Bir Alman, bir Fransız, bir İtalyan ve bir Türk bir uçağa biner. Bu fıkrayı eminim hepimiz duymuşuzdur. İşte hepimizin duyduğu bu fıkra Netflix sayesinde gerçek oldu. Tabii ki dizi fıkrası kadar komik değil, aslında fıkra da komik değildi. Neyse biz konumuza dönelim, gerilim ve bilim-kurgu türünde çekilen Belçika yapımı Into the Night dizisi, 6 bölümden oluşuyor. Dizinin başrollerinde Jan Bijvoet (Rik), Nabil Mallat (Osman), Pauline Etienne (Sylvie), Laurent Capellatue (Mathieu), Stefano Cassetti (Terenzio), Babetida Sadio (Laura), Ksawery Szlenkier (Jakub), Vincent Londez (Horst), Regina Bikkinina (Zara), Alba Gaia Bellugi (Ines) ve Hakan: Muhafız dizisinden tanıdığımız Mehmet Kurtuluş da Ayaz karakteri ile yer alıyor. Jacek Dukaj’ın 2015 yılında yayımlanan ve çok satanlar listesine giren “The Old Axolotl” isimli romanından uyarlanan dizinin yönetmen koltuğunda ise İnti Calfat ve Dirk Verheye oturuyor. Ayrıca dizinin yapımcılığını da Narcos ve Scandal dizilerinin yanı sıra Netflix’in Türk dizilerinin yapımcılığını da üstlenen Jason George üstleniyor.
Peki dizi bize ne anlatıyor? Aslında dizinin konusu Hollywood’da pek de yabancı olmadığımız bir konu. Silahlı bir adam havaalanına gelir, kalkmak üzere olan bir uçağı kaçırır, yolcuları rehin alır vs. vs. Ancak işler böyle başlasa da böyle devam ettiği söylenemez zira uçağı kaçıran arkadaşın bir sebebi var. Peki nedir bu sebep? Aslında bu diziyi diğer yapımlardan ayıran önemli bir unsur da bu sebep. Kısaca anlatmak gerekirse Dünya’da yaşanan kozmik bir felaket sonrası yaşananları ele alıyor. Bu felaketin sebebi ise Güneş’teki gama ışınlarının Dünya’ya uyguladığı etkinin değişmesiymiş. Yani başta bahsettiğimiz abimizin uçağı kaçırma sebebi aslında Güneş’ten kaçmakmış. Peki bu adam bunların hepsini nereden biliyor? Kendisi NATO’da çalışan bir subaymış bunu da ilerleyen dakikalarda uçağın pilotuna söylerken öğreniyoruz. Bu abi sayesinde artık bir grup insan bir uçakla Güneş’ten kaçmak için sürekli batıya doğru gitmektedir. Tabii ki sorunları bununla da bitmiyor. Güneş’ten kaçarken yakıtlarını devamlı yenilemeleri, yiyecek bulmaları ve davetsiz misafirlerle de uğraşmaları gerekiyor. Tüm bu sorunlarla uğraşırken sinirler geriliyor, iktidar kavgaları başlıyor ve ahlaki açıdan herkes kendi doğrularını aramaya/sorgulamaya başlıyor. Diziyi kabaca böyle özetlemek yanlış olmaz.

Dizi genel olarak izleyicinin kendisine odaklanmasını istiyor ve bunu da dizide sıklıkla yer verdiği gerilim temasıyla sağlıyor. 1. sezon itibariyle diziye tek bir bölüm hariç akıcı bir tempoda ilerliyor diyebiliriz. Her bölüm başlangıcında yer verdiği flashbackler sayesinde karakterlerin geçmişine gidiyoruz ve bu da karakter yapısını tanımamızda bizlere yardımcı oluyor.
Into the Night, karantina günlerinde bing-watch yaparsanız yaklaşık 4 saatinizi, yapmazsanız 1 gününüzü rahatlıkla dolduracak bir Netflix dizisi… Post apokaliptik yapımları ve tek mekan çekimlerini sevenlerin beğenerek izleyeceğini düşünüyoruz. Yer yer klişelere yer verse de karantina günlerinde keyifle izlenecek diziler listenize ekleyebilirsiniz.
Ayrıca içinde bulunduğumuz karantina günlerinde sıkılanlar 2019 yılında en beğendiğim 10 diziden oluşturduğum şu listeye de bakabilirler. Bublogta iyi seyirler diler!