1. The Big Lebowski
Coen kardeşlerin elinden çıkan en iyi yapımdır naçizane. Birlikte bowling oynamak ve her şeye rağmen hiç umursamadan oynamak. Dude’un tek gayesi gayesizliktir. Ona göre önemli olan pek fazla bir şey yoktur. Bir gün evine geldiğinde isim benzerliği tarafından yakalanmış olduğu şanssızlık (belki de şans) halısı üzerine işeyen adamlarla karşılaşır. Uzun soluklu ve aksiyonu bol olan bu müthiş filmde diyaloglar ve gerçeküstücülük daha derinlerde felsefi konular kafamızı kurcalamaktadır. Lakin yönetmenlerin kurnazlığı sayesinde bu durum mizah altında izleyiciye izah edilmiştir. Gişede başarı yakalayamamış fakat değeri sonradan idrak edilen bu efsaneyi şiddetle tavsiye eder, iyi seyirler dilerim.
2. I Origins
Bir moleküler biyoloji uzmanı ve ekip arkadaşı devrim niteliğinde deneyler üzerine çalışmaktadır. Tesadüf ya da kader üzerine gayret… Bu yapım tuvalet molası bile verilmeden tek solukta bitmesi gereken bir filmdir. Lakin etkisini atmak sandığımızdan uzun sürecektir. Filmin belki de bizleri büyüleyen en keyifli kısımları Erik SATİE’nin muhteşem bestelerinin doğru kullanımıdır. Sinemaseverler bu eseri kaçırmamalı…
3. Enter The Void
Gaspar Noe başyapıtı, çok çarpıcı ve sindirilmesi gerçekten zor olan başka bir efsane sizleri bekliyor. Birinci şahıstan üçüncü şahsa geçiş açısı. Kamera ve ışık yönetmenin ustasıysa eğer, Noe bu işte açık ara 1 numaradır. Filmin konusunda Tokyo’da yaşayan uyuşturucu satıcısı Oscar’ın ve kardeşi Linda’nın hikâyesini göreceğiz.
4. Mr. Nobody
Şu an bu listede vaktini geçiren siz değerli okurların kesinlikle es geçmemesi gereken hatta bir an önce bilinçaltımıza yerleşmesi gereken sorular ve olasılıklar bütünüdür. Sindirilmesi uzun sürecek ve tatmin olma garantisi sunan Jaco Van Dormael yapımıdır. Yaşam üzerine tartışmalar yaratmakla kalmayıp birçok sinema tekniğini de ustalıkla bizlere aktarır. Eminim ki film sadece 141 dakika sürmeyecek.
5. K-pax
Kevin Spacey‘nin, çok popüler olmamasına rağmen kesinlikle izlenilenler listesine eklenmesi gerekiyor. Prot isimli şahıs K-pax isimli bir gezegenden dünyaya keşif amaçlı gelmiştir. Psikiyatristi ile arasındaki diyaloglar, kendini ve gezegenini hatta bizi bize anlatması filmi birçok yönden başarılı kılmaktadır. Çok farklı ve muzip bir yapım olup eve Oscar’larla dönmesi gerektiğini düşündüğümüz, hikâyenin başından sonuna merak içinde olduğumuz karmaşalar silsilesi.
6. Full Metal Jacket
Stanley Kubrick isminin neden sektörün en iyilerinden biri olduğunun görsel ve zihinsel bir kanıtıdır. Vietnam Savaşı öncesi sırasındaki askerî eğitim filmin ilk yarısını oluşturur ve bizleri şöyle bir güzel silkeler.
İkinci kısımda savaşın ortasındaki bütün kurşunları üstünde tutan bir siper hissiyatı yaşamamızı garanti etmektedir. Üzerinden neredeyse 35 yıl geçmiş olmasına rağmen başyapıtlar köşesinde varlığını gururla sürdürmektedir.
7. Yapay Zeka
Kubrick ve Spielberg‘in ortak ürünü olan bu yapım çağın ötesini ve yaratıcılığı bizlere sunar. Ödüllere doymayan bu yapım günümüzde bile dillerden düşmemektedir. Oğulları hasta olan bir ailenin, oğlunun yerini tutması için bir yapay zeka ürünü olan David’i almasıyla olaylar baş gösterecektir. Belki de her şeyin anahtarı sevgidir diye beynimizi sürekli meşgul edeceği hiç kuşkusuz olan bu resital bizleri adeta mest edecektir.
8. The Gunfighter
Sadece 9 dakika olan bu kısa filmde başrol kovboyumuz bir bara girer. Dış ses huzurlu bir şekilde yerine oturamaz ve karakterlere müdahale etmeye başlar. Daha doğrusu sırları açığa çıkarır. Keyif dolu bu esere de ödül orucu hak görülmüştür.
