Dünya üzerinde en büyük nehir olan Nil Nehri’nin beslediği, Afrika’nın yüz ölçümü bakımından en büyük ülkesi Sudan’ın başkenti, Hartum.
En güzel hâllerini Mısır’da gördüğümüz piramitlerin yapıldığı ilk yer burası. Piramitler şehre 200 km uzaklıkta. Dünya üzerinde piramitlerin ilk örnekleri olan Meroe bölgesindeki bu yapılar, en çok bilinen Mısır Piramitleri’ne kıyasla çok küçük ama hâlâ büyüleyici. Bu piramitler, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de yer almaktadır.
Yapılardan devam edecek olursak ülkede çok sayıda yöresel cami var. Çok farklı camilere gitme fırsatım oldu. Her biri görmeye alışık olmadığımız apayrı mimarilere sahip. Türkiye’de gördüğümüz siyah, gri ve beyaz yoğunlukta renkler yerine farklı ve canlı renkler kullanılmış. Cami ve minarelerin dış yapıları da farklı işlemelere sahip. Bunların içinde iki tane camiyi ayırmak istiyorum. Öncelikle Nil Nehri’ne ve Kur’an-ı Kerim Üniversitesi’ne çok yakın bir yerde bulunan Mescid-i Nileyn, mimarisiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Yarım küre, kristal motif tarzında tasarlanan cami çok ferah ve görülmesi gereken ender camilerden. Aynı zamanda Türk mimarisiyle ve Türk işçiliği ile yapılan Mescid-i Nur, içine girer girmez yumuşak havasıyla karşılıyor sizi. Ülkedeki 4 minareye sahip tek camidir.


Şehrin sembolü haline gelen Burj Al-Fateh oteli var bir de. Yapısı ve konumu itibarıyla dikkat çekiyor. Nil Nehri’nin kenarında bulunan otelin şekli Dubai’deki Burj Al-Arap oteline benzetiliyor. Tüm bunların yanında şehirde bir başkente kıyasla yapılaşma düzeyi çok az. Yol kenarları ciddi manada boş. Aynı durum Türkiye’de olsa o boş yerler çok kısa sürede doldurulur.

Ülkede ”cüneyh” isimli para kullanılıyor. Ağustos 2018’de ülkeyle alakalı yazılan bir gezi yazısında 1 doların 42 cüneyhe karşılık geldiği yazarken 5 Kasım 2020 tarihinde 1 dolar 250 cüneyh ve 7 Şubat 2021’de ise 1 dolar 400 cüneyhe karşılık geliyor. Dışarıdan gelen herhangi birisi için bu kur düzeyi sevindirici karşılanıyor. Tüm bu ekonomik sıkıntıya rağmen halk gayet mutlu. Sıkıntı dedim çünkü bu seviyedeki kur, işçi ücretlerine yansıtılmıyor. Verilen maaşların artırılma sıklığı çok az. Diğer ülkelerdeki milletlere aynı muamele ve yaklaşım uygulansa halk üzerinde bu denli mutluluk olmayacağına eminim. Turistlerin büyük kısmı tarafından kabul gören bir gerçek de insanların sıcakkanlılığı ve Türk vatandaşlara olan sevgileri. Türkiye’den geldim, dediğiniz anda yüzlerinde oluşan tebessümün içten olduğunu anlıyorsunuz. Aynı halk ciddi manada İslamiyet’i benimsemiş durumda. En başta, camilerdeki doluluktan bu durumu anlayabiliriz. Ayrıca ana dilin Arapça olması birçok dinî eserin tam anlamıyla kavranmasına olanak sağlıyor.
Arapça dediğimiz zaman Afrika Kıtası’nda düzgün Arapça konuşma oranı en yüksek ülkelerden birisi. Çeşitli sebeplerle çok sayıda turist çekiyor olması bu oranı yüksek tutan en büyük neden. Turistlerin pek çok şeyi rahatlıkla bulabileceği bir çarşı da var bu şehirde. Büyüklüğüyle dikkat çeken çarşıyı tamamen gezmek akıl almaz bir vakit ister. Her türlü hediyeliği, yiyeceği, elektronik ürün ve parçaları, süs eşyasını, dekor malzemeleri, ofis ve okul malzemelerine kadar aradığınız birçok şeyi çeşitleriyle bulabilirsiniz.
Şehir, Dünya Sağlık Örgütü’nün de üyesi olan Uluslararası Afrika Üniversitesi’ne ve Sudan Ulusal Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Şehirde bulunan Türk kuruluşları merkezleri birlik ve beraberlik içinde.
Sudan’da iki iklim türü baş gösteriyor. Hartum’un bulunduğu Kuzey Sudan’a çöl iklimi hâkim. Güney Sudan’da ise tropikal İklim yoğunluktadır. Hartum’un 2021 yılı Ocak ayı saat 12:00 ile 13:00 arası sıcaklık ortalaması 29.9 derecedir. Bu durum Denizli’de 10.6 derecedir.
Birçok yiyecek el yapımı. Bu sebeple gönül rahatlığıyla dışarıda yemek yiyebilirsiniz. Aynı zamanda farklı milletlere ait pek çok lokanta var. Bunlardan bazıları şöyle: Türk lokantası, Suriye lokantası, Çin lokantası, Endonezya lokantası, Yemen lokantası, İtalyan lokantası. Yemek serüveninin ardından çerez faslına geçersek… Sokaklarda el yapımı atıştırmalık ve çerez satan kişileri bulmak çok rahat. Ülkemizdeki çerez çeşitlerini bu seyyar satıcılarda bulmak zor. Alışık olduğumuz çerezleri çeşitli dükkanlarda bulabiliyoruz. ”Çaysız çerez olmaz.” diyenler için de şöyle bir imkan var. Sokaklarda bulunan teyzeler farklı içecekler hazırlıyor. Cebene isimli kahve çok meşhur. Bunun yanında çay ve sütlü çay da sık tüketilen içeceklerden. Ramazan aylarında tüketim oranı zirveye çıkan bir diğer içecek de kerkede. Türkiye’de hibiskus olarak isimlendirilen içeceğin soğuk ve sıcak tüketim seçeneği var. Esnaflarda ve bakkallarda toz ve poşet türünde satılan kerkede, sıklıkla sıcak şekilde tüketiliyor. Bitki hâlinde satın alınan kerkede, soğuk içildiği zaman tadına doyum olmuyor. Türkiye’de içmediğim için herhangi bir karşılaştırma yapamayacağım.
Gezdik, gördük, yedik, içtik. Bunları çok rahat yaptık çünkü burada virüs yok. Salgının başladığı ilk zamanlar bazı tedbirler alınmış fakat şu an çok rahat bir şekilde şehir içinde gezebilirsiniz. Maskesiz, mesafesiz. Bu güzel şehre geldiğinizde görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla kalın.