Sosyal medyada “Atatürk uyguladı, Danimarka yaptı.” başlıklı bir yazı okudum. Atatürk’ün tasarladığı Cumhuriyet Köyü projesinin Danimarka tarafından uygulandığı söyleniyordu. “Peki, bundan bize neden hiç bahsedilmedi?” diye düşündüm ve biraz araştırdım bu konuyu. İşin aslı şöyle ki Cumhuriyet Köyü projesi mevcut fakat Atatürk tarafından tasarlandığına dair bir kanıt yok. Danimarka’daki proje ise İngiltere’de geliştirilen “Garden City” adlı bir projeye dayanıyor. Kısacası gerçeğinden saptırılmış bir bilgi var ortada. Ancak benim değinmek istediğim bu konu değil. Cumhuriyet Köyü’nün özelliği ve amacını sizlere açıklamak istiyorum.
Kurtuluş Savaşı sonrası cumhuriyet döneminde kalkınma ve ilerleme öncelikli planlardandı. Fakat kalkınmayı sağlayacak en önemli unsur üretmekten geçiyor. Bu kapsamda köyler üretim ve millî kalkınmanın önemli parçasını oluşturmaktaydı. Bunu sağlamak amacıyla 18 Mart 1924 yıllında 442 sayılı Köy Kanunu çıkartılmıştır. Bu kanun; köy ile ilgili görevleri, sorumlulukları, fonksiyonları ve köy imarında olması gereken işlevleri kapsar. Bu sayede hem köylerin gelişimi hem de köylünün refahı sağlanmak istenmiştir. 1937 yılında Atatürk’ün büyük katkıları ile İdeal Cumhuriyet Köyü projesi ortaya çıkar. Bu proje zamanın iyi projelerinden biridir. Bu proje yanında sayısı tam bilinmemekle birlikte 100’den fazla proje tasarlanmıştır. 1937 yılında Trakya Umumi Müfettişi General Kazım Dirik tarafından Afet İnan’a verilen projede mimarın ismi bulunmamaktadır. Yani mimarı bilinmeyen bir projedir. Ancak Atatürk’ün projeyle ilgilendiğini ve üzerinde çalıştığını söyleyebiliriz. Proje “Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı 1933” kitabında da yer almaktadır.Proje dairesel düzendedir. Üç tane birincil, bir tane ikincil dairesel yol planı projenin ana hattını oluşturuyor. İçten dışa doğru merkezde köy meydanı (anıt barındırması muhtemel) ve kurumsal yapılar, çevreleyen dairede yaşam alanları sonrasında ise kırsal alan bulunmaktadır. Planda 138 hane ve 43 kurum yer alıyor. Bu kurumlarda eğitim, sosyal ve kültürel yaşam, üretim, depolama, satış ve yönetime dair unsurlardan oluşmaktadır. Daire düzlemde dairesel yollarla birlikte beş adet doğrusal yol bulunmaktadır. Bu yollar köy meydanına bağlanarak hem köyün kendi içindeki ulaşımı hem de diğer köylerle olan ulaşımını sağlamaktadır.
Köylünün her ihtiyacını karşılayarak kasabaya ya da şehirlere gitme ihtiyacını azaltan ve köyün kendi kendine yetebilecek şekilde tasarlanmıştır. Konaklama ihtiyacını gidermesi adına ve turistik anlamda katkıda bulunması için oteller ve pansiyonlar bile mevcut. İlk dairesel alan halk evi, sağlık merkezleri, okul, fabrika vb. yapılardan; ikincil dairesel alan konuttan ve son dairesel alan ise hayvancılık fidanlık ve mezardan oluşmaktadır. Köyün uzak bir köşesinde hayvan mezarlığı da bulunmaktadır. Her türlü salgın ve hastalık durumunu düşünerek yerleştirilmiş ve oluşturulmuş bu düzene hayran kalmamak elde değil. Kısacası bir toplumun neye ihtiyacı varsa hepsini karşılayabilecek ve kendi içinde hayatta kalabilecek bir proje. Açıkçası ben bu projeye hayran kaldım eminim ki sizin de hoşunuza gitmiştir. Bu projenin benzerlerini birçok yerde görmek mümkün. En bilinen örneği Danimarka’da olsa da İngiltere’de de buna benzer yapılaşmalar mevcut fakat bu kadar keskin hatlara sahip olmayabilir.
Son olarak siz okurlarımızdan ufak bir ricam var. Yazımın başında belirttiğim gibi bilgi hataları internet ortamında çok yapılabiliyor. İstemeden yapılan hatalar olduğuna inanarak bu bilgileri hemen alıp yaymadan önce kendi araştırma süzgecinizden geçirmenizi rica edeceğim. Çünkü yanlış ve yalan haberler öğrenildikten sonra unutulması ve değiştirilmesi çok güç olabiliyor.
(Artvin Çoruh Orman Fakültesi Dergisi 18. Cilt, 2. Sayı, 176-185, 2017 dergisinden yararlanılarak yazılmıştır. http://ofd.artvin.edu.tr/tr/download/article-file/357409)