fbpx

Istanbul was Constantinople
Now it’s Istanbul, not Constantinople
Been a long time gone, Constantinople
Now it’s Turkish delight on a moonlit night

Sözlerini Jimmy Kennedy‘nin yazdığı, Nat Simon‘ın bestelediği bu şarkı şu an Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan İstanbul şehrinin isim değişikliğini bir türlü kabul etmeyenlere ve Paul Whiteman Orkestrası’nın “C-O-N-S-T-A-N-T-I-N-O-P-L-E” şarkısına tabir yerindeyse misilleme olarak yazılmıştır.

KONSTANTİNOPOL’ÜN İSTANBUL ADINI ALMASI

1453 yılında Constantinople fethedildikten sonra bu ad Osmanlı Devleti tarafından “Konstantiniyye” olarak kullanılmaya başlandı. Sonra 1803 yılında çıkan Cedid Atlası’nda ise Konstantiniyye şehrinin adının yerinde “İstanbul” yazıyordu. Daha sonra 1876 yılında çıkan Kanun-i Esasi’nin 2. maddesinde “Devleti Osmaniye’nin payitahtı İstanbul şehridir.” cümlesi yer alıyordu. Şehrin fethinden sonra her ne kadar “Constantinople” adı kullanılmasa da Dünya Posta Birliği ve birkaç ülke ısrarla bu adı kullanmaya devam ediyordu. Bunun üzerine 1930 yılında yapılan bir başvuruda şehrin resmi isminin “İstanbul” olduğu vurgulandı. Bu uyarıdan sonra resmi kullanımlarda “İstanbul” olarak kullanılsa da halk arasında hâlâ daha “Constantinople” adı kullanılmaya devam ediyordu. 1 Kasım 1938’de 1353 sayılı “Yeni Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanun”un kabul edilmesiyle İstanbul adı Latin alfabesiyle beraber kullanılmaya başlandı.

PAUL WHİTEMAN ORKESTRASI’NIN ŞARKISI

1928 yılında Paul Whiteman Orkestrası da İstanbul şehrinin adının hâlâ daha “Constantinople” olduğunu ısrarla iddia edenlerin arasındaydı. Bu nedenle “C-O-N-S-T-A-N-T-İ-N-O-P-L-E” adıyla bir şarkı çıkardılar.

ADI GİBİ KENDİLERİ DE DELİKANLI OLAN “THE FOUR LADS” GRUBUNUN ŞARKISI

Şehrin adının “Constantinople” olmayıp “İstanbul” olduğunu kanıtlamayı hedefleyen o kadar adıma rağmen Paul Whiteman Orkestrası da “C-O-N-S-T-A-N-T-İ-N-O-P-L-E” adlı şarkıyı çıkarınca The Four Lads grubu hem ısrarla İstanbul adını bir türlü kabul etmeyip şehre “Constantinople” diyenlere hem de Paul Whiteman Orkestrası’na cevap olarak “Istanbul (Not Constantinople)” şarkısını 1952 yılında çıkarırlar. Şarkı o kadar çok sevilip dinlenir ki ne Paul Whiteman Orkestrası’nın şarkısı kalır ne de ısrarcı “Constantinople”cüler kalır. Tabii şarkı çıkar çıkmaz tamamen yok olmadı bu söylentiler. Hâlâ daha da sürer bu tartışma. Ama o zaman için az da olsa bu tartışmaları dindirmiştir. Şarkı çok sevildiği için tam 24 kez cover versiyonu çıkar. Bunlardan biri Sevinç Tevs’in “İstanbul” adıyla çıkardığı versiyon, diğeri ise belki de günümüzde orijinalinden daha fazla dinlenen They Might Be Giants grubunun yapmış olduğu cover’dir.

ŞARKIYI THE FOUR LADS GRUBUNA ATATÜRK MÜ YAZDIRDI?

2018 yılında sosyal medyada Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul adını benimsetmek için İstanbul (Not Constantinople) adlı şarkı yaptırdığını ve masraflarını da kendi ödediği yönünde söylentiler çıktı. Ne yazık ki bu iddiayı doğrulayan ne bir belge ne de herhangi bir kanıt çıktı. Yani söylentilerin aksine şarkı Atatürk’ün isteğiyle yazılmadı.

ŞARKININ KULLANILDIĞI DİZİLER

1. Tiny Toon adlı çizgi dizisi
2. Mona Lisa Gülüşü, Raising Hope dizisinin 1. sezon 3. bölümü
3. The Simpsons dizisinin 16. sezonunun 13. bölümünde
4. Danimarkalı Mads Brügger’in 2011 yapımı Büyükelçi belgeselinde
5. Netflix 2019 yapımı The Umbrella Academy dizisi 1. sezon 1. bölümde

Kaynakça:

1. https://teyit.org/istanbul-not-constantinople-sarkisini-ataturkun-yazdirdigi-iddiasi
2. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Istanbul_(Not_Constantinople)
3. https://m.ensonhaber.com/tarih-haberleri/istanbul-constantinople-degildir

Can Güccük içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Can Güccük içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]