fbpx

Sen bir bahar günü, soğuk bir bankın nemi henüz geçmemiş sırtında, hırkanın kollarını çekiştire çekiştire için içini yiyorken hani masmavi denize bakıyordun. Zaman ve mekândan bağımsız, sana orada olduğunu hissettiren tek şey yağmurun kokusuydu. Bir cuma günü iş çıkışı gürültüsü gibi de değil üstelik, sokak lambalarının yandığı vakitte, hava güzel diye evin yolunu uzattığın o sokaktan usulca dönmek gibi vakit kazanmayı dilemiştin. Zaman dursun, geride bıraktığına inandığın mutluluk sana yetişsin diye kendine sessiz bir yer bulmuştun. İçinde, hem tapar hem de kaçarcasına tutunduğun bir yalnızlık vardı.

Yeni bir mutluluğu elde etmenin ihtimalini, geçmişin göz kamaştırıcı ışığında aradın. Bu kez öfke hiç olmadığı kadar sert çaptı yüzüne. Çünkü her şeyin güzel olacağı hissi geride kaldı gözünde. Bozkırın ortasında deniz aradın. Yalnızlık artık kaçtığın bir savaş hâline geldi. Oysa yalnızca kazandığın başka bir yenilgiydi.

Geleceğin karmaşası sırasını bekliyormuş gibi omzuna bir yük misali kuruldu sonra. Bir aydır masanın üstünde vicdanını yoklayan ama diğer kitaba da başlatmayan o yarım kalmış kitabı nihayet kaldırdın. İçinde gizlediğin ihtimalin yerini merak aldı şimdi. Planlar dâhilinde, her şey düşündüğün gibi giderse, herhangi bir olumsuzluk olmazsa… Son duanı da her defasında ne olacağını kestiremediğin bir kumarda kaybettin. Cebinde buruşan sigarayı çıkarıp yaktın sonra. Kalabalık bir sokakta, adımların tekdüze, geçmişin alçalan sesi ve geleceğin karmaşa dolu uğultusu içinde yürüdün. Yalnızlık artık taptığın bir kaçış yolu oldu. Oysa yalnızca yanında taşıyabildiğin başka sıradan bir duyguydu.

Bir şey fark ettin aniden. Şu an içinde bulunduğun, ilerleyen, durmayan, geri gelmeyen, ilerisinin ya da gerisinin herhangi bir önemi olmayan zamanı. Aylardan mayıs, ağaçlar çiçek açmış, yağmur toprağa işlemiş, geride atlatılmış kış ayazının ve ileride ardı sıra yerleşecek kavurucu yaz sıcağının telaşlı hissi yok artık. Sen varsın. Sen ve içinde bulunduğun an var.

Her şeyden koşarcasına kaçtığın o bankın üzerinde artık tadını alarak içtiğin sigara ve rengine kapıldığın masmavi deniz var. Hırçın bir atın üzerinde en nihayetinde geçtiğin o patika yoldan geriye, cebine koyduğun bir avuç tozdan kurtulup yemyeşil araziye adım atmak kaldı.
Sen bir bahar günü için içini yiyorken hani masmavi denize bakıyordun, zaman ve mekandan bağımsız. Oysa sen tekrar dönüp bakarsan o masmavi denize, anlayacaksın ki umut hep var; ne geçmişte ne de gelecekte, tam şu anda, doğru yerde ararsan.

Demet içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
2 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Demet içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]