Herkesin hep hayalinde olan bir bölüm vardır ve o bölümde eğitim görmek için ellerinden geleni yapmaya çalışırlar ama bazen hayatta her şey istediğimiz gibi gelişmez ve herkes istediği bölüme gitmeyip başka bir bölüme gidebilir. Ve ben de bu insanlardan biriyim çünkü uzun yıllar boyunca İngilizce öğretmenliği okumak istedikten sonra o bölümde değil de İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde eğitim almaya başladım ve hazırlık sınıfıyla birlikte iki senedir bu bölümle ilgiliyim. Başta sürekli kendime ”Benim bu bölümde ne işim var?” dediğim oldu çünkü bu bölümde okumayı çok fazla düşünmeden seçmiştim ama birinci sınıfa geldiğimde bu bölümün aslında bana ne kadar uygun bir bölüm olduğuna karar verdim. Çünkü ben kitap okumayı çok seven bir insanım ve benim bölümüm sürekli bir şeyler okumak ve yeni bilgiler edinmek üzerine. Öyle ki beynimiz sanki bir bilgi havuzu ve içine sürekli birileri bilgi atıyor gibi düşünebilirsiniz. Bu bölümde sadece İngiliz edebiyatı ile alakalı olmayıp ayrıca tüm dünya edebiyatı ile de bazen ilgilenmemiz gerekiyor ayrıca mitoloji ile de yakından ilgili bir bölüm. Diğer yandan tabii ki bölümün dili İngilizce ve bölümle yakından ilgilendikçe İngilizce bir saatten sonra ana diliniz gibi oluyor ve üstelik farklı diller öğrenme arayışına giriyorsunuz çünkü bende ve birçok arkadaşımda öyle oldu. Ayrıca birçok kişiden duyduğum bir şeyi paylaşmak istiyorum. Bir kişi bu bölüme geçmeden önce ne kadar bilgisiz genel kültürsüz olursa olsun eğer bu bölümü hakkını vererek okursa çok sofistike biri olarak mezun olacağını duydum ve buna hak veriyorum çünkü daha önce de dediğim gibi sürekli yeni şeyler öğreniyorsunuz ve bunlar sadece tek bir konuyla sınırlı değil. Sonuç olarak başta benim ne işim var bu bölümde desem de şimdi gayet hâlimden ve bu bölümden mutluyum ve onu hakkını vererek bitirmek için elimden gelenin fazlasını yapacağım.
Abonelik
0 Yorumlar