. Lavaboya yöneliyordum gözlerim, hiçbir şey görmüyordu, birden yere yığıldım.
devamı gelecek